Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi, Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı - iş insanı ve hak savunucusu Osman Kavala’nın başvurusunu, 22 Mayıs’ta reddetti.
Kavala, Aralık 2017’de tutukluluğuna dair hak ihlali olduğu gerekçesiyle AYM’ye başvurmuştu.
AYM, ret kararının gerekçesini açıkladı. Karara karşı çıkan beş üyeden birinin AYM Başkanı Zühtü Arslan olduğu ortaya anlaşıldı. Başkan Arslan ve iki başkan vekili karşı oy gerekçesinde iddianameyi eleştirdi.
Arslan "Kavala'nın Gezi olaylarına katılmış ve bu olayları desteklemiş olmasının tek başına bir suç işlediğini göstermeyeceğini" savundu.
‘Barışçıl olmak kaydıyla herkes toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyebilir”
Arslan Gezi Parkı olaylarının iki farklı şekilde yorumlandığına dikkat çekerek, şunu belirtti:
“Bazıları eylemleri çevreci duyarlılıkla başlayan ve daha sonra birçok alanda hükümet politikalarını kitlesel eleştiriye dönüşen gösteriler olarak nitelendirirken toplumun bir kesimi de yerleri değiştirilen ağaçlar bahane edilerek başlatılan hükümete karşı yurt dışı destekli bir kalkışma olarak değerlendirmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin görevi bu nitelendirmelerden birini kabul etmek değildir.”
Arslan Gezi’ye katılmanın tek başına suç olmadığına işaret ederek şu yönde görüş bildirdi:
“Öncelikle, başvurucunun Gezi olaylarına katılmış ve bu olayları desteklemiş olmasının tek başına bir suç işlediğinin belirtisi olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Zira barışçıl olmak kaydıyla herkes toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyebilir, düzenlenenlere katılabilir ve bunların yaygınlaşmasını isteyebilir.”
Kavala hakkındaki hukuki sürecin özeti Tutuklanmasının ardından Kavala hakkında 15 Temmuz ve Gezi eylemleri nedeniyle soruşturma yürütüldü. Bu süreçte Kavala, dosyada gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle hakkındaki suçlamaları ve delilleri öğrenemedi. Kavala hakkındaki 15 Temmuz dosyası ile ilgili işlem yapılmadı ancak Gezi eylemlerinin organizatörü olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturmadan dava açıldı. Aynı soruşturma kapsamında 16 Kasım 2018 Cuma günü de akademisyenlere ve sivil toplum çalışanlarına yönelik operasyon düzenlendi. Osman Kavala ile "hiyerarşik bir düzen içerisinde" oldukları savunulan 13 akademisyen ve hak savunucularından Yiğit Aksakoğlu da tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne konuldu. AİHM, 19 Eylül 2018'de Osman Kavala'nın dava başvurusu hakkında Ankara'dan savunma istedi. Mahkeme dosyayı hızlandırılmış prosedürle işleme koyma kararı aldı. Kavala ile birlikte 15 hak savunucusu hakkında hazırlanan iddianamede, Gezi'nin organizatörü olduğu iddia edildi. İddianamede, Kavala'nın, telefon konuşmalarında Gezi'ye masa, sandalye götürülmesi gerektiği yönündeki sözleri, yaptığı birkaç yurtdışı seyahat, iddiaların kanıtı olarak gösterildi. Kavala, diğer Gezi sanıkları ile birlikte 24 Haziran'da hâkim karşısına çıktı. Aynı davada tutuklu yargılanan Yiğit Aksakoğlu serbest bırakılırken, Kavala'nın tutukluluğuna devam kararı verdi. |
Gezi İddianamesi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamenin hazırlandığı bilgisini verdiği 20 Şubat'taki toplantıda tüm isimlere ağırlaştırılmış müebbet istendiğini söylemişti. Haklarında "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" iddiasıyla dava açılan diğer isimler şöyle: Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Ali Hakan Altınay, Mimar Mücella Yapıcı,oyuncu Ayşe Pınar Alabora, oyuncu Mustafa Alabora, gazeteci Can Dündar, sinemacı ve gazeteci Çiğdem Mater Utku, Açık Toplum Vakfı Türkiye Temsilcisi Gökçe Yılmaz, yazar Handan Meltem Arıkan, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Koordinatörü Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi, Sinemacı, yönetmen yardımcısı ve reklamcı Mine Özerden, avukat Can Atalay, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini yapan akademisyen Tayfun Kahraman ve Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Terakki Vakfı Okulları Yönetim Kurulu Üyesi Yiğit Ali Ekmekçi. 16 Kasım 2017'de gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan ve bu iddianamede ismi geçenler hakkında yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartı devam ediyor. İddialar 16 Hak savunucusu Gezi eylemlerini "kurgulamak, planlamak, provakatif paylaşımlar yaparak etki ajanlığı yapmak, şiddet olaylarına yön vermek"le suçlanıyor. Bu iddialarla tüm sanıklar hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası; bazı sanıklar için ise "mala zarar verme", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması", "ibadethane ve mezarlıklara zarar verme", "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet", "nitelikli yağma" ve "nitelikli yaralama"dan da cezalandırılmaları isteniyor. |
(EMK)