İstanbul’da Avcılar Meis Sitesi olayları ile ilgili iki dava açıldı.
Sitede yaşayan transseksüel bireyleri hedef alan gösterileri düzenleyip yönetenler ve bir televizyon programında sitede yaşayan bir transseksüele hakaret edip kimliğini deşifre eden kişi yargı önüne çıkacak.
Bianet’e konuşan avukat Rozerin Seda Kip, ““Özellikle buna ilişkin bir duruşmanın görülecek olması bizim için umut verici. Hali hazırda süregelen tehditler, kundaklama, ateş etme olaylarını hakimin karşısına çıkarmaya özen göstereceğiz” dedi.
İlk dava: Protesto amacını aşan gösteriler
Beş sanık hakkında “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme suçunu zincirleme olarak işledikleri” ve “zincirleme birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit, zincirleme alenen hakaret” suçlarından İstanbul 38. Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılan dava 14 Kasım’da görülecek.
İddianamede sanıkların düzenledikleri gösterilerin protesto amacını aştığı belirtilirken, şu ifadelere yer verildi:
“Bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere yukarıda adı geçen şüphelilerin toplanan kalabalığa megafonla seslenerek slogan attırdıkları, bu sloganlar ve şüphelilerce yapılan konuşmalarda şikayetçilere yönelik hakaret ve tehdit içerikli sözler sarf edildiği belirlenmiştir.”
“Olayın şüpheliler tarafından düzenlendiği ve yönetildiğinde kuşku bulunmayan, (…) birden fazla kez tekrarlanan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin (…) kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü olduğu açıktır.”
“Her ne kadar güvenlik güçleri bir işlem yapmamış olsa da, bu durumun şüpheliler tarafından düzenlenen ve yönetilen söz konusu toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasaya uygun hale getirmeyecektir.”
İkinci dava: Alenen hakaret
Küçükçekmece 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 18 Aralık’ta görülecek davada ise Kanaltürk’te yayınlanan Neşter programına çıkan H.A. “alenen hakaret” suçundan yargılanacak.
İddianamede, şüpheli H.A.’nın "Adını veriyorum, veriyorum. Kamuoyu duysun onun adını. Anası bilmiyor fuhuş yaptığını’ şeklinde eleştiri sınırını aşmak suretiyle müştekinin onur şeref ve haysiyetini rencide edecek nitelikte açıklamalarda bulunduğu, konuşmanın ilerleyen aşamalarında şüphelinin müştekinin ismini tekrarladığı, bu suretle şüphelinin alenen hakaret suçunu işlediği” ifadelerine yer verildi.
Kanaltürk’e yönelik suç duyurusu ise takipsizlikle sonuçlandı ancak avukatlar “alenen hakaret ve halkı düşmanlığa sevk amacı güden açıklamaların yer aldığı bir program olduğu” gerekçesiyle itiraz etti. (ÇT)