Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacılarına yönelik açılan davaların ilk duruşması öncesi Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapıldı.
TIKLAYIN - Barış Akademisyenlerinin İlk 10 Davası 12 Nisan'da Sürecek
Açıklamaya aralarında Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Barış Yarkadaş, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Garo Paylan, Oyuncu Orhan Alkaya, çeşitli üniversitelerden öğrenciler, farklı illerden gelen akademisyenler, İspanya, Kıbrıs, Hollanda, İngiltere ve Eğitim Enternasyonali Avrupa Bölge Örgütü (ETUCE) temsilcilerinin de olduğu isimler katıldı.
Açıklama öncesinde Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Başkanı (Eğitim Sen) Feray Aytekin Aydoğan, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Başkanı Gönül Erden ve Türk Tabipleri Birliği’nden Taner Geral söz aldı.
Aytekin – Aydoğan: Barış akademisyenleri bu toprakların 40 ayaklı karıncalarıdır
"Bu topraklarda baskının, şiddetin tarihi yazılmaya çalışılıyor. Biz de dayanışmanın, umudun,, barışın, demokrasinin tarihini yazıyoruz. Bugün 'Suçlu değiliz' demek için bir arada değiliz. Bugün suçlarını teşhir etmek için bir buradayız.
“Arkadaşlarımız hedef gösterdiniz, tehdit ettiniz, sabahın köründe gözaltına aldınız, mesleklerinden, öğrencilerinden kopardınız. Şimdi de hukuksuzca yargılamak istiyorsunuz. Şu an bu ülkede sanık ve yargıç yer değiştirmiştir.
“Bizler bu davarların yargıçlarıyız. Barış akademisyenleri ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı barışı savunmuştur. Karanlığa karşı bilime, aydınlığa, üniversitelerine sahip çıkıştır. Barış akademisyenleri bu toprakların 40 ayaklı karıncalarıdır. 'Çocuğun gördüğü düştür barış demeye' devam edeceğiz.”
“Bugün ve her gün söz barışın”
Barış Akademisyenleri adına yazılan basın metnini akademisyenler ortak okudu:
“Bugün, barış talebimizden dolayı ‘terör propagandası yapmak’ suçundan yargılandığımız davaların ilk gününde, aynı İddianameyle hepimize ayrı ayrı davalar açarak bizi yalnızlaştırma çabalarına inat, hep birlikte barış ve adalet sözümüzde ısrar ettiğimizi bir kez daha dillendirmek için buradayız.
“7 Aralık'ta ve takip eden tüm dava günlerinde de burada olmaya devam edeceğiz. Aynı şekilde, hakikati dile getirmekte ısrar ettikleri için tutuklanan, baskı ve şiddete uğrayan gazeteci, avukat ve hak savunucusu arkadaşlarımızın; haksız yere soruşturmalara uğrayan, tutuklanan öğrencilerimizin yanında olmaya da devam edeceğiz.
“Bugün, burada, bir kez daha bilim İnsanlarının hakikati dile getirmelerinin önüne geçemezsiniz diyoruz. Barış istemek suç değildir. ‘Barış talebi yargılanamaz’ diyoruz. Bugün ve her gün ‘söz barışın’ diyoruz.” (TP)