Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 6 Nisan 2016 itibariyle hapishanelerde Sarı Basın Kartı bulunan iki tutuklunun olduğunu açıkladı. Ayrıca, “ceza infaz kurumlarında bulunan ve mesleğini gazeteci olarak bildirenlerin sayısını esas alarak değerlendirme yapmanın eksik ve yanlış olacağı” yorumunu yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun 5 Ocak tarihli soru önergesine aylar sonra yanıt verildiği halde, Bakan Bozdağ’ın yanıtı da son yedi ayı kapsamıyor.
TIKLAYIN - HAPİSTEKİ GAZETECİ VE YAZARLAR LİSTESİ
Şu anda cezaevlerinde 106 tutuklu ve hükümlü gazeteci var.
“Yargılamayı bağımsız mahkemeler yapıyor”
Bozdağ, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun “cezaevinde kaç gazeteci bulunduğuna” dair sorular da bulunan önergesine verdiği yanıtta, “yargılamanın bağımsız yargı tarafından yapıldığı” bilgisi yer aldı:
“İşlendiği iddia edilen bir suçla ilgili delillerin takdiri ve olayın vasıflandırılması da dâhil olmak üzere, soruşturma yürütülmesi ve sonucuna göre kamu davası açılmasında tüm yetki ve sorumluluk yargı mercilerine aittir.
“Açılan davalara ilişkin yargılamalar Anayasanın 9. ve 138. maddelerindeki yetki ve teminata dayalı olarak görev yapan bağımsız mahkemelerce sürdürülüp sonuçlandırılır. Soruşturma aşamasında ve açılan davalarda yargı yetkisi kapsamında ne tür işlemler yapıldığına dair bakanlığımızda bilgi bulunmuyor.”
“Suçlarının gazetecilik faaliyeti kapsamında olup olmadığı önemli”
Bakan Bozdağ’ın yanıtında ayrıca, “gazetecilerin beyan ettikleri meslekleriyle ilgili araştırma yapılmadığı” da belirtildi:
“Ceza infaz kurumlarına alman kişilerle ilgili tutulan bilgi formunda, meslek ve eğitim durumuna ilişkin sorular da yer almakla birlikte bu bölümün doldurulması zorunlu olmadığı gibi, sıhhat ve doğruluğunun bakanlığımızca resen araştırılması da söz konusu değildir.
“Kaydedilen veriler hükümlü ve tutukluların beyanları esas alınarak oluşturulduğundan, mesleği olmadığı halde gazeteci olduğunu söyleyen veya mesleği gazeteci olduğu halde başka bir meslek beyanında bulunan kişilerin olabileceği; ceza infaz kurumlarında bulunan ve mesleğini gazeteci olarak bildirenlerin sayısını esas alarak değerlendirme yapmanın eksik ve yanlış olacağı; işlenen veya işlendiği iddia edilen suçların gazetecilik faaliyeti kapsamında olup olmadığının önemli olduğu değerlendirilmektedir.”
“Çıplak aramanın amacını” açıkladı
Tanrıkulu ayrıca, gazetecilerin maruz kaldığı çıplak aramayla ilgili sorular da yöneltmişti. Bakan Bozdağ’ın çıplak arama konusundaki yanıtları da özetle şöyle:
“Aramanın amacı, kurumda bulundurulması yasak olan eşyanın ve kanunla yasaklanan uyuşturucu maddelerin yanı sıra telefon ve sim kartı gibi haberleşme araçlarının ceza infaz kurumuna girişinin önlenmesidir. Ayrıca, terör örgütlerinin eğitim dokümanları ve dışarıyla olan bağlantılarını sağlamak için her türlü haberleşme evrak ve belgelerinin kuruma girişinin engellenmesi hedeflenmektedir.” (AS)