Türkiye’nin evsahipliği yaptığı İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü’nde 9. İnternet Yönetişimi Forumu’na alternatif olarak Alternatif Bilişim Derneği tarafından düzenlenen İnternet UNGovernence Forum’un son gününde “Yurttaş Gazeteciliği ve Alternatif Medya” başlıklı panel gerçekleştirildi.
Alternatif Bilişim’den Işık Mater’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde jiyan.org editörü Sarphan Uzunoğlu, Ötekilerin Postası’ndan Fırat Yumuşak, bianet ifade özgürlüğü editörü Elif Akgül, dokuz8 haber’den Gökhan Biçici, Çapul.tv’den Ali Ergin Demirhan, tacticaltech.org’dan Alistair Alexander ve Association for Progrressive Communications’dan (APC) Mallory Knodel yurttaş gazeteciliği ve alternatif medya hakkında konuşma yaptılar.
Uzunoğlu: Alternatif ekonomik bir model yaratmalıyız
“Yurttaş gazeteciliğini nasıl dönüştüreceğimiz temel soru. 1090’lardan beri etkisini gösteren neo –liberal politikalar iş güvencesizliğini arttırdı ve gazetecilerin haklarını yok etmeye başladı.
“Entelektüel işgücü Türkiye’de karşılığını bulamıyor. Kolektif medya platformlarında çalışan gazeteciler maaşlarını alamıyorlar. Bu yüzden önceliğimiz alternatif ekonomik bir model yaratmak olmak.
“Gazetecilik ücretsiz işgücü olarak tanımlanıyor. Ama bu bizim gelecekte görmek istediğimiz tablo olmamalı.
“Türkiye’deki fon bulma, ekonomik kaynak yaratma biçimleri entelektüel düşünceyi öldürmek için en iyi yol.”
Akgül: Yurttaş gazetecileri ve gazeteciler platform
“Yurttaş gazeteciliğindeki en büyük problem doğrulama. Gezi isyanına kadar haber kaynakları gazete ve televizyon kanallarıydı. Gezi direnişi ile birlikte Twitter herkes için haber kaynağı oldu.
“En önemlisi de Twitter gazeteciler için haber kaynağı olmaya başladı. Yurttaş gazeteciliği kavramı doğru. Yurttaşlar haberin üreticisi olmaya başladılar ve haber kaynağı olduklarını fark ettiler.
“Yurttaş haber üreten haline geliyor. Bu durumda gelecekte gazetecilik diye bir meslek bile kalmayabilir ama önemli olan geleneksel gazeteciliğin ve yurttaş gazeteciliğinin bir araya gelip haber yapacakları bir platform oluşturulması.”
Yumuşak: Facebook bizi dokuz defa sansürledi
“Ötekilerin Postası 2012’de anaakım medyanın sessizliğine tepki olarak doğdu. Yaratıcı tekniklerle sivil itaatsizlik göstermek istedik.
“Sansür ve internet gözetimi hakkında konuşmak gerek. Ötekilerin postası bugüne kadar dokuz kez sansüre uğradı. Ama hala Facebook’ta bir aktivizm alanı oluşturmaya çalışıyoruz. İnternet bugün gözetim tekeli haline gelse de mücadele etmeye devam edeceğiz.
“Ötekilerin Postası’nın temel hedefi çevre- merkez ilişkisine odaklanmak. Büyük şehirlerde insanlar az çok habere nasıl ulaşacağını ve yurttaş gazeteciliğini nasıl yapacaklarını biliyorlar. Ancak merkezlerde insanların internet erişimi kısıtlı ya da hiç yok. Ötekilerin postası da internet aracılığıyla bugüne kadar sesi duyulmayanlara ses vermek.”
Biçici: Dokuz8 alternatiften öte ikame etmek istiyor
“Dokuz8’in kavramsal boyuttaki tartışmalara pratik anlamda yanıt vermesi açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Gezi direnişi ile Türkiye’de medya alanında tarihin en önemli kırılması yaşandı. Türkiye’de medyadaki çürümenin ne boyutlarda olduğunu insanlar kendileri deneyimlediler. İnternet ilk andan itibaren egemenleri korkuttu.
“2008’den sonra toplum ve sosyal medyanın kurduğu ilişki çok politik bir ilişki değildi. Gezi ile birlikte politikleşti. Sosyal medya gerçeğe, bilgiye ve veriye ulaşmanın politik bir aracı, habere ulaşma ve paylaşmak içinde bir zemin haline geldi. Toplum sansürü aşmıştı. Sosyal medya ve alternatif medya nefes boşlukları yarattı.
“Dokuz8 haber ajansı yurttaş haberciliğini dinamizmiyle toplum ve gazetecilerin bir araya geldiği bir platform. Türkiye’nin ilk kez bir araya geldiği bir girişim. Alternatif bir medya platformuyuz. Ancak bugüne kadarki alternatif tanımı ana akımın görmezden geldiğini gören medyayı tarif ediyordu. Ama bu tanım ana akımın gücünü kabul ediyor. En önemlisi alternatif medya sadece boşluğu dolduran değil, ana akımı ikame eden bir pozisyonda. Dokuz8 alternatiften öte ikame etmek istiyor. Çağrımız herkese. Gelin bize destek verin ve nefes boşluklarını doldurmak için mücadele edelim.”
Alexander: Aktivist gazeteciler bir arada olmalı
“Aktivist gazeteciliğin önemli olduğunu vurgulamak gerek. Dünyanın farklı yerlerinde olsak da aktivist gazetecilerin birbirinden haberdar olabileceği platformlar oluşturmak, gücümüzü arttırır ve sesimizi duyurmaya yardımcı olur.
“Toplumsal hareketlerden sonra doğan enerji bir anda kayboluyor. Bunu korumak için mücadele etmek gerek.
“Ana akım medyanın dışında olduğumuzu fark etmemiz ve özgür bir alanda mücadele etmemiz gerek. Güven ve doğrulamaya oldukça önem vererek bir arada çalışmalıyız.”
Knodel: Yurttaş gazeteciliği teknoloji ile bağlantılı
“Bugün yurttaş gazeteciliği ve teknolojisi arasında güçlü bir bağ olduğunu söyleyebiliriz. Gazetecilerin teknik becerilerini geliştirmesi gereken bir çağda yaşıyoruz.
“Yurttaş gazeteciliği sansür hakkında, düşünceleri özgürce ifade edebileceğimiz kamusal bir alan yaratıyor. Aynı zamanda yurttaş gazeteciliği hayatın her alanında değişim yaratmak için bir mücadele alanı oluşturuyor. Toplumsal hareketlerin içinden doğuyor ve aynı zamanda doğuruyor.”
Demirhan: Çapul TV bir gerilla medya
“Çapul TV 6 Haziran 2013’de doğal bir ihtiyaç sonucu kuruldu. Gezi isyanı iktidarı yerinden etmeyi hedef alıyordu. Politik bir isyandı ama ideolojik bir tarafı da vardı. Bir ideolojik isyan olduğu için sistemin ideolojik aygıtlarını doğrudan hedef aldı. İnsanlar medyanın bir haber verme aygıtı olmadığını; devletin ideolojik manipülasyon aygıtı olduğunu gördü. Çapul TV’de bunun sonucu olarak doğdu.
“İsyanın alternatif bir hayat örgütleme kapasitesi var. Çapul TV bunun yansımasıyla doğan bir gerilla medya. Çünkü var olan medya düzeni ile rekabet eden değil onlara karşı mücadele eden bir nokta da değiliz. Mücadeleyle birlikte inişli çıkışlı bir medya bizi bekliyor.” (EA)