*Fotoğraf: AA (Arşiv).
Ayasofya'nın ibadete açılma kararının ardından en merak edilen sorulardan biri 24 Temmuz'daki ilk ibadette Hristiyan motifler taşıyan fresklerin kapatılıp kapatılmayacağı.
Ayasofya'nın restorasyonuna katkıda bulunarak kentin dünya mirasının korunmasına katkıda bulunan mimar ve öğretim görevlisi Zeynep Ahunbay, bianet'e yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
"19'uncu yüzyılda cami hali yani mozaiklerin tamamen kapatıldığı hali, sonrasında restore ediliyor ve mozaikler tekrar gün ışığına çıkarılıyor. Dolayısıyla şu anda tekrar bu kullanım değişikliği uygun değil."
Kalın: Perde sistemiyle kapatılacak
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Ayasofya Camisi'ndeki mozaik, fresk ve tasvirlerin kapatılmasına ilişkin, hafta sonu yeni bir açıklama yaparak "Işık sistemi olmayacak" dedi ve ekledi:
"Bir perde sistemiyle bunların kapatılması üzerinde çalışılıyor şu anda, son aşamaya gelinmek üzere. Buradaki temel ilke bu mozaiklere, tasvirlere, binanın tarihi dokusuna ve mimarisine hiçbir şekilde zarar verilmemesi."
NTV'deki Özel Röportaj programında konuşan Kalın, özetle konuyla ilgili şöyle konuştu:
"Kıble bölümünde 2 tane büyük tasvir var. Hz. Meryem tasviri ve bir de onlar 'Cebrail' diyorlar bir melek tasviri var. Bir de yan tarafta galerilerin olduğu yerde Hz. İsa'nın tasvirleri ve Hristiyan tarihine ait başka tasvirler de var.
"Zaten o yandaki tasvirler namaz kılınmasına mani teşkil etmiyor. Hani onlar kıble tarafından olmadığı ve namaz kılarken görülmediği için onlarda bir sıkıntı yok.
"Bunların kapatılması, üstünün sıvanması, ziyarete açılmaması gibi bir şey söz konusu değil. Bunlar gene normal ziyaretçilere de açık olacak. İsteyen gidip o mozaikleri görebilecek."
Mısır müftüsü: Cami olması kabul edilemez
Mısır'da yayın yapan Sada el-Balad televizyonuna konuşan Mısır Müftüsü Şevki Allam, İstanbul'un en önemli tarihi yapılarından biri olan Ayasofya ile ilgili yorumunda, söz konusu yapının camiye dönüştürülmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi:
"Kiliseler olduğu gibi korunmalı ve camiye dönüştürülmemeli, aynı şekilde camiler de kiliseye dönüştürülmemeli. Mısır tarihinde böyle bir şey hiç olmadı."
Farklı inanç temsilcilerinin benzersiz özelliklerini koruması gerektiğine dikkat çeken Allam, "Bize kiliseleri korumamız buyuruldu ve Müslümanların kaynakları ile Hristiyanlar için kiliseler inşa etmek yasak değil" ifadelerini kullandı.
Kiliseden camiye dönüşü
İstanbul'un "fetih" tarihi olan 1453 yılına gelindiğinde Ayasofya için yeni bir dönem başladı.
Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinin ardından kilise camiye dönüştürüldü.
İnsan figürleri sıvayla kaplanırken bazı eserlere dokunulmadı, kapatılan bölümlere ise İslami ayrıntılar yerleştirildi.
Kubbe kısmında ise İsa peygamberi resmettiği düşünülen görsel, altın mozaiklerle kaplandı.
Camiden müzeye dönüşü
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan 9 yıl sonra, Bakanlar Kurulu'nun 24 Kasım 1934 tarihli kararıyla önce kilise ardından cami olan Ayasofya müzeye dönüştü.
Artık adı Ayasofya Müzesi olan mimari yapıdaki sıva altında kalan eserler de gün yüzüne çıkarıldı.
(PT)