Medya, gazeteci Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca ile ilgili yayınlarıyla eleştirilirken gazeteciler, Ağca'nın Ankara Sheraton Oteli'nden ayrılışı sırasında da sürünce ölüm tehditleriyle karşılaştı.
Dün (19 Ocak) otel garajından araca binen Ağca, Eryaman'da araç değiştirdi. Bu sırada bir koruma, önünü kestiği gazetecilere, "Sıkacağım size, vurup yatıracağım sizi" diyerek tehditte bulundu.
Adnan Ağca'dan gazetecilere: Kapasiteniz kaldırmıyor
Hürriyet gazetesine göre, Ankara Eryaman'dan Sincan'a geçmeden önce Volkswagen Passat marka araca binen Ağca'nın korumaları, gazetecileri, "Gelmeyin lan hepinizin a.....k....." diye küfretti.
Milliyet'e göre Ağca'nın kardeşi Adnan Ağca, lobide soru soran gazetecilere, "Sizin kapasiteniz kaldırmıyor. Avrupa'dakilerle kendinizi kıyaslayın. Haberlerinizi okumaya gerek var mı?" diye tepki gösterdi.
Adnan Ağca, Mehmet Ali Ağca'nın neden İngilizce konuştuğunu sorması üzerine, "İngilizce konuşmayı seviyor, onun için" dedi.
Ağca'nın tahliyesi tartışılıyor
Ağca ile ilgili, tahliye tarihinin yanlış hesaplandığı, normalde 2014 yılında tahliye olması gerektiği yolundaki eleştiriler vardı. Şimdiyse Ağca'nın önceki gün (18 Ocak) gerçekleşen tahliyesiyle ilgili yeni bir iddia var.
Sabah gazetesi, 2006 yılında Ağca'yı tahliye ettiren Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinde yer alan Neslihan Aboşoğlu'nun o dönem Kartal Savcısı olan eşi Yılmaz Aboşoğlu'nun istifa ettikten sonra Ağca'nın avukatı olduğunu ve bu son tahliye sürecini yönettiğini iddia etti.
Siyasi cinayet mağduru 16 aile medyayı eleştirdi
Ağca'nın Sincan F Tipi Cezaevi'nden tahliye edilmesi dolayısıyla bir ortak açıklama yapan siyasi cinayetler mağduru 16 aile, "Asıl üzücü olan tetikçilerin yüceltilmesi, maddi ve manevi olarak desteklenmesi" mesajını göndermişti.
Aralarında Abdi İpekçi, Doğan Öz, İlhan Erdost, Kemal Türkler, Musa Anter, Metin Altıok, Nesimi Çimen, ve Onat Kutlar'ın ailelerinin de olduğu imzacılar, "Ağca ve benzerlerini, düşünceyi kurşunla susturmaya çalışan, kurbanını tanımadan öldürenleri övmek insanlık suçudur" demişlerdi. (EÖ)