AKP'nin TBMM'ye sunduğu Anayasa Mahkemesinin (AYM) iptal kararlarını düzenleyen, ilk imzacıları Kahramanmaraş Milletvekili Mevlüt Kurt, Burdur Milletvekili Mustafa Oğuz ve Uşak Milletvekili İsmail Güneş olan 16 Mayıs 2025 tarih ve 92 sayılı "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair [Torba] Kanun Teklifi" Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeye başlandı.
Kanun teklifinin 4. Maddesi 703 sayılı KHK ile yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesinin 07/12/2023 tarih, 2018/117 E. 2023/212 K. sayılı kararıyla iptal edilmesiyle doğan yasal boşluğu giderme gerekçesiyle "Cumhurbaşkanınca teğmen-Albay rütbesinde bulunan subaylardan uygun görülenler hakkında ayırma kararının verilebilmesi[nin] amaçlan[dığını]" kayıt altına alıyordu.

Erdoğan'a general rütbesi altındaki subayları ordudan atma yetkisi
Komisyonun toplantısının başında söz alan CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, iktidarın AYM'nin iptal ettiği düzenlemeleri meclise getirmesini eleştirdi.
Türeli, "gelen 35 maddenin 14'ü Anayasa'ya aykırı. 3, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 12, 16, 17, 28, 29, 30 ve 31'inci maddelerin Anayasa'ya aykırılıkları söz konusu. E biz ne yapacağız o zaman? Yani biz şimdi -Anayasa Mahkemesi bu iki hususla ilgili olarak iptal etti- buraya getirdik, yasal çerçeveye kavuşturduk ama Anayasa'ya uydurmadık arkadaşlar. Hangi konularda? Bir kere Cumhurbaşkanına verilen yetkiler var; kanunla yapılması gereken işlerin bir kısmı Cumhurbaşkanının takdirine bırakılmış, hâlbuki onların ilgili kanunları var. 2) Cumhurbaşkanının yetkileri belirsiz ve aşırı geniş yetkiler verilmiş Cumhurbaşkanına. Bunu hep söylüyoruz, bize gelen bütün kanun tekliflerinde hemen hemen aynı husus var. 3) Anayasa'da düzenlenen konularla Cumhurbaşkanına verilen yetkiler arasında uyumsuzluk var. Yani burada Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nda düzenlenmesi gereken hususların Cumhurbaşkanının takdirine bırakılması, o konuda Cumhurbaşkanına yetki verilmesi. Üniversitelerle ilgili maddeler var. Belediyelerle ilgili maddeler var, gene Cumhurbaşkanına belediye açma, kapatma yetkileri veriliyor. Anonim şirket kurulması var. KİT'lerle ilgili ekonomik sosyal konsey. Bakın, bunların hepsinde Anayasa'ya aykırılık var. Yani yetki kanunu kapsamında olmaması ya da kanunla düzenlenmesi gereken konuların KHK'yla düzenlenmesi tamam, bu iki husus önümüze geldi ama bunları yapmamız gerekiyor." dedi.
Türeli, "[...] Anayasa'ya aykırılıkları konuşacağız, maddelerle ilgili olarak da konuşacağız ama gerçekten bu şekilde yaptığımız, burada yani sadece bir Anayasa Mahkemesi kararını usul yönünden yerine getirmek yani bunu bir kanuni çerçeveye getirme konusu son derece yetersiz bir konu. Dediğim gibi Anayasa'ya aykırılıkları ortadan kaldırmıyor ve aslında buradaki görüşmelere de ciddi anlamda gölge düşürüyor. Maddelerle ilgili geldiği zaman da hem genelde, geneli üzerinde hem de maddelerde bunları söyleyeceğiz. Tekrar belirtmek istiyorum: Gerçekten de bu Anayasa'ya aykırılıklar konusu; hem Plan ve Bütçe Komisyonunun çalışma usulünün düzenlenmesi, asli komisyon, tali komisyon konusunda hem de Anayasa'ya aykırılıklar konusunda Komisyonumuzun inisiyatif alması ve bu konuda gerekli çalışmayı yapması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.
AKP'li Orhan Erdem 4. Madde'nin tekliften çıkarılacağını söyledi
Yapılan itirazlar üzerine AKP’li Komisyon Üyesi Orhan Erdem, söz alarak aralarında 4. Madde'nin de bulunduğu üç maddenin tekiften çıkartılacağını söyledi.
Erdem, "[...] Torba kanun, temel kanunda yavaşlayan bir bölüm olduğunda veya ihtiyaç hâlinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin zaman zaman kullandığı bir usul. İç Tüzük'ten alınıyor bu yetkiyi, biz de devamlı kullanılmasının uygun olmadığını her zaman söylüyoruz ama böyle sıkışık dönemlerde torba kanun yoluyla hızlandırılarak görüşülmesi ve Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi icap edebiliyor." diyerek Torba Kanun tekilifi getimelerini savundu.
Ancak "[...] Arkadaşlarımızla yaptığımız müzakerelerde de üç maddenin geri çekilmesinin uygun olduğunu düşündük; 4, 9 ve 10'uncu maddeleri [....] önerge vererek çekilerek tekrar değerlendirilmesi noktasında böyle bir çalışma yaptık [...] Komisyon olarak o takdirimizi kullanacağız." diyerek Erdoğan'a Yüksek Askeri Şura yetkisi dışında kalan bütün rütbelerde subayları ordudan ihraç yetkisi tanıyan KHK maddesini, kanun metni haline getirmekten bu aşamada vazgeçtiklerini açıkladı.
Kadri Gürsel: "Bu bir geri adım değil, 'iki adım ileri bir adım geri' taktiği'"
Gazeteci Kadri Gürsel, bu kararın Halk TV'de "geri adım" olarak nitelenmesi üzerine sosyal medya hesabından yaptığı yorumda AKP'nin torba kanun tasarısından bu maddeyi çekmesinin geri adım olarak nitelenemeyeceğini yazdı.
Torba kanun tasarısında Erdoğan’a “ordudan atma yetkisi” verilmesinden cayılması kesinlikle geri adım değil, tam tersine, burada geri adım atıyormuş gibi yapılarak aslında Erdoğan’a teğmenden albaya kadar subayların rütbe bekleme süresini uzatma yetkisi verilmesini siyaseten… https://t.co/OpkjLvbbXV
— Kadri Gürsel (@KadriGursel) May 22, 2025
Gürsel, "Erdoğan’a 'ordudan atma yetkisi' verilmesinden cayılması kesinlikle geri adım değil, tam tersine, burada geri adım atıyormuş gibi yapılarak aslında Erdoğan’a teğmenden albaya kadar subayların rütbe bekleme süresini uzatma yetkisi verilmesini siyaseten kolaylaştırmak amaçlanıyor. İktidarın yıllardır uyguladığı “iki adım ileri bir adım geri” taktiği… Bu arada çok önemli bir “ileri adım” atılmış olacak, Erdoğan uygun görmediği subayın rütbe almasını engelleyebilecek ve bu şekilde orduyu dilediği gibi dizayn edecek. Ayrıca muhalefet bu konuyu neredeyse hiç mesele etmediği için iktidar zaten bir geri adım atma baskısı altında değildi; belli ki bu sözde geri adım önceden planlanmış." dedi.
(AEK)


