Genelkurmay Askeri Savcılığı, Dağlıca baskının askeri makamlarca önceden bilindiğini ortaya koyan bir belge yayımlayan Taraf gazetesine dün (3 Temmuz) gönderdiği bir yazıda, "Elinizdeki baskın ihbar raporunu ve diğer belgeleri teslim edin, yoksa biz kolluk kuvvetleri aracılığıyla alırız" dedi.
Askeri Savcılık, Hakim Yarbay Zekeriya Duran imzasıyla gazetenin genel yayın yönetmenlerine gönderdiği yazıda, gazetenin 25 Haziran 2008 tarihli sayısında yayımlanan belgelerin 7 Temmuz'a kadar orijinal halleriyle teslim edilmesini talep etti.
Altan: Yazı buram buram tehdit kokuyor
Konuyu köşesine taşıyan Yayın yönetmeni Ahmet Altan, "Taraf'ı Basmaya Hazırlanıyorlar" başlıklı yazısında, savcının yasal sınırlar içerisinde kalmayarak gazeteyi tehdit ettiğini yazdı.
Altan, savcılık yazısındaki, "Keza elinde bulunduranlarca bu belgelerin henüz ifşa edilmemesi bir şans olayıdır ancak böyle bir şansın sonsuza kadar devam etmesini ummak ve hayal etmenin de ulusal güvenlik açısından ciddi bir tedbirsizlik olacağı izahtan varestedir" şeklindeki sözler için "buram buram tehdit kokuyor" dedi.
Savcının gazetede yayımlanan belge dışında adını koymadan "diğer belgeler"i de talep ettiğini belirten Ahmet Altan, hukukta böyle bir uygulamaya yer olmadığını savundu. Yazıda, "Belgeyi yayımladık ve isteyene vereceğimizi zaten duyurmuştuk. Ama Genelkurmay başka bir belge istiyorsa adını açıkça koymalı" dendi.
Savcı: Gazetecilik hukuka uygunluk sebebi değil
Savcılık yazısında "Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı gibi son derece kritik ve milli güvenliğe ilişkin bilgi ve belgelerin bulunduğu bir birimden soruşturma konusu belgenin yanı sıra başkaca belgelerin sızdırılıp sızdırılmadığının, yayımlanan belgenin ne şekilde yetkisiz kişilerin eline geçtiğinin ve son dönemde bu tür bilgi ve belgelerin teslim ve tebliğ zemini olduğu gözlenen gazetenizin bu sorumluluk zincirindeki yerinin belirlenmesi de önem arz etmektedir" deniyor.
"Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 326 ("Devletin güvenliğine ilişkin belgeler") ve 339. maddelerindeki ("Devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma") suçlar kapsamındaki bu belgelerin temin edilmesi, açıklanması veya deşifre olması ulusal güvenlik açısından hayati öneme haiz olduğu gibi gazeteciliğin de bu suçlar bakımından hukuka uygunluk sebebi teşkil etmeyeceği açıktır."
Taraf gazetesi, 12 askerin ölümüne, 16'sının yaralanmasına, 8'inin kaçırılmasına yol açan Hakkari Dağlıca'daki çatışmanın 21 Ekim 2007'de yaşanmadan önce güvenlik kuvvetlerinde bilindiğini yazmıştı.
"Dağlıca Baskını Biliniyordu" haberinde "Haber Talimatı" ibareli, 3590-2292-07/İDAM (63939) sayı numaralı istihbarat raporuna da yer verilmiş, belgede Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı'nın baskının nerede, ne zaman yapılacağı ve baskına kimlerin katılacağının yazılı olduğunu duyurmuştu. (EÖ/EZÖ)