Türkiye Barolar Birliği'nin çağrısıyla, binlerce avukat Ankara'da 'Büyük Savunma Mitingi'nde bir araya geldi.
Birlik Başkanı Erinç Sağkan, “Bölünmedik, ayrışmadık, mesleğimiz, meslektaşlarımız ve bağımsız yargı için tek vücuduz" dedi.
Katılımın yoğun olduğu Türkiye Barolar Birliği önünde avukatlar miting alanına yürüyüş yaptı.
Evrensel'in aktarımına göre, Avukatlar, 'Can Atalay'a özgürlük', 'Demirtaş'a özgürlük' ve Tahir Elçi'nin fotoğrafının bulunduğu pankartlarıyla alana giriş yaparken, “AYM kararları uygulansın”, “Savunmayı savunuyoruz”, “Eşit işe eşit ücret”, “Avukat güvende değilse yurttaş tehlikede” dövizleri taşıdı.
"Susmadık susmayacağız"
Ayrıca Genç Avukatlar Çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, şöyle denildi:
"Biz mesleğin geleceğiz. Genç avukatlar olarak ekonomik sorunların çözümü için halkın refah seviyesinin artırılması gerektiğini düşünüyoruz. Emekle orantısız angarya ücretlerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Hak edilen ücretlerin ödenmemesi, geç ödenmesi ve kesilmesiyle emeğimiz sömürülüyor. Mesleki sorunların çözümü adına, hiçbir zaman susmadık susmayacağız."
"Avukatlar hayatını hak mücadelesine adadı"
Mitingte konuşan TBB Başkanı Erinç Sağkan, avukatların hayatını hak mücadelesine adadığını vurguladı ve şöyle dedi:
“Anayasal düzeni korumak, Cumhuriyet hukukuna ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmak görevini ruhunda ve vicdanlarında taşıyanlarız. İnsan haklarına dayalı demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkelerini temel alan Cumhuriyetimizi ilelebet yaşatmayı sorumluluğu ve zorunluluğu olarak gören hak savunucularıyız. Adaletten başka kimsesi olmayan herkes için, istismara uğrayan çocuklar için, çocuk işçiler için, emeği sömürülen yurttaşlarımız için, kitlesel bir cinnet hâlinin hedefi olan kadınlar için, kurutulmuş göller ve kesilen zeytinlikler için, doğa için, hayvanlar için ve kısaca hukukun tesisinden başka hiçbir ihtimali olmayan herkes için vekiliz ve ‘vekaleten’ buradayız”
"Yaşayacağız; korkunun, tahakkümün, hukuksuzluğun ve kötülüğe ait ne varsa onun inadına, onu ortadan kaldırmak için yaşayacağız ve her sabah o cübbemizi yeniden, aynı şevk ve aynı dirençle yeniden giyeceğiz” diyerek sözlerini sürdüren Sağkan, ekonomik sorunların tehdit olduğuna da değindi:
“Bu tehdit, stajyer meslektaşımdan genç meslektaşlarıma, kamuda görev yapan meslektaşlarımdan bütünsel olarak tüm avukatlara sirayet etmiş ve mesleğimizin sürdürülebilirliğini tehlikeye sokmuştur. Meslektaşlarımız yaşadıkları ekonomik sıkıntıları dile getirmekten bile utanıyorlar. CMK görevini hakkıyla yerine getirerek insan onurunu ve adil yargılanma hakkını teminat altına alırken sosyal güvenlik primini ödeyememenin ayıbını, başkaları adına üzerlerine alıp susuyorlar. Bugün biz, bu sefalet ücretlerinin ayıbını üstlenmeyeceğimizi göstermek için buradayız."
"Mesleğimize yönelen her türlü tehdidin altında yatan itibarsızlaştırma çabasının açık ve örtük sonuçlarının farkındayız. Bu politikanın bir diğer sonucu, avukatın yoksullaştırılmasıdır. Bilinsin ki, yoksullaşan avukat değil, aslında adaletin ta kendisidir. Çünkü avukatlık; insan onurunun teminat altına alınmasında asli öneme sahip bir kamu hizmetidir. Talebimiz net: Eşit işe eşit ücret ve angaryaya son verilmesi. Mesleğimizin onuru için verdiğimiz bu mücadelede sonuna kadar ısrarcıyız.”
"Yargı bağımsızlığını savunmak için buradayız"
"Sayılar ve istatistiki veriler üzerinden bir değerlendirme yapamayız. Çünkü tek bir dosyaya ilişkin kararın uygulanmaması bile yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü bakımından büyük bir kaygı duymak için yeterlidir. Henüz geçtiğimiz kasım ayında Anayasa Mahkemesi önünde, hukukun ve anayasanın üstünlüğünü savunmak için bir aradaydık."
"Anayasa Mahkemesinin meslektaşımız Can Atalay hakkında verdiği kararın bağlayıcılığını anlatmaya çalıştık. Ne yazık ki, geldiğimiz noktada meslektaşımız Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına rağmen hâlâ cezaevinde tutuluyor. Biz hukuk devleti diye haykırırken kanun devleti bile olmaktan uzaklaşılıyor, anayasasızlaşmaya doğru yol alınıyor. Ülkemizde bağımsız yargının, adil yargılanma hakkının, hukukun üstünlüğünün en güçlü savunucusu her zaman biz avukatlar olduk. Yine bugün de hukuk devleti için, yargı bağımsızlığını savunmak için buradayız."
(EMK)