Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
Devlet Bahçeli, bakanların Avrupa ülkelerindeki programlarının iptal edilmesini eleştirdi, soru cevap bölümünde de gazetecilere "Sayın Cumhurbaşkanı eğer Avrupa'ya gidecekse onu yalnız bırakmayacağım" dedi.
Almanya'ya tepki
Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:
Türkiye Cumhuriyeti'nin bakan ve milletvekillerinin konuşmaları hangi demokratik hak ve yetki dayanarak engellenmiştir? Almanya eğer PKK'nın dayatma ve telkiniyle AKP'li bakan ve milletvekillerinin vatandaşlarımızla buluşmasını sabote ediyorsa, biz bunu açıkça Türkiye düşmanlığı sayar, Berlin'in iradesini Kandil'e devretmiş kabul ederiz. Siyasi parti temsilcilerinin vatandaşlarımızla kanuni hak ve sınırlar çerçevesinde bir araya gelme arzusu anlaşılan Şansölye Merkel'in tahammülsüzlüğünü kabartmıştır.
Yoksa Almanya hayır cephesinde yerini almıştır da bizim mi haberimiz olmamıştır? Yaklaşık 4 milyon vatandaşımızın yaşadığı Almanya, Türkiye'ye karşı örtülü faaliyetlerin elebaşı ülkelerden birisidir. Ve de PKK'yla yatıp FETÖ'yle kalkmaktadır. Almanya'nın yolu yol değildir; acilen dönmelidir. Bu sözüm aynı zamanda Türkiye'ye şaşı bakan diğer ülkeler için de geçerlidir.
Muhalefete tepki
Bazı kokuşmuşlar diyor ki, 16 Nisan'dan sonra MHP bitecek, defteri dürülecekmiş. Bre densizler, bu iftiraları size kim öğretiyor? Kimlerden akıl alıyorsunuz? Asıl siyasi milatları 16 Nisan'da dolacak olan bedbahtların bitmeleri yakındır, bir daha ayağa kalkamamaları mukadderdir. MHP'den kovulduktan sonra fikirlerini oraya buraya rehin bırakıp, vicdanlarını esir düşürenlerin MHP'ye ömür biçmeleri Fısk'tır, kendileri gibi küstah bir tezvirattır. Milliyetçi Hareket Partisi teslim olmayacak, baş eğmeyecektir.
8 Mart kutlaması
Kadın her alanda olmalı, her seviyede temsil edilmelidir. Tüm yasal düzenleme ve emniyet tedbirlerine rağmen hala kadına yönelik şiddetin durdurulamamış olması büyük bir ayıp ve kayıptır. Toplumsal bünyemiz ne acıdır ki kışkırtılmış erkeklikle bastırılmış kadın arasında kalmıştır. Bu mesele bilim insanlarının çözüm önerileriyle yeni bir ufuk açması ve üstünden gelmesi gereken toplumsal bir acıdır. Kadına uzanan eller kırılsın, adalet derhal yerini bulsun. (NV)