Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye'nin Afrin Operasyonu'nun ardından Afrinlilerin zeytinliklerinin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından gasp edildiği ve Türkiye'ye zeytin sattığı yönündeki iddiaları doğruladı. HDP'li Maçin ise bu durumun bir talan olduğunu söyleyerek çifçilere zarar verdiğini, bu politikadan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
Plan ve Bütçe Komisyonu'na katılan milletvekillerinin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Pakdemirli 600 ton ürünün Türkiye piyasasına girdiğini söyledi.
"Biz hükümet olarak PKK'nin eline gelir geçsin istemiyoruz. Afrin'de biz gelirlerin bir şekilde bize geçmesini istiyoruz, bu hâkimiyetimiz olan bölgede. O sebeple tarım kredi kooperatiflerine 5 bin tonluk bir görev yazılmıştır ve bu görev için kapılar açıldı ve şu ana kadar giren 600 ton ürün var. 200 bin tonluk zeytinyağı rekoltesinde bunları konuşuyor olmamız hakikaten çok ayıp ve çok komik."
Bakan Pakdemirli ayrıca, GDO'lu ve nişasta bazlı ürünlerin insan sağlığı üzerinde yarattığı tehlikeleri bilmediğini söyledi ve kendisinin GDO'lu ürünler yememeye gayret gösterdiğini belirtti.
Maçin: "Talan politikalarından vazgeçilmelidir"
Bakan Pakdemirli'nin ardından konuşan HDP Urfa Milletvekili Nusrettin Maçin, Meclis Plan ve Bütçe Görüşmelerinde Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Afrin'deki zeytinlik talanının Kürt düşmanlarının ekonomik alandaki politikası olduğunu söyleyen Maçin, zeytinliklerin yok edilmesi sadece tarım çetelerine hizmet etmemektedir dedi.
"Bu durum aynı zamanda tarihsel olarak Kürt düşmanlarının ekonomik alandaki politikasını göstermektedir. Bugün de 50 bin tonun üzerinde Afrin zeytininin 8 Kasım'da Zeytin Dalı Gümrük Kapısı'ndan çıktığı biliniyor.
"Bu ganimet ve talan politikalarından vazgeçilmelidir. Benim bu Meclisten dileğim, ülkenin en önemli meselelerinin başında, Kürt ve Kürdistan karşıtlığı politikalarından vazgeçerek bu meseleyi barışçıl ve demokratik zeminde gündemine almasıdır."
Yabancı firmaların pazar payı yüzde 58,2
Yini tohum kanunuyla ilgili de konuşan Maçin yasayla birlikte yabancı firmaların Türkiye'deki pazar payının yüzde 58,2'ye çıktığını söyledi.
"Yeni tohumculuk kanunuyla köylü tek kullanımlık hibrit tohumları kullanmaya zorlanarak atasından görerek ürettiği ve takasını yaptığı tohumların ticaretini oyun dışı bırakılmıştır.
"Küresel şirketlerin tohumluk üretimi, satışı, dağıtımı yasal koruma altına alınarak yerel tohum üretimi ve ticareti engellenmiştir.
"Bu yolla tarım üretimimizde son 16 yılda faaliyet yürüten 25'e yakın yabancı firmanın; sadece 4 tane uluslararası tekelin Türkiye'deki pazar payı yüzde 58,2'ye çıkmıştır.
Tarımsal alan düştü
"Ayrıca AKP'nin iktidarı döneminde tarımsal alan 26,5 milyon hektardan 23 milyon hektara düşmüş yani 3,5 milyon hektar alanı betona dönüştürmüşüz.
"Türkiye'de biyolojik çeşitlilik çok zengin olmasına rağmen Türkiye'de koruma alanları yüzde 9, bu oran dünyada yüzde 17'dir. Ülke olarak 177 ülkeden 133'üncü sırada yer almaktayız. (HA)