Aylinin annesiyle arasındaki en büyük tartışma konusu giyim ve makyaj. Aylin annem bazen giydiğimi fazla açık bulabiliyor, ya da makyajını sil diyor, koyu buluyor. onun istemediği ama benim istediğim şeyler arasında tartışma çıkıyor. Bu da doğal diyor.
Aylin bu tür anlaşmazlıkları kuşak çatışmasıyla açıklıyor: O farklı bir terbiye görmüş, ben farklı bir terbiye görmüşüm. Anneannem, o benim yaşımdayken eve ancak 17.00'de gelmesine izin veriyormuş Ben eve 20.30da gelebiliyorum. Görüşlerimiz farklı.
Küçükken işlerimi annemsiz yürütemem sanıyordum
Aylin yaşı ilerledikçe annesine bağımlılığının azaldığını anlatıyor: Küçükken yatağa yattığımda inşallah ben annemden önce öleyim diye dua ederdim, o yanımda olmazsa olamaz diye düşünürdüm. Sonra tek başıma dışarı çıkmaya başladığımda daha kişiliğimi ortaya koymaya başladım. Anne kavramı yavaş yavaş arkadaşa dönüşüyor. 3-4 yıl önce kendi işlerimi yürütemezdim diye düşünüyordum. Artık annemden daha önce öleyim gibi bir dua etmiyorum.
Arkadaşlarımı kendim seçmeme izin veriyor
Aylin annesini arkadaşlarının annesiyle karşılaştırdığında, gündeme yine makyaj konusu geliyor. Aynı okulda olduğu bir arkadaşının annesinin makyaja hiç karışmadığını anlatıyor. Ama o arkadaşının annesi de arkadaş seçimine çok karışıyormuş. Benim annemse arkadaşlarımı kendim seçmeme izin veriyor diyor.
Kulağımdaki dördüncü deliği söyleyememiştim
Annesine çok az yalan söylermiş Aylin: Geçen yıl kulağımdaki dördüncü deliği söyleyememiştim, ama sonra kendisi fark etti. Önce yadırgadı, sonra kabul etti. Sağlığıma zararı olduğunu düşünüyor oysa kıkırdağa gelmediği sürece problem yok. Sağlığımı engelleyecek bir problem yok, hem bunu anlayacak, düşünecek yaştayım.
Kişiliğimi anlamıyor
Ayline göre annesi kişiliğiyle ilgili şeyleri anlamıyor: "Mesela bazı insanlar beni anlamıyor. Geçenlerde Moda sahilinde köpeğini sevdiğim bir adam bana Türkçemin çok kötü olduğunu söyledi. Arkadaşlarımlayken bazen Türkçeyi değiştirerek konuşabiliyorum. Anneme bu olayı anlattığımda, kendimi insanlara iyi tanıtamadığımı söyledi. Hatta belki de Türkçemin gerçekten kötü olduğunu düşünmemi söyledi. Bana önyargıyla yaklaşıyor bazen."
O kadar yakınız ki ilişkimiz biraz da dejenere oldu
Aylin annesiyle ilişkisini babasıyla olan ilişkisiyle karşılaştırdığında, "babamla annemle olduğum kadar yakın değilim. Bir ilişkide ne kadar yakın olursan o kadar dejenere olur ya. Annemle bir küs bir barışığız. Babamla daha seviyeli, daha bir sessiz bir ilişkimiz var" diyor.
Her şeyi saklamasına sinir oluyorum
Aylin annesinin evde hiçbir eşyayı atmadığını söylüyor. Her şeye çok değer verip, en ufak bir şeyi bile saklaması onu çok rahatsız ediyormuş.
Bazen çok konuşuyor
Aylinin annesine sinir olduğu konulardan biri çok konuşmasıymış: Bazen o kadar çok konuşuyor, o kadar çok yorum yapıyor ki, sıkılıyorum. Ama onu olduğu gibi seviyorum.
Çıkmalarıma karışmıyor
Aylin çıkma hikayelerini annesine rahatça anlatabiliyor: Anneme 22 yaşında birinden hoşlandığımı bile söyleyebiliyorum. O bunu uygun bulmadı, senden büyükler seni anlamaz dedi. Ben onlar beni daha iyi anlar diye düşünüyordum ama sonra annemin haklı olduğunu gördüm. Erkeklerle çıkma larla dalga geçiyor. Bu yaştan ne çıkması, ağaca mı çıkıyorsun? diye dalga geçiyor.. (NZ)