* Mutafa Koçak'ın babası Hakan Koçak (sağda) oğlunun talebini dile getirmek için Taksim meydanında eylem yaparken gözaltına alınmıştı.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen Mustafa Koçak adil yargılanma hakkı talebiyle başladığı açlık grevinin 132. Gününde.
Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği’nin (TAYAD) Koçak’la ilgili yaptığı açıklamada, Koçak’ın bulunduğu İzmir 2 Nolu T Tipi Cezaevinden yazdığı mektubu paylaştı:
“Ülkemizde adaletsizlikler günden güne artarak ve büyüyerek devam ediyor. Adalet kanayan bir yaraya dönüşmüş durumda. Milyonların adalet talebi dünyanın ve Avrupa’nın en büyük adalet saraylarına sığmıyor. Halkımızın ‘Adalete Açız’ sözü sokakları, caddeleri ve meydanları sarıyor. Direnişim bu seslerin somuta geçmiş hali. Bu da bizim direnişimizin milyonlara dayanan haklı meşru bir talep olduğunu gösteriyor.
“Hukuksuzca ve adaletsizce bize bu ‘cezaları’ vererek aslında tüm topluma gözdağı vermek istiyorlar. Bizi adaletsizliğe mahkum etmelerine seyirci kalmak zorunda değiliz. Bertolt Brecht, ‘Haksızlık, hukuk yerine geçerse direniş görev alır’ diyor. Evet bu görev, yani direnme hakkı halklara aittir, bize aittir. Direnerek onurumuzu koruyacağız. Belki aç kalacağım ama tüm herkesin adalete doyması için, açlığımı göğsümü gere gere, büyük bir onurla taşıyacağım. Hepimiz için çıktığım bu serüvende, sizlerle birlikte zafere ulaşacağıma inanıyorum…”
Ne olmuştu?
Mustafa Koçak, gözaltında kaldığı 12 günle ilgili şunları anlatmıştı:
“Mecidiyeköy’de sokak ortasından gözaltına alındım, Vatan Caddesindeki İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüldüm. Burada önüme bir ifade koydular, ‘Buna uygun olacak şekilde ifadeni ver, çık git. Aksi halde seni tutuklatırız, bir daha gün yüzü göremezsin. Sen bize yardımcı ol, biz de sana yardımcı oluruz, rahat yaşarsın’ dediler.
“Bunu kabul etmediğim için psikolojik ve fiziki işkenceye maruz kaldım. Aralıksız sürdürdükleri kaba dayak yaptıklarının en ‘masumuydu’. Kollarımdan ters kelepçeyle askıya aldılar, üzerimdeki elbiseleri çıkardılar, başıma çuval geçirdiler, onun üzerine de teneke. Onlarca dakika başımda teneke çaldılar. Bana, anneme, babama, ablama etmedik küfür bırakmadılar. Hamile ablama tecavüz etmekle tehdit ettiler. Bu işkenceler 12 gün sürdü, 4 Ekim 2017’de tutuklandım.”
Örgüte silah temin etmekle suçlanan Koçak, Anayasayı ihlal suçundan 11 Temmuz'daki duruşmada mahkum edildi. Hakkında verilen kararda, suçu işlediği sonucuna “vicdani kanaatle ulaşıldığı” ifade edildi. Dosyada mahkumiyet gerekçesi olarak tanık ve gizli tanık beyanları bulunuyor.
Avukatı Ezgi Çakır, “Silahın üzerinde yapılmış kriminal inceleme, kamera kayıtları ve yine dosyada bulunan telefon kayıtlarında, yani sanıklar hakkında kuşku uyandırabilecek tüm objektif deliller açısından hiçbir aleyhe durum yok. Ne parmak izi ne bir telefon kaydı ne de bir kamera kaydı bulunuyor” açıklamasını yaptı.
TIKLAYIN - “Vicdani Kanaatle” Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis
Yargılandığı dosya temyiz mahkemesinde. (AS)