Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi, İmralı Cezaevinde hükümlü bulunan Veysi Aktaş’ın başvurusunu sonuçlandırdı.
Bugün Resmi Gazete’de açıklanan gerekçeli karara göre, Aktaş’a verilen telefon yasağı cezasının, haberleşme özgürlüğünün ihlali olduğuna hükmedildi. Aktaş’a 4 bin lira manevi tazminat ile bu süreçteki mahkeme masrafı ödenecek.
Ancak AYM, bugün açıkladığı başka bir kararla, hükümlülerden Nasrullah Kuran’ın ziyaretçi hakkının kullandırılmaması nedeniyle yaptığı başvuruda, ihlal bulmadı.
İmralı Cezaevinde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan 2011’den beri avukatlarıyla görüştürülmüyor. Mehmet Öcalan'ın ağabeyi Abdullah Öcalan ile 12 Ocak 2019’da görüştü. Mehmet Öcalan bundan iki yıl dört ay önce, 11 Eylül 2016'da ağabeyi ile görüşmüştü.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, “PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması” talebiyle başladığı açlık grevinin 120. gününde.
Gerekçe: Öcalan ile toplantı yapıyor
Veysi Aktaş, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, “Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışma, silahlı terör örgütüne üye olma ve örgüt üyelerine yardım ve yataklık etme” suçlarından hükümlü olarak bulunuyordu.
İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulunun 29 Haziran 2015 tarihli kararıyla, telefonla görüşmesi yasaklandı.
Kararın gerekçesinde, “Aktaş’ın silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan İnfaz Kurumunda bulunduğu ve tehlikeli hükümlüler sınıfında sayılması gerektiği” belirtildi.
Ayrıca, “aynı örgüte mensup hükümlülerle ve Abdullah Öcalan ile haftada üç kez toplantılara katıldığı, bu toplantılarda Abdullah Öcalan’ın verdiği talimat niteliğini taşıyan mesajların ceza infaz kurumu dışında bulunan örgüt mensuplarına telefon, mektup ve faks yolu ile ulaştırılmaya çalışıldığının anlaşıldığı, bunun engellenmesi amacıyla telefonla görüşmesinin ikinci bir değerlendirilmeye kadar kısıtlanarak yaptırılmamasına karar verildiği” ifade edildi.
Veysi Aktaş ve diğer tüm hükümlüler, bu kararın ardından bir yıl boyunca, telefonla görüşme hakkını* kullanamadı.
Ret gerekçesi: Telefon bozuk
Veysi Aktaş’ın bu karar itirazı, Bursa 1. İnfaz Hakimliğinin 30 Temmuz 2015 tarihli kararıyla reddedildi.
Kararda, “öncelikle ankesörlü telefonun bozuk olması ve hükümlünün belgelerinin eksik olması nedenleriyle telefonla görüşme yapılamadığı” belirtildi.
Aktaş’ın bu karara itirazı da Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21 Ağustos 2015 tarihli kararıyla reddedildi. Gerekçede, İnfaz Hâkimliği kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtildi.
Aktaş bunun üzerine 21 Eylül 2015’te AYM’ye başvurdu.
Karar bir yıl sonra yürürlükten kalktı
Cezaevindeki tüm hükümlüler hakkında telefon görüşmelerinin kısıtlanmasına yönelik karar ise Bursa 1. İnfaz Hâkimliğinin 21 Temmuz 2016 tarihli kararıyla sonlandı.
Bu karara yapılan itiraz sonucu Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26 Nisan 2018 tarihli kararıyla üç aylık süre ile kısıtlamaya hükmedildi.
AYM: Yasak orantısız, ölçülü değil
Veysi Aktaş Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuruda, “talimatların telefonla aktarılmaya çalışılması gibi gerçeği yansıtmayan, somut hiçbir delili olmayan iddialarla telefonla görüşmesinin engellendiğini, bu iddialar ile ilgili bir yargılama yapılmadığını” ifade etti.
Eşitlik ilkesinin, özel ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme ve ifade hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürdü.
AYM Aktaş’ı haklı buldu, Anayasa’nın 22. maddesinde güvence altına alman haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verdi.
Kararda şu gerekçe yer aldı:
“Aktaş hakkındaki telefonla görüşme yaptırılmamasına ilişkin kararın, bir süre ile sınırlanmadan ve karara dayanak oluşturan koşulların devam edip etmediğine dair belirli aralıklarla güncel bilgi ve belgeler gözetilerek yeniden değerlendirme yapılmadan uzun süre uygulanmasının orantısız olduğu ve ölçülülük ilkesine uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.” (AS)
* 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un “Hükümlünün telefon ile haberleşme hakkı” başlıklı 66/1 maddesi: Kapalı ceza infaz kurumlarındaki hükümlüler, tüzükte belirlenen esas ve usullere göre idarenin kontrolündeki ücretli telefonlar ile görüşme yapabilirler. Telefon görüşmesi idarece dinlenir ve kayıt altına alınır. Bu hak, tehlikeli hâlde bulunan ve örgüt mensubu hükümlüler bakımından kısıtlanabilir.