* Fotoğraf: Muhammed Selim Korkutata - Ankara / AA
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugünkü grup toplantısında konuşmasının tamamında gençler ve üniversite öğrencilerine seslendi.
Bahçeli, “Biz kuşakları X, Y, Z kategorisiyle ele almıyor, bu şekilde analiz etmiyoruz. Çünkü bu ayrımın alfabenin diğer harflerine kadar ulaşacağını, buradan da bir sonuç çıkmayacağını düşünüyoruz. Milleti bir görüyor, adına Türk milleti diyoruz” dedi.
“Boğaziçi Üniversitesi'nde 4 Ocak 2021'den itibaren yeşeren muzır olayların, Türk gençliği üzerinde oynanan oyunları, geniş çaplı istismar kampanyalarını yeniden ve tüm çıplaklığıyla deşifre ettiğini” ifade etti.
Bugün yalnızca “Türk gençliği üzerine konuşmak, dertleşmek ve görüşleri açıklamak arzusunda olduğunu” ifade eden Bahçeli, özetle şunları söyledi:
“Hesap yapan çakal suretlerini görüyoruz”
“Hiç ayırt etmeksizin, hiçbir fark gözetmeksizin, her genç kardeşime elimi uzatıyor, alayını birden hasretle kucaklıyorum. Onlar bizim her şeyimizdir ne oy kaygısına ne siyasi tartışmalara ne de basit çıkar hesaplarına hapsedilemeyecek mümtaz değerlerimizdir.
“Genç kardeşlerimin üzerinde hesap yapan çakal suretlerini görüyor, emellerini yakından tanıyor ve takip ediyoruz.
“İç ve dış mihraklar”
“Türkiye'de, 15-24 yaş grubunda yaklaşık 13 milyon kişi var, nüfusun yüzde 15,6'sının gençlerden müteşekkil. Bu tablo esasen potansiyel, mukayeseli ve Türkiye'nin stratejik gücünün apaçık delili.
“Türk gençliğinin aklını bulandırmaya, arayışlarını budamaya, duruşunu bozmaya, geleceğini karartmaya çalışan iç ve dış mihrakların ana gayesi bu güçten çekinmelerinden dolayıdır. Gençliğimizi esir etmek için kuyruğa girenlere katiyen izin vermeyeceğiz.”
“Üniversitelere tezgah kuranlar…”
“Bizim kalbimizde her gencimize yer vardır, bizim sevgimiz hepsini sarıp sarmalamaya kafi gelecektir. Biz gençlerimizin göz bebeklerinde derin teessür uçurumları görmek istemiyoruz.
“Onun bunun şiddet aparatı olmalarına tahammül edemiyoruz. Yıkım gündelikçileri, mukallit aydınlar, kimliksiz siyasetçiler, terör örgütlerine taşeronluk yapan köksüzler, aslanı kediye boğdurmak için el ovuşturan vatansızlar, gençliğe musallat olan cinayet ve suç şebekeleri şunu iyi bilsinler ki bizim ne dağa gönderecek ne hücre evine yollayacak ne üniversite kapılarındaki eylemlerde kaybedecek ne de sokak aralarında molotof fırlatacak tek bir gencimiz, tek bir evladımız, tek bir fidanımız dahi yoktur.”
“Kandırılan, aklı kiralanan, hayatı sönen gençlerimiz”
“Devşirdikleri kişilerin eline silah tutuşturanlar, militan açığını bu yolla takviye etmek için üniversitelere tezgah kuranlar bunun bedelini ağır ve acıklı şekilde ödemelidir.
“Unutmayalım ki düşmanın en büyük hilesi dost görünüşüdür. Belirsizliği kuşatan sis bulutu dağılıp pişmanlık duygusu sahnedeki yerini almaya başladığında; kandırılan, aldatılan, aklı kiralanan, nihayetinde hayatı sönen gençlerimizin müteessir ve muhtaç hallerine en başta anaları ve babaları kahrolacak, toplumumuz da bundan ciddi düzeylerde zarar görecektir.”
“Kavgaya değil, kitap okumaya çağırana koşun”
“Sevgili gençler biz de bu çağlardan geçtik, ne yaşamışsanız benzerlerini az çok yaşadık. Bir anlık öfkeyle bir ömrü heba etmeyin. Direnmeyi zalimlere, Türkiye düşmanlarına karşı yapın. Analarınızın gözyaşlarını akıtmayın. Babalarınızın ahını almayın. Terör örgütlerinin istismarlarına aldanmayın"
“Gelin, yanlış bir tercihin içinde olan varsa dönsün. Gönül gözüyle gelişmeleri izlesin, gençlik üzerinde kumar oynayanları görsün. Kavgaya çağırana değil, kitap okumaya çağırana koşsun.
“Diyeceğiniz ne varsa söyleyin çözelim ama üniversite kapılarında terör örgütlerinin dolduruşuna gelmeyin, buna müsaade etmeyin. Sizin yeriniz kapı değil, içeridir, amfilerdir, hocalarınızın dizinin dibi, analarınızın hayır dualarıdır.” (AS)