Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar, PKK lideri Abdullah Öcalan’la yürütülen görüşmeler çerçevesinde sürdürülen barış sürecinin sağlıklı şekilde devamı için “akil insanlar komisyonu” kurulmasının sürece demokratik meşruiyet ve kamusal denetim sağlamak gibi önemli bir işlev getireceği görüşünde.
bianet’e konuşan Prof. Dr. Sancar, akil insanlar komisyonunun hangi konularda çalışma yapacağının belirlenmesinin önemli olduğunu belirterek, şu anda gündeme geliş nedeninin geri çekilmeleri izlemek ve kontrol etmek olduğunu ifade ediyor.
Sancar, bugün Taraf gazetesindeki köşesinde de barış kavramının “negatif barış” ve “pozitif barış” olarak tasnif edildiğini belirterek özetle şu ifadelere yer verdi:
“Negatif barışla kastedilen, ‘savaşın veya örgütlü fiziksel şiddetin diğer biçimlerinin yokluğu’dur. Çatışma süreçleri açısından bunun anlamı, silahların susmasıdır.
“Pozitif barış ise çatışmaları yaratan nedenlerin ortadan kaldırılmasını ifade eder. Pozitif barışı inşa etmek için kullanılacak temel araçlar haklar, özgürlükler ve demokratik mekanizmalardır.
“Aslında bu iki düzlem arasında karşılıklı etkileşim var. Yani negatif barışın bir şekilde güvence altına alınması, pozitif barışı inşa etme sürecini de hızlandırır, güçlendirir.
“Öte yandan, negatif barışı sağlam bir biçimde kurabilmek için de demokratik meşruiyete ve güvencelere ihtiyaç var. Şu an gündemin merkezinde yer alan, silahların susması ve silahlı militanların ülke dışına çıkması negatif barışın ana sütunları olacaktır. Meclis’in devreye girmesi, bu sütunların sağlam bir şekilde inşasını mümkün kılacaktır.
“Meclis, bu konuda üç imkandan yararlanabilir. İlki, genel görüşme açmak ve akabinde, bütün partilerin imzalayacağı bir bildiri hazırlamak. (…) İkincisi, geri çekilmeyi güvenli kılacak bir kanun çıkarmaktır. (…) Üçüncü ve en gerçekçi seçenek, geri çekilmelerin güven içinde gerçekleşmesini gözetecek ve denetleyecek bir komisyon oluşturmaktır. CHP’nin 1 Mart 2013 tarihli önergesinde yer alan Toplumsal Mutabakat ve Akil İnsanlar Komisyonları oluşturulmasına dair öneri, sürecin bu aşamasına uyarlanmaya elverişli.”
Meclis komisyonu, akil insanlar komisyonu, yerel komisyonlar
Öcalan’ın da bu konuda Meclis’in devreye girmesi yönünde talebi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Sancar, Meclis’te kurulacak bir akil insanlar komisyonunun siyasi partilerin eşit sayıda verecekleri milletvekillerinden oluşturulabileceği görüşünde.
“Bu komisyona bazı partiler katılmak istemeyebilir. Mesela göründüğü kadarıyla MHP, bu komisyona katılmayacak. Ancak CHP 1 Mart’ta Meclis Başkanlığı’na verdiği Kürt sorunuyla ilgili önergede bu komisyonun kurulmasını da teklif ediyordu. Şimdi CHP bu önergenin arkasında durursa, bence AKP ve BDP’nin de buna katılmaması düşünülemez.
“Bu komisyon kendi belirleyeceği yöntemle danışacakları Meclis dışındaki insanlardan bir ikinci komisyon oluşturabilir. Yani aslında esas komisyon bu ikinci kurulan komisyon olur. Bu komisyon da sivil toplumla Meclis arasındaki bağı kurar, hükümetle siyasi partiler arasında köprü kurar.
“Meclis komisyonunun yerel birimlerde de alt komisyonlar kurabileceğini ve bunun faydalı olacağını düşünüyorum. Mesela geri çekilmelerin en hassas olacağı düşünülen yerlerde yerel yönetimlerden, mülki idareden, sivil toplumdan temsilcilerin katıldığı alt komisyonlar kurulabilir. Böylece hem Meclis’in denetimi ve gözetimi sağlanmış olur, hem de sivil toplum ve yerel yönetimlerin de bu sürece katkı sağlaması mümkün hale gelir.”
Ya CHP katılmazsa?
Ancak CHP’nin katılmaması durumunda BDP ve AKP arasında böyle bir komisyon kurulmasının çok mümkün görülmediğini ifade eden Sancar, AKP çevrelerinden aktarılan bilgilere göre de sadece BDP ile böyle bir komisyon kurmanın çok işlevsel olmayacağı eğiliminin olduğunu belirtiyor.
“O zaman başka yöntem düşünülebilir. İkinci yöntem de büyük ihtimalle AKP-BDP arasında istişarelerle bir komisyon oluşturulmasıdır.
“Burada da kimlerin dahil edileceği meselesi gündeme gelecektir. Uluslararası tecrübelere baktığımızda bu tür komisyonlar için aranan kriterler, saygınlık, tarafsızlık, etkili olmak ve bilgili olmaktır.
“Yani hangi konuda çalışacaksa o konu açısından kamuoyunda saygı uyandıracak isimler tercih edilmeli, bu kişilerin tarafsız olmasına dikkat edilmeli, aynı zamanda kamuoyunda etkili olmaları gözetilmeli ve nihayet görev yapacakları konuda bilgi sahibi olmaları beklenir.”
“Komisyon pozitif barış için mihenk taşı olabilir”
Komisyonların kurulmasının negatif barıştan pozitif barışa geçmek için önemli bir mihenk taşı olacağını savunan Sancar, bunun sürece demokratik meşruiyet ve kamusal denetim sağlamak gibi önemli bir işlev getireceği ve bu açıdan sürecin daha rahat işleyeceği görüşünde.
“Bu komisyonun görev alanı sınırlı olacak. Geri çekilmeleri kontrol edecek. 1999’daki geri çekilme sürecinde trajik olaylar yaşanmıştı. Bu nedenle şimdi çekilmelerin daha güvenli hale getirilmesi gerekiyor.
“Eğer geri çekilme esnasında operasyon olur ve can kaybı yaşanırsa süreç çok büyük zarar görür ve belki de çöker. O nedenle negatif barışın sağlam sütunlar üstüne oturması bakımından böyle bir çalışma önemli olacaktır.
“Negatif barış sağlam temellere oturduktan sonra, demokratikleşme aşaması ve hakların tanınması bağlamında yeni bir komisyon kurulabilir veya mevcut komisyona daha geniş yetkiler verilebilir.” (EKN)