Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH) "Medyada kadına yönelik şiddete ve cinsiyet ayrımcılığına son" kampanyası başlattı.
ADHK Kadına yönelik şiddetin magazinleştirilmediği, kadın emeği ve bedeninin sömürülmesinin örtbas edilmediği, kadınların sevinç ve acılarının reyting malzemesi olarak kullanılmadığı bir medya talep ediyor.
Medyada cinsiyetçilik evrensel
ADKH medyada kadına yönelik ayrımcılığın uluslararası boyutta olduğuna "Gazetelerin 3. ve arka sayfalarında çıplak kadın resimleri yayınlanması Alman Bild gazetesinden Hürriyete ortak yayın politikası" diyerek dikkat çekiyor.
"Geri kalmış ülkelerin medyası töre ve namus cinayetlerinde, törelerin ve “namus”un borazanlığını yaparak dinin bu cinayetler üzerindeki tetikleyiciliğini örtbas ederken gelişmiş ülkelerin medyası ise töre ve namus cinayetlerini din üzerinden işleyerek özellikle bugün islamiyeti hedefleyerek dinler arası çatışmayı körüklüyor."
ADKH medyada kadın yönetici sayısının yok denecek kadar az olduğunu söylüyor.
"Medya üretimin en büyük payını üreten kadınların neden erkeklerden daha az ücret aldıklarını sormadığı gibi eğitimde, politikada, akademik ve bilimsel çalışmalarda neden erkeklerden az ya da hiç olmamalarının nedenleriyle ilgilenmiyor."
Ayrıca ADKH Türk medyasının milliyetçi yapısının "terörist annesi" gibi kalıplarla kadınları damgalamaktan çekinmediğini de ifade ediyor.
"Medya savaşlarda en çok katledilen kadın ve çocukların sayısını borsa haberlerinden farksız yansıtırken, göç ederken sınırlarda uğradıkları tecavüz ve kaçırılmalardan hiç bahsetmez. Geldikleri ülkelerde ırkçı ve ayrımcı yasalarla düşük gelirli en kalitesiz işlerde yoğunlaştırılarak ekonomik, sosyal ve kültürel olarak geleceksizliğe doğru ikinci bir göçe zorlandıkları ne objektiflere takılır, ne manşet olur ne kalemler yazar ne de mikrofonlar söyler."(EZÖ)