@El-Fetih lideri Faruk Kaddumi Suriye Dışişleri bakanı Faruk el-Şara ile Şam'da görüştükten sonra yaptığı açıklamada "Hariri suikastının arkasında Suriyeli ya da başka bir Arap devleti olamaz" dedi.
Hariri'nin öldürülmesinde "bazı Arap hainlerin rol almış olabileceğini" söyleyen Kaddumi'ye göre, "suikastta kullanılan ileri teknoloji" işin içinde "süper güçlerin parmağı olduğunun garantisi."
Öte yandan ABD'nin Şam eski Büyükelçisi Theodore Kattouf da "yıllarca ülkelerinde yaşadığı ve bu sırada tanışma fırsatı bulduğu Suriye Başbakanı Başar Esad'ın yahut Suriyeli yetkililerin asla Hariri'ye zarar veremeyeceği" görüşünde.
Lübnan'ın eski Başbakanı Refik Hariri'nin suikasta kurban gitmesi ardından görüşlerine başvurduğumuz Suriye İstanbul Başkonsolosluğu bugün (Cuma) bianet 'e resmi haber ajansı SANA aracılığıyla açıklanan resmi tutum ötesinde bir yorum yapamayacaklarını bildirdi ve "gerçekler çok açık" dedi.
Çarşamba günü Londra'da yayımlanan Daily Telegraph gazetesinin haberindeyse dikkatler İsrail'e çekiliyor. İsrail'in Lübnan siyasi arenasında daha önceden de kartları karma girişimlerinde bulunduğu vurgulanan haberde İsrail'in 1992'de Hizbullah liderlerinden Abbas Musavi'yi öldürttüğünü hatırlatılarak, İsrail'in de kuşkulular arasında anılması gerektiğinin altı çiziliyor.
Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Abdülhalim Haddam da bu yaklaşımı sürdürerek Lübnan'daki iç barış sürecinin mimarı olan Refik Hairi'nin barış girişimlerini sonuçsuz bırakmak için Arap halkının düşmanları tarafından öldürüldüğünü iddia etti. (CAO/EK)