“evet, Ankara’da deniz yoktur, öyle çok ağaç yoktur, insanlar işten “güve yeniği yaşamlar”ına koşar, ama bu “senden benden yalnız” olan bozkır, aslında Sevgi Soysal için “yaratık dolu, yaşam dolu” dur. Bu bozkırı çekilmez kılan ise Yürümek romanının yazıldığı dönemde yüzü iyice asılan ve hışmından Sevgi Soysal’ın da pay alacağı otoriter ve bürokratik ortamdır.”
Yıldırım Türker – Bozkırın Tükenmeyen Papatyaları: Sevgi Soysal’ın Ankara’sı
“Bozkırı çekilmez kılan iklimi” konuşmak, başkentin kültür ortamında bizi esir alan otosansür ve sansür politikalarını tartışmak ve “üreten toplulukların” ifade özgürlüğü bağlamında sorunlarının altını çizmek üzere bir araya geliyoruz. Susma Platformu olarak sizleri gazeteciler, sanatçılar, yazar ve yönetmenlerle Ankara’daki kültür ve sanat ortamını tartışmaya çağırıyoruz. Özellikle son beş yılda sanatçıların üzerlerinde hissettikleri ortamının üretimlerine yansımasına odaklanacağız. Ankara’yı diğer bölgelerden ayıran noktalar üstünde durmaya çalışacağız.
‘Ankara Kültür – Sanat Ortamında Sansür’ başlıklı etkinliğimizde farklı disiplinlerden konuşmacılarımız yer alacak ve etkinliğinden sonunda ‘serbest kürsü’ formatında yereldeki sanat toplululuklarının sorunlarını konuşacağız.
Etkinliğimizde bize tiyatrocu ve akademisyen Süreyya Karacabey, belgesel yönetmeni Gül Büyükbeşe, gazeteci Serkan Alan ve yazar Melike Uzun eşlik edecek.
24 Aralık Perşembe günü 19.00’da gerçekleşecek başlıklı etkinlik Zoom uygulaması üzerinden gerçekleşecek. Şimdiden kayıt yaptırabilir ve ayrıntılı bilgiyi Facebook etkinlik sayfasından edinebilirsiniz.
Serbest Kürsü’de yanıt arayacağımız sorulardan bazıları:
“-Ankara’da sevinci örgütlemek mümkün mü?
-Kadim ikilem kalmak mı kaçmak mı?
-Söylemek istediğimiz her şey açıklıkla üretimlerimize yansıyabiliyor mu?”
Etkinliğin moderasyonunu ise Ankara temsilcimiz Alican Acanerler yürütecek.
Daha fazla bilgi almak için şuradaki formu doldurabilirsiniz. Susma Platformu’nun Ankara katılımcısı olmak için ise buradan kayıt olabilirsiniz. (EMK)