Kaynak ve fotoğraf: AA
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Erken seçim falan yoktur, seçim 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır" dedi.
Kararlı ve istikrarlı para politikası uygulanması kadar, kaynakların etkin kullanımı önündeki engelleri tespit eden, bunları çözecek bir kamu maliyesi yaklaşımına da ihtiyaç duyulduğunu belirten Bahçeli, "Türkiye, faiz kamburundan kurtulmalıdır. Faiz, uzun vadede üretim sistemine büyük hasarlar vermektedir. Ülkemiz şu anda dünyada faiz oranının yüksekliği açısından ilk on ülkeden biri, Avrupa'nın da zirvesindedir. Faiz, geleceğimizden çalmaktadır" dedi.
"Ekonomi üzerinden polemik yapmak kötü niyetlilik"
"Bize göre, hükümetin izlediği ekonomi politikası doğrudur, bunun üzerinden polemik yaratmak, 'bittik, tükendik, yandık, mahvolduk' demek, felaket tellallığıdır, kötü niyetliliktir" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye ekonomisi için 1980-2020 dönemi verileriyle ulaşılan sonuca göre, faiz oranı ve enflasyon arasında uzun dönemli bir ilişki bulunmuştur. Akıntıya karşı kürek çekmek, neoliberal iktisat akımının alışkanlıklarıyla milletimize karamsarlık servis etmek, vatan sevgisiyle bağdaşmayan bir sorumsuzluktur.
"Geldiğimiz bu aşamada, yeni yönetim sistemi kapsamında Merkez Bankasının bağımsızlığı konusunu mutlak surette tartışmaya açmak hem demokrasinin hem de milli iradenin gereğidir. IMF ve faiz lobisinin oyunlarıyla daha fazla mesafe alamayacağımız ortadadır. Davul hükümetin boynundayken, tokmağın başkalarının elinde olması kabul edilemez bir çarpıklıktır. Özerk ve bağımsız kurumlar, milli iradenin üzerinde olamaz, olmamalıdır. Hesabı veren siyasettir, kararı veren de siyaset olmalıdır."
"Erken seçim falan yok"
"Ekonomiden anlamayan cahillerin tek söylediği erken seçimdir" diyen Bahçeli şöyle devam etti:
"Aslında bunlar hazırlıklı değildir, derslerine çalışmayan haylaz öğrencilerle bir ve aynıdır. Tekraren söylüyorum, erken seçim falan yoktur, seçim 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır. 'İlle de seçim, hemen seçim, seçim de seçim' diyenler, bozgun siyasetinin taraftarlarıdır. İstikrara en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde 'seçim' demek kime hizmettir? Kimin sesine ses olmaktır? Nasıl bir siyaset anlayışıdır? İnsanlarımızın ekonomik sıkıntılarını biliyoruz, artan döviz kurlarından yakınmaların farkındayız, ancak takip edilen politikalar doğrudur, yakında her şey düzelecektir. Terörle mücadelemizin rövanşını kur üzerinden almak istiyorlar. Dik duruşumuzu, egemenlik haklarımızı kahramanca savunmamızı dövizle baskılamaya çalışıyorlar."
(AÖ)