"Erdoğan'ın yemekte yaptığı konuşma bir açılım, Alevilerin sorunlarının çözümü için tek bilgi içermiyor. Bu nedenle değerlendirilecek bir konuşma değil. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) eğer sorunlar çözülsün istiyorsa bir bakanı görevli kılarak Alevilerin görüşünü raporlaştırmak üzere sorsun. Bunu yemekle reklama dönüştürmeye gerek yok."
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç, 11 Ocak'ta 12 Alevi dedesinin itirazına rağmen gerçekleştirilen yemekte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı konuşmayı bianet'e böyle değerlendirdi. Alevi inanışında "iftar"ın olmadığını anlatan Genç, Alevilerin sadece "oruç açtığını" vurguladı:
"Ramazan ayında sağlığı yerinde olup, oruç tutmasına engel olmayan Sünni yurttaşlar, 'Çok şükür, orucumu tuttum' diyerek eş dostla, eğlenerek oruç açıyor. Alevilerse orucu yas havasında tutup, normal bir sofrada açıyor. Kitlesel bir toplantı ve lüks otellerdeki yemekler bizde yok."
Erdoğan yemekte yaptığı konuşmada Alevilerin Cemevlerinin ibadethane sayılması isteğine uzak kalmayacağını açıklarken, Başbakanın "Şahsıma ulaşmış bir talep yok" dediği bu istek, 19 Ocak 2005'te Başbakanlık kararıyla reddedilmişti. Erdoğan yemekte konuyla ilgili şunları kaydetti:
"Şahsıma ulaşmış bir talep yok. Ulaştığında da biz bunlara uzak kalmayız, değerlendiririz. Anayasa ve yasalar içerisinde yapılabilecek bir şey varsa, gerekli adımları atarız."
Alevilerin talepleri ne?
Alevilerin, devletten çözülmesini istediği sorunların en temelinin ayrımcı yaklaşımların kaldırılması olduğunu vurgulayan Genç, "Herkes yaşamın her alanında eşit yurttaş muamelesi görmeli" dedi. Alevileri "asimile etme çabası"na son verilmesini isteyen Genç, talepleri şöyle sıraladı:
- Zorunlu din eğitimiyle Alevi çocuklarına inançları dışında eğitim verilmesin,
- Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılsın. Genç bu maddeyi şöyle açtı:
"İnançla ilgili çalışmaları sivil toplum gerçekleştirmeli. Toplumda gerçekleşen dini uygulamalar devlete müdahale etmek için mi devlet sadece bunu denetlemeli. Devlet dini şekillendirmekten, finanse etmekten ve hizmet vermekten kendini soyutlamalı."
"İbadethanenin nereleri olduğuna yargı mı karar verecek"
Ankara 6. İdare Mahkemesi'nin Cem Vakfı'nın Başbakanlık kararını iptal istemini reddedişini değerlendiren Genç, "Devlet inancı yasaklayamaz" dedi.
Cem Vakfı'nın, “Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi, ibadet için genel bütçeden pay ayrılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Alevi inanç önderlerine kadro tahsis edilmesi” taleplerini reddeden Başbakanlık kararının iptal istemini mahkeme oy birliğiyle reddetmişti.
Genç bu konuda şöyle konuştu:
"Vatandaş 'Ben Museviyim, ibadet yerim Sinagog' diyorsa devlet bunu tartışmamalı. 'Ben Aleviyim ibadet yerim Cem Evi' diyen vatandaşın inancı yasaklanmak isteniyor. Parlamentodan 'Namaz dört vakte indirilecek' diye bir kanun çıksa, inecek mi? Devletin inançlara müdahalesi Anayasanın 'din ve vicdan hürriyeti'ni düzenleyen 24. maddesine aykırı." (GG/TK)