* Fotoğraf: Anadolu Ajansı.
** Bu yazı ilk olarak 23 Eylül'de Artı Gerçek'te yayımlanmıştır.
"Sanırım bu haftaki yazım en zor yazılarımdan biri olacak. Normal olarak sosyal medyada Azerbaycan ve Ermenistan üzerine barış dili ile yazmama rağmen tahmin edeceğiniz kesimlerden Ermeni olma halim üzerinden linçler ve tehditler yaşıyorum. Yazılanların bir kısmı bile demokrat bir kişinin kaldıramayacağı boyutta.
"Düşünüyorum da Türkiye'de yaşayan Ermenilerin bu konuda kelam edecek hali pek yok aslında. Aydın ve kalemi sağlam bazı arkadaşlar Avrupa'da Türkçe yazarak bir alan yaratıyor fakat AGOS Gazetesi dışında Türkiye'de yaşayan Ermenilerin halini ve biraz olsun bu savaşın gerçekliğini aktaracak pek kimsemiz de kalmadı. Kalan arkadaşların da konuşmasının önü kesiliyor. Ben de sessiz kalmayı kabullenemedim, kabullenemeyeceğim.
"... Bu savaşın Türkiye'deki yansımasının nasıl olduğunu irdeleyelim isterim. İlk servis edilen haber aslında Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırdığı yönündeydi. Sözde demokrat arkadaşlar bile boyalı medya ağzıyla durumu yorumladılar. 'Ermenistan, Karabağ savaşından daha yeni mağlubiyetle çıktı ve iç politikası da kötü durumda, nasıl saldırmaya cesaret eder?' sorgulamasını yapmadan bu algıya ortak olundu. Bu duruma karşı ses veren benim gibi birkaç kişi de sosyal medyada dayak yedi.
TIKLAYIN - "Barış anlaşmasının önündeki en büyük engel Karabağ'ın statüsü"
'Helalleşmek' çağrısının ne kadar boş olduğunu gördük"
"Siyaseten milliyetçilikle beslenen tüm yapılar Azerbaycan'a desteklerini açıkladılar. Bu açıklamaların en ağırı aslında Kılıçdaroğlu'ndan geldi.
"'Azerbaycan'dan gelen şehit haberleri yüreğimizi dağladı... Dost ve kardeş ülke Azerbaycan'ın acısını paylaşıyor; Azerbaycan halkına başsağlığı ve sabır diliyorum. Acınız, acımızdır.'
"Umut vaat ederek ortaya çıkan doğal cumhurbaşkanı adayının sözleri çok manidardı. 'Helalleşmek' çağrısının ne kadar boş ve havada olduğunu gördük.
"Millet İttifakı'nın ikinci ayağı olan ve reislik siyasetinin yeni flaş ismi Meral Akşener'in mesajı da hiç şaşırtmadı.
"'Ermenistan'ın can Azerbaycan'ımıza yönelik saldırılarında yitirdiğimiz kardeşlerimize Yüce Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Şehitlerimizin ruhu şad, mekânları cennet olsun. Başımız sağ olsun.'
"Bu mesajda Ermeni'yi görmeyen ve umursamayan bir dil kullanıldığını görüyoruz. 'Ermeni dölü' sözünü geçmişte kullanan Akşener'in yukarıdaki paylaşımı kendisinden zaten beklenen bir tepki. Sürpriz bir açıklama değildi elbette.
TIKLAYIN - Azerbaycan ile çatışmalar, Ermenistan'dan nasıl görünüyor?
"6'lı masaya umutlu bakmak zorlayıcı"
"Fakat 6'lı Masaya umutla bakmak Ermeni bir Türk vatandaşı için zorlayıcı olacaktır. Çünkü kullandıkları dil ve yaklaşımları iktidardan hiç farklı değil.
"İktidar yapılarının tutumunu paylaşmaya açıkçası gerek olmadığını düşünüyorum.
"İşin özünde konu Ermeni olunca ne acıdır ki Cumhur ve Millet İttifakı'nın birbirinden farkı yok. Diğer yandan Türkiye'de yaşayan Ermenilere umursamadan hoyratça davranılabiliyor. Bunun sonucunda doğal olarak Ermeniler eşit yurttaş hissiyatından uzaklaşıyor.
"Türkiye, 1915'deki acıların azalması adına savaşan her iki halkın temsilcilerini öne çıkarmalı ve savaşı durdurmak için barış niyetini göstermeliydi. Fakat görünen o ki iktidarlar değişse de o bölgede yaşayan Ermeniler için hayat zor olacak."
TIKLAYIN - Ermenistan ile çatışmalara Azerbaycan'dan bir bakış