"Barış doğal değildir, onu her gün yeniden kurmak gerekir; bu da çok çaba ister", "Kimimiz oğlan, kimimiz kız. Peki, gerçekte ne kadar farklıyız?", "Hayatımız biriciktir, başka hiçbir yaşama benzemez. Peki, insan yaşamını farklı kılan nedir?"...
Bu cümleler felsefe kitaplarından alınmış özlü sözler; ama çocuklara yönelik yazılmış kitaplar. Günışığı Kitaplığı'nın 24. kitabını yayınladığı Çıtır Çıtır Felsefe dizisinden kitaplar bunlar.
Sırasıyla "Barış ve Savaş", "Kızlar ve Oğlanlar", "Şiddet ve Şiddetsizlik" kitapların başlıkları. Her birisi uzun tartışmalar, büyük büyük sözler söylenecek ikilikler bunlar.
Brigitte Labbé, Çıtır Çıtır Felsefe dizisiyle çocuklar için yaşamın her alanına dokunan metinler yaratmış. Seri "Yaşam ve Ölüm", "Liderler ve Diğerleri", "Özgür Olan ve Olmayan", "Haklar ve Ödevler" gibi başlıklarla devam ediyor. Dizinin en yeni kitabı “Küçükler ve Büyükler”.
Dizinin Türkçe yayın editörü Müren Beykan ile, çocuklara kitaplar aracılığıyla felsefe gibi zor bir konuyu nasıl anlattıklarını konuştuk.
Çıtır Çıtır Felsefe serisi fikri nasıl doğdu ? Nasıl oldu da çocuklara felsefe anlatan bir kitap serisi yayınlamaya karar verdiniz ?
Günışığı Kitaplığı’nı 1996’da kurduk. Çıtır Çıtır Felsefe (ÇÇF) serisine 2006’te başladık. Dokuz yıllık yayıncılık sürecinde çocukları edebiyatla buluştururken, onlara yaşama dair temel kavramların da mutlaka tanıtılması gerektiğinin farkına vardık. Edebiyat felsefeyle bütünlenmeliydi; çocuk edebiyatında bu eksiklik vardı. Biz diziye başlayana kadar çocuklara felsefeyi anlatan kitap yoktu Türkiye’de.
Felsefe anlaşılması zor bir alan gibi bir algı yok mu?
“Çocuklara felsefe” büyük bir laftı zaten ve herkes şaşırdı. Ama biz felsefeyi üst düzey bir kültürel alan olmaktan çok yaşamın, gündeliğin içinde seçimlerimizle de bağlantılı ve dallanarak genişleyen, neredeyse hayatlarımızın her aşamasına değen bir sorgulama yöntemi olarak görüyoruz. Bilim başlığı olarak kullanıldığında ürkütücü ve sanki başaramayacağımız cümlelerle konuşmamızı gerektiren bir alanmış gibi görünüyor. Ancak bunu bir şekilde çocuklara anlatmalıydık; çünkü bir edebiyat eserinden keyif almamızın başlıca araçlarından biri, kendi zihnimizde birtakım seçimlerin, kabullerin, tartışmaların var olması. Onlarsız, bir edebiyat eserinden de, çocuk kitabından da keyif alamazsınız. Çünkü neyi seçeceksiniz? Okur ve geçersiniz. Fazla bir şey tutunmaz zihninizde.
Çıtır Çıtır Felsefe’yi nasıl buldunuz? Bu seri olmasına nasıl karar verdiniz?
Dizinin bütün kitaplarının çevirmeni olan Azade Aslan, bir gün bize çocuklara felsefeyi anlatan bir diziye rastladığından söz etmişti. Sorbonne Üniversitesi’nde doktora yapıyordu o sırada. İlgilenip ilgilenmeyeceğimizi sordu, biz de merak ettik. O zaman dizinin henüz 14 kitabı yayımlanmıştı Fransa’da. Azade 2006’ta 2-3 kitabın çevirilerini gönderdi bize ve bingo! Aradığımızı bulmuştuk. Böylece başladık.
Çocuğa felsefe nasıl anlatılır? Çıtır Çıtır Felsefe bunu nasıl yapıyor?
Dizinin yazarı Brigitte Labbé, felsefi metni ya da kavramı öykülerle kurguluyor. Öyküler dışındaki anlatım bölümleri yoğundur, demir leblebidir. Ama öyküyü okuduğunuzda neyi tartıştığını, o felsefi cümlenin hayatımızda neye denk düştüğünü tamamen anlamasa da hisseder çocuk. Örneğin, aile bir bisiklet vaat ediyor çocuğa, ama çocuk sınıfını geçince bisiklet yerine bir ansiklopedi takımı buluyor odasında! Çocuk yıkılıyor. Kitaplardan birinde böyle bir öykü var. Bu tür bir öyküyü tartışan ve ondan felsefi çıkarsama yapan bir metin çocukla doğrudan buluşur.
Felsefe anlaşılması zor, korkutucu bir alan ilgi nasıl?
Çıtır Çıtır Felsefe kitapları çok seviliyor. Bugüne kadar 24 kitap yaptık biz. 500 bin kopyaya yakın satıldı. Çıtır Çıtır Felsefe’yi sadece çocuklar değil, yetişkinler ve ebeveynler de okuyor. Her yıl iki kitap yayımlıyoruz. Yurtdışında 41’inci kitap çıkmak üzere. Ancak biz dizinin Fransız yayınevi Milan’ın yayın sırasına göre gitmiyoruz. 2014 başında 25’inci kitabı yayımlayacağız. Altı yıl önce yazarı Brigitte Labbé’yi ilk kez Türkiye’ye davet ettiğimizde, böyle seçim yaparak yayınlama politikamıza çok şaşırdığını belirtip, neden kendi yaptığı sıraya göre yayımlamadığımızı sormuştu. Onun içerik sırası, bir Avrupa ülkesinin kültürel önceliklerine göre, ancak Türkiye için öncelikler çok farklı. Dolayısıyla biz o sırayı değiştirdik. Örneğin, geçen ay yayımladığımız en son kitap “Küçükler ve Büyükler”I epeyce beklettik. Çünkü kitapta taciz konusu var. Kitabı ilk okuduğumuzda düşündük, tartıştık, danıştık. Şimdi Türkiye’de artık konuşulan tartışılan bir acı konu bu; ülkenin sorunu olarak karşımızda.
Ne kadar süre bekledi peki?
“Küçükler ve Büyükler” Fransa’da 12’inci kitap. Yani biz diziye başladığımızda yazılmıştı. 2006’dan bu yana beklettik. “Oğlanlar ve Kızlar” da zordur. Ama işte onu da bekletip yayımladık, şimdi 18. baskı geride kaldı. 36 bin kitap demek bu.
Çeviriyi yaparken bu kadar genç okurlara seslenmekte zorlandınız mı?
Çocuğa her çeviri zordur. Çünkü çocuğun dil evrenine bağlı kalmanız gerekir. Çünkü çocukların bilgi dağarcığı sınırlıdır. Örneğin, fazla tarihsel hatırlatmalarla dolu kitaplar darlatır çocuk okuru. Malum, artık okullarımızda tarih yeterince geniş okutulmuyor. Dolayısıyla çocuğa neyi ne oranda hatırlatacaksınız! Dipnot vermeniz gerekir. Bir dipnot verdiniz, iki dipnot verdiniz. Çocuk fena halde sıkılabilir. Yine de görsellikle çözebiliyorsunuz elbette. Örneğin, Rosetta Taşı geçiyor kitapta. Sayfada bir baloncuk çıkarıyorsunuz ki Rosetta Taşı şudur, iki dillidir, arkeolojide önemlidir, belirtiyorsunuz. Ama her ayrıntıyı böyle yapamazsınız; bilgi yığılıyormuş gibi olur. Ayrıca, iyi bir dil kıvraklığı gerekiyor çeviride. Bence bu çok çok önemli. Heybenizde olağandışı sözcük yığını olmalı ki, onlardan çocuğa uygun olanını seçebilesiniz. Kahraman isimleri de önemli. Biz Çıtır Çıtır Felsefe’lerde, Brigitte Labbé ile de konuştuktan sonra öykü kahramanların isimlerini Türkiyeli çocukların rahat okuyabileceği, özdeşleşebileceği isimlerle değiştiriyoruz. Pek çok incelik söz konusu yani. O yüzden de çeviri zor iştir.
Bu seri için danışma anlamında destek aldınız mı?
Bu kitapları yayımlamaya başlamadan önce Maltepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. İonna KuçuradiYe ve Prof. Dr. Betül Çotuksöken’e başvurduk. Çocuklara yönelik olduğunu, felsefi bakış açısından yanlış bir şey yapmak istemediğimizi söyledik. Sağ olsunlar, hocalarımız kitapları incelemeye zaman ayırdılar ve diziye onay verdiler. Yaklaşık olarak şöyle demişlerdi: “Çocuğa saf bir şekilde karşıtlıklar sunarak hayat sorgulaması yaptırıyor.”
Kitapların birinde “otorite yok” gibi bir bölüm görmüştüm. Bunu nasıl kurguluyor yazar?
Yani parmak sallayan bir otorite yok bu kitaplarda. Brigitte Labbé çocuğun gözü hizasında duran bir yazar. Oysa bizler çocuğa yukarıdan bakmayı çok seviyoruz. Çıtır Çıtır Felsefe kitapları okurunun üzerinde otorite kurmuyor. Metinlerde -meli, -malı şeklinde cümle kurulmuyor; çevirmenimiz Azade Aslan da Labbé’nin bu hassasiyetine titizlikle bağlı kalıyor.
Tüm kitaplarda yöntem aşağı yukarı aynı. Ama dizinin bazı kitaplarında Labbé’nin öykülerle kurduğu dünya çok güçlü. İçinden birini seçin derseniz, zorlanırım. Aklıma “Başarı ve Başarısızlık” geliyor mesela. Çocukları çok hırpaladığımız bir konuyu irdeliyor bu kitapta. Bana öyle geliyor ki, Çıtır Çıtır Felsefe kitapları ile yetişkinleri sarsmak, onları ciddi biçimde düşündürmek de istiyor Brigitte Labbé. Ben öyle kabul ediyorum.
Çocuklar başarısızlığa uğradığını düşündüğünde yıkılırlar. Belki bu açıdan önemli bu kitap.
Evet, hem “başarı” ne ki? Baba için farklı, anne için farklı… Öğretmen için de öyle… Herkes için başka bir başarı var. Nerede duracaksınız? Ne zordur bir çocuk için, bir ergen için. Bir yetişkin olarak ergenlik yıllarıma dönmeyi hiç istemem ben. Herkese de soruyorum bunu. Nostaljik olarak belki?
Nostaljik olarak belki.
Yazarlara soruyorum… Mesela, Köprü Kitaplar’ımıza sıkı bir gençlik romanı (İçimdeki Ses) yazan Gaye Boralıoğlu’na da sordum: “Aman, ergenliğe dönmek ne demek, oradan zor çıktım,” dedi. Evet, Çıtır Çıtır Felsefe yetişkinlere ayna tutuyor, onlara sert geliyor. Bu anladığımız türden bir sertlik değil elbette, yetişkinleri sarsıyor ama çocukların sırtını okşuyor. (MÖ/HK)
* Serinin tüm kitaplarını incelemek için tıklayın.