Haberin İngilizcesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi’nin finanse ettiği bir projenin (Anayasa Mahkemesi’nin Temel Haklar Alanındaki Kararlarının Etkili Şekilde Uygulanmasının Desteklenmesi Projesi) toplantısına katıldı.
İstanbul'da bir otelde düzenlenen toplantıya Avrupa Konseyi Ankara Ofisi Başkanı Cristian Urse, Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanvekili Mehmet Akif Ekinci, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Murat Boylu ve çok sayıda hakim savcı da toplantıdaydı.
Açılışta konuşma yapan Arslan, Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru hakkıyla ilgili açıklamalar yaptı.
Türkiye'de 2010 Anayasa değişikliğiyle sisteme giren ve 2012'de uygulanmaya başlanan bireysel başvurunun pratik amacının, "hak ihlali iddialarının ulusal sınırlar içerisinde halledilerek, AİHM'e taşınmasın engellemek" olduğunu söyleyen Arslan ilkesel amacın da "temel hak ve özgürlüklerin korunmasının standardının yükseltilmesi" olduğunu belirtti.
Arslan şöyle bireysel başvuruyla ilgili “Bütün zorluklara, her geçen gün artan iş yüküne rağmen Türkiye'de bireysel başvuru etkili bir hak arama yolu olarak tesis edilmiştir ve yoluna devam etmektedir" dedi.
Bireysel başvurunun etkili bir hak arama yolu olarak yoluna devam etmesinde iki temel tehdit bulunduğunu anlatan Arslan şöyle konuştu:
"Birincisi her geçen gün artan iş yükü. Bu iş yükünün dramatik bir boyuta ulaştığını her vesileyle söylüyoruz. Bugün Anayasa Mahkemesi’nin önünde 66 bine yakın bireysel başvuru bulunmaktadır. Bu rakamının ne kadar korkutucu olduğunu ifade edebilmem için bizim gibi bireysel başvuru sistemini benimseyen ülkelerin önündeki başvuru sayısına bakmam lazım. Almanya veya İspanya Anayasa Mahkemesi, bunlar bizden çok daha önce bireysel başvuru sistemini benimsediler ama önlerinde bizim bireysel başvuru sayımızla karşılaştırılmayacak kadar az başvuru var.
“Ocak 2022'de bize gelen başvuru sayısı 12 bine yakın. Bu sayı, Alman ve İspanya Anayasa Mahkemelerine yılda gelen başvuru sayısından daha fazla, o yüzden biz bazen şaka yollu söylüyoruz, Anayasa Mahkemesi’nin tek rakibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Maalesef böyle.
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önünde şu anda 70 bin civarında derdest başvuru var ve bu başvurular 47 ülkeden alınan başvurular. Neredeyse Anayasa Mahkemesi tek başına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 47 ülkeden aldığı başvuru kadar başvuru alıyor. Bu meselenin önümüzde çözülmesi gereken çok ciddi bir mesele olarak durduğunu vurgulamak istiyorum."
"Asıl amaç, yeni ihlallerin engellenmesi"
Bununla bağlantılı ikinci tehlike ve tehdidin de "bireysel başvurunun objektif etkisinin hayata geçirilmemesi" olduğunu ifade eden Arslan, "Bireysel başvurunun amacı, tek tek sivrisineklerle mücadele etmek değildir, amacı sivri sinekleri üreten bataklığı kurutmaktır." dedi.
AYM Başkanı Arslan, asıl amacın, bireysel başvurunun etkili şekilde uygulanarak, yeni ihlallerin ortaya çıkmasının engellenmesi olduğuna işaret ederek, burada bazı sıkıntılar bulunduğunu aktardı.
Anayasa Mahkemesinin, ihlalin nereden kaynaklandığını kararlarında belirttiğini ifade eden Arslan, "İhlal nereden kaynaklanıyorsa o idari makamların ya da yargısal organların somut ihlali gidermesi gerekiyor, bu da yeterli değil, benzer mahiyette meselelerle karşılaştıklarında, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirttiği ilkeleri dikkate alarak karar karar vermesi gerekiyor. Aksi takdirde benzer mahiyetteki problemler sürekli Anayasa Mahkemesinin önüne gelecektir." vurgusunu yaptı.
"Anayasa Mahkemesi, temyiz makamı değil"
Arslan, istinaf mahkemelerinde kesinleşen başvuruların doğrudan Anayasa Mahkemesine gelmesinin, kısa sürede daha çok başvuru yapılmasını beraberinde getirdiğini de aktardı ve şöyle konuştu:
"Burada bir yanlış anlaşılma var, Anayasa Mahkemesi istinafların temyiz mercii değil, Anayasa Mahkemesi, hiçbir şekilde bireysel başvuruda temyiz makamı değil. Aslında bu iş yükünün bir nedeni de bu. Temel hak ve özgürlüklerin ihlalini gidermek öncelikle kamu makamlarının ve derece mahkemelerinin görevidir. Anayasa Mahkemesi ilk elden ihlali gideren bir merci değildir, olamaz da."
(HA)