Kadın Dayanışması’nın çağrısıyla düzenlenen “Büyük Kadın Yürüyüşü”nde coşku vardı. "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü" dolayısıyla düzenlenen eylem için kadınlar 24 Kasım Pazar günü öğlen saatlerinde Kadıköy Altıyol’da toplandı.
Yürüyüşe birçok semt, mahalle, park ve üniversite forumları destek verdi. Kadınlar, yol üzerinde bulunan bir lokantanın pencerelerine pankart ve dövizler astı.
“Şiddete, tacize tecavüze son!”, “Tecavüzcü devlet hesap verecek!”, “Kadınlar sokağa, özgürleşmeye!”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!” sloganları atılırken aynı içeriklerde dövizler taşındı.
Kösedayı: “Gezi direnişinde en öndeydik”
Eylem Beşiktaş İskelesi önünde yapılan konuşmalarla devam etti. İlk söz alan üniversiteli kadınlar adına Didem Kösedayı oldu.
AKP'nin hedefinde özellikle üniversiteli kadınların olduğunu söyleyen Kösedayı, Başbakan'ın kızlı erkekli evler açıklamasına tepki gösterdi. AKP'lilerin açıklamaları tek tek okundu ve meydandaki kadınlar tarafından yuhalandı.
Erkeklerle aynı evde kalan kadınların mağdur olduğu açıklamasına yanıt veren Kösedayı, "Bizler, Gezi isyanında en önde olan kadınlar olarak AKP'nin kadın düşmanı politikalarını yeneceğiz" dedi ve sordu "Kadın politikalarınız nerede".
"Yüzyıllardır kadın üzerinde sömürü ve şiddet var"
İstanbul Kadın Dayanışması adına yapılan açıklamada ise “Türkiye'de AKP iktidarı ile gerici ve toplumsal cinsiyetçi zihniyetin derinleştiriliyor, cinsiyetçi eşitsizlik ve ayrımcılık artıyor.
Kadın ve çocuklara yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve cinayetlerin münferit değil sistematik olduğu ve sorumlusu AKP hükümeti ve devlet kurumlarıdır” denildi.
“Gerici zihniyetleri taşıyan hiçbir siyasi iradenin vitrini olmayacağız” denilen açıklama şöyle devam etti:
“Bizler kadın katliamlarının hesabını soracağız.
Hukuksuz yargılama süreçlerinin takipçisi olacağız.
Bizleri eve hapseden erkek egemenliğine mahkum eden yasalarınıza itibar etmeyeceğiz.
Bizden gasp etmeye çalıştığınız hayatlarımızın ve haklarımızın sonuna kadar peşinde olacağız.
En korktuğunuz yerde, sokaklardan meydan okuyoruz: Sokakları terk etmeyeceğiz.
Buradan iktidara sesleniyoruz: Bedenimizden, emeğimizden, hayatımızdan, kılık kıyafetimizden sana ne! Artık sus kadınlar konuşacak”. (MÖ/HK)