Fotoğraf: HDP Kadın Basın Bürosu
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, parti Genel Merkezi’nde haftalık basın toplantısı düzenledi.
Gündemdeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunan Acar-Başaran, TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’a verilen 30 yıl hapis cezaya tepki gösterdi.
Kadın Meclisi Sözcümüz Ayşe Acar Başaran, Genel Merkezimizde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiriyor https://t.co/559M5CY5ZW
— HDP (@HDPgenelmerkezi) October 22, 2021
"Erkek egemen iktidara karşı mücadele sürecek"
Acar-Başaran’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Erkek şiddeti: Kadın katliamları ve şiddetin hız kesmeden devam ettiğini dile getiren Ayşe, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verileri açıklamadığı için maalesef bizde kamuoyuna yansıyan ve basının derlediği verileri biliyoruz.
Basın ve kadın kurumlarının elde ettiği 2021 ilk on ayında 234 kadın katledildi. İzmir’de KYK yurdunda kadınların pijama giymesi, erkekler rahatsız oluyor diye yasaklandı. Diyarbakır’da bir çocuk okuldan çıkıp, evine giderken V.B. isimli erkek tarafından cinsel istismara maruz kaldı. Tabi ne oldu her zaman erkekleri koruyan yargı V.B.’yi diğer failler gibi ‘temas yok’ denilerek, serbest bırakıldı.
Erkek egemen iktidara karşı, kadınları erkek şiddetine karşı koruyan bu sözleşmeden vazgeçmiyoruz. Kadınları daha fazla korumasız bırakıp, bu şiddet döngüsü içerisinde bırakmaya karşı mücadele edeceğiz.
Ayşe Gökkan’a verilen ceza: Kadın saldırılarından bir örnek daha Ayşe Gökkan. TJA sözcüsü ve geçtiğimiz günlerde 30 yıl cezaya çarptırıldı. Ayşe Gökkan’ın yaşamı mücadele ile geçti. Ama dosyası zannetmeyin ki herhangi bir suçtan ceza aldı. Bir suçu yoktu. Ayşe, TJA ve DTK illegalize edildiği için aslında 30 yıl cezaya çarptırıldı. Tıpkı DTK Eşbaşkanımız Leyla Güven gibi. Burada bir suç ortada olduğu için arkadaşlarımız bu cezaya çarpıtılmadı.
Ayşe’ye verilen ceza sadece Ayşe’ye verilmedi. Başta Kürt kadın mücadelesi olarak bütün Kürt kadın hareketine yönelik bir intikam saldırısıdır. Tıpkı Figen’i, Sebahat’ı, Aysel’i Gültan’ı Ayla’yı ve şuan rehin tutulan mücadele eden yüzlerce kadın gibi. Erkek yargının AKP güdümündeki yargıya öfkeliyiz.
Bizim öfkemiz daha çok mücadeledir. Kürt kadın mücadelesine dönük düşmanca, cinsiyetçi anlayış kaybedecektir. Ayşe’nin dediği gibi kadın yaşam özgürlük dünyaya düşen bir cemredir bu cemreyi yok etmenize izin vermeyeceğiz. Ayşe’nin dediği gibi Kürdüz, kadınız, buradayız. Mücadele etmekten vazgeçmiyoruz.
“Kadınlara da bütçe ayırın”
Kadın yoksulluğu: Uzun bir süredir sahada kadın yoksulluğuna karşı kampanyası yürütüyoruz. Önümüzde bütçe görüşmeleri var. Türkiye dünya ekonomik formunun küresel cinsiyet raporuna göre, 3 sıra daha gerilemiş. 156 ülke arasında 130 sırada yer alıyor. Buna göre kadınlar aslında bütçe sürecinde bütçeden aldıkları paydan en geri olan ülkeler arasında.
Buna mecbur muyuz? Bu bizim için kader mi? Hayır değil. Kadının ekonomik karar alma ve bütçe sürecine katılımı sağlanabilir. Bunu daha önce de ifade etmiştik.
Bütçe sürecinde vatandaşında daha açıklayıcı bir biçimde vatandaş bütçesiyle topluma anlatılabilir. Hükümetin bütçe kararları sonucunda daha etkin ve şeffaf uygulamalar yapması sağlanabilir. Hükümetin cinsiyet eşitliği ile ilgili verdiği sözleri yerine getirilmesi sağlanmalıdır. Yapılacak bütçelenme ile kadınların bütçeleri sağlanabilir.
(EMK)