Fotoğraf: John Howell ve Boris Cilevics/pace.coe.int
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye Eş Raportörleri John Howell ve Boriss Cilevics, İstanbul'da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mahkum edildiği duruşmayı ve takip eden gelişmeleri izledikten sonra Çarşamba günü yaptıkları yazılı açıklamada "genel seçimlere sadece birkaç ay kalmışken" verilen mahkumiyet ve siyaset yasağı kararının "Türkiye'de demokrasi açısından ciddi bir sinyal olacağı"nı söylediler.
Raportörler, "kararın onanması[nın], İstanbul'da tartışmalara yol açarak iptal edilen 2019 yerel seçimlerinin galibi bir muhalif şahsiyetin siyasetten men edilmesiyle sonuçlanaca[ğına]" dikkat çektiler ve "Temyiz mahkemelerinin, Avrupa standartlarına ve Avrupa Konseyi üyeliğinin ölçütü olan ifade özgürlüğüne ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına uygun kararlarıyla Türkiye'deki siyasi muhalefetin haklarını güvence altına almasını bekl[edikleri]"ni" duyurdular.
Açıklama metni
Raportörler AKPM internet sayfasında yayımlanan yazılı açıklamalarının tamamında şu noktalara dikkat çektiler:
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine birkaç ay kala mahkemenin verdiği bu karar karşısında dehşete düştük. Bu, Parlamenter Asamble'nin geçtiğimiz Ekim ayında derin endişelerini belirttiği, muhalefet üyelerinin içinde bulunduğu kısıtlayıcı ve baskıcı ortamın bir başka örneğidir. Türk makamlarını, Ceza Kanunu'nun kötüye kullanımı ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve muhalefete yönelik adli tacize varan prosedürlere müsaade ederek demokratik tartışmalara ve hatta seçim sürecine katkıda bulunma kapasitesini zayıflatan hükümlerini yürürlükten kaldırmaya çağırıyoruz. Bu kararın onanması, İstanbul'da ihtilaflı bir şekilde iptal edilen 2019 yerel seçimlerini kazanan muhalif bir figürün siyasetten men edilmesiyle sonuçlanacak. Ulusal seçimlere sadece birkaç ay kalmışken bu, Türkiye'de demokrasi açısından ciddi bir sinyal olacaktır. Bu nedenle, temyiz mahkemelerinin, Avrupa standartlarına ve Avrupa Konseyi üyeliğinin mihenk taşı olan ifade özgürlüğüne ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihadına uygun karar vermesini ve Türkiye'deki siyasi muhalefetin haklarını güvence altına almasını bekliyoruz." |
Arka plan
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında 31 Mart 2019 yerel seçimin iptal edilmesinin ardından yaptığı bir basın açıklamasında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle seçimlerden 2 yıl sonra 28 Mayıs 2021'de, 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
İddianameye göre Ekrem İmamoğlu 4 Kasım 2019'da yaptığı bir basın açıklamasında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine "ahmak" diyerek hakaret etmişti. İddianamede YSK Başkanı Sadi Güven ile 10 kurul üyesi "mağdur" sıfatıyla yer aldı.
Ancak İmamoğlu soruşturma kapsamında yazılı olarak alınan ifadesinde YSK üyelerine "ahmak" şeklinde bir söylemi olmadığını, bu söylemin kimse tarafından YSK üyelerine yönelik algılanmadığını, söylemin belli bir şahsı hedef almadığını, siyasi bir söylem olup sert bir eleştiri olduğunu, somut olarak bir kimseye yöneltilmemiş olduğunu söyledi.
Yargılama sırasında Yargıç Hüseyin Zengin, kendi talebi olmadığı halde 19 Haziran 2022 tarihli kararnameyle Samsun'a tayin edilmiş, bu tayin yargı çevrelerinde "sürgün" olarak nitelenmişti.
Zengin'in çevresine "sürgün" edilmesinin nedeninin, İmamoğlu hakkında "asgari hadden ceza vererek ertelenmesi gerektiği" kanatine verdığını açıklaması olduğunu söylediği iddia edildi.
Yerine tayin edilen 11. Asliye Ceza Mahkemesi yargıcı Mehdi Komşul 14 Aralık 2022'de İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki son duruşmada, İmamoğlu'nu "asgari hadden uzaklaşarak" 2 yıl 7 ay 15 gün hapse mahkum etti ve siyasi yasak getirdi.
(AEK)