*Fotoğraf: Mor Cumartesiler
ABD ile Taliban arasında 30 ve 31 Temmuz'da Katar'ın başkenti Doha'da yapılan görüşmelere Afganistanlı kadınlar ve insan hakları kuruluşlarından tepki yağdı.
Afganistan merkezli Hasht-e Subh Daily'nin haberine göre, söz konusu görüşmelerin ardından "Afgan yurttaşlar ve insan hakları savunucularından gelen güçlü talepler üzerine" Taliban ile görüşmelere katıldığını açıklayan ABD Afganistanlı Kadınlar, Kız Çocukları ve İnsan Hakları Özel Temsilcisi Rina Amiri'nin sözleri tepki çekti.
Gazeteci Radfar: İnsan hakları ruhuna aykırı
Afganistanlı gazeteci Hashmat Radfar, "Afganların ve insan hakları savunucularının sözde ısrarı! Aldatıcı ve zaman kaybı. Saklayacak bir şeyiniz yoksa, dinleyicilerinizin fikirlerini açıklama fırsatını neden inkar ediyorsunuz? Afganistanlı insanların hassasiyetlerini aşağılamak, insan hakları ruhuna aykırıdır" dedi.
Mor Cumartesiler: Ulusal çıkarlara aykırı
Taliban'ın kadınlara yönelik baskıcı ve yasaklayıcı politikalarına karşı kampanya yürüten "Mor Cumartesiler" (Purple Saturdays) hareketi de görüşmeleri ulusal çıkarlara aykırı bularak eleştirdi. Hareket, Taliban'ın iki yıllık yönetiminin küresel kavramlardan uzaklaştığını ve ideolojilerinin Afganistan halkı ve uluslararası toplumla bir arada var olma yeteneğinden yoksun olduğunu vurguladı.
Hicivci Zafar: Cennetinizi bulduysanız...
Hicivci insan hakları savunucusu Musa Zafar de, Amiri'ye seslenerek, "Bir insan hakları savunucusu olarak iddianızı onaylamıyorum. Görüşlerimizi yanlış beyan etmeyin. Molla Muttaki bir insan hakları savunucusu değil" diye konuştu.
Amiri'ye çağrı yapan Zafar, "Cennetinizi bulduysanız, Avrupa vatandaşlığından vazgeçin ve Afganistan'a yerleşin. Bu kadar basit" ifadelerini kullandı.
Film yapımcısı Karimi: Yine Ağustos, yine ihanet
Film yapımcısı Sahra Karimi'nin ise tepkisi şöyle: "Ağustos, çağdaş Afgan tarihinde çöküşleri beraberinde getiriyor, ancak aynı zamanda yıllar önce ABD'ye göç ederek Amerikan vatandaşı olan ve şimdi Amerika'nın enstrümanı haline gelenlerin ihanetini de ortaya koyuyor. Vatanı ve gerçek insani değerleri hiçe sayarak siyaset ve ticaret. Başka bir Ağustos, başka bir ihanet."
Güçlü Kadın Hareketi: Terörizmi normalleştirme
Güçlü Kadın Hareketi (Junbish-e Zanan-e Moqtadir) de Amiri'nin kadınlara yönelik açıklamaları "mantıksız, ilkesiz, gerçeklikten kopuk ve cesaret kırıcı" olarak nitelendirdi.
Hareket, Taliban'ın son iki yıldır sistematik baskısını, cinsiyet ayrımcılığını ve kadınlara yönelik tasfiyesini sürdürdüğünü vurguladı. Bu grupla herhangi bir etkileşimin veya diyaloğun terörizmi normalleştireceğini belirten hareket, Rina Amiri'den kadınlardan özür dilemesini talep etti.
#Purple_Saturdays ,
— Afghanistan Womens And Children S.W.O (@AWCSWO) July 26, 2023
The members of the Purple Saturdays movement, the Taliban, are a murderous group and their government is invalid. Interaction with the Taliban means creating space for the recognition of this anti-human and anti-woman’s group.
Sultan Barakat and "Qatar stop… pic.twitter.com/NH0XV6mX2g
Özgürlük İçin Kadın Hareketi: Gerçek dışı
Barış ve Özgürlük İçin Kadın Hareketi (Junbish-e Zanan Bara-e Solh wa Azadi) de Rina Amiri'nin açıklamalarını gerçek dışı ve kadınların taleplerinden uzak buldu.
Taliban'ın son iki yıldır sistematik olarak kadınları ortadan kaldırdığını ve cinsiyet ayrımcılığı uyguladığını vurguladı.
Ne olmuştu?
Katar'ın başkenti Doha'da 30 ve 31 Temmuz'da ABD Afganistanlı Kadınlar, Kız Çocukları ve İnsan Hakları Özel Temsilcisi Rina Amiri, Afganistan Özel Temsilcisi Thomas West ve Afganistan Misyonu Şefi Karen Decker ile birlikte aralarında Taliban hükümetinin Dışişleri Bakanı Vekili Amir Khan Muttaqi'nin de olduğu üst düzey Taliban temsilcileri arasında görüşme yapılmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Taliban ile ekonomik koşulları, insan haklarını, insani ihtiyaçları, Taliban'ın güvenlik taahhütlerini ve uyuşturucuyla mücadeleyi görüştüklerini açıklamıştı.
Taliban Hükümeti Dışişleri Bakanlığı ise "güven inşası" için Taliban liderlerinin isimlerinin kara listeden çıkarılması ve Afganistan'ın rezervlerinin dondurulmaması gerektiğini istemişti.
(NT)