Uluslararası Af Örgütü’nün raporunda Avrupa Birliği (AB) ve üye ülkelerinin sınırlarını kapatma konusundaki kararlılığının göçmen ve mültecilerin haklarını ve hayatlarını riske attığı dile getirildi.
Örgütün bugün yayımladığı "Büyük Kale Avrupa'nın insani bedeli: Avrupa sınırlarında göçmen ve mültecilerin karşılaştıkları insan hakları ihlalleri" adlı rapor AB’nin göç politikalarına bakıyor.
Raporda sınır kontrol uygulamalarının mültecilerin AB'ye sığınmaya erişimini engellediği belirtiliyor ve mültecilerin gittikçe daha tehlikeli hale gelen yolculuklarla hayatlarını riske attıkları ortaya koyuluyor.
Sınıra 2 milyar euro
Uluslararası Af Örgütü AB’nin göç politikasına milyonlarca euro’yu tel örgüler, ileri düzeyde geliştirilmiş gözetleme sistemleri ve sınırlarında devriye gezmek için harcadığını anlatıyor. 2007 ila 2013 arasında harcanan para yaklaşık 2 milyar euro. Aynı dönemde AB’nin sınırları içindeki sığınmacı ve mültecilerin durumunu iyileştirmek için harcadığı rakam ise sadece 700 milyon euro.
Üçüncü ülkeler tampon bölge
Örgütün verdiği bilgilere göre, AB ve üye ülkeler göçmen ve mültecileri daha AB ülkelerine ulaşmadan durdurma çabası ile AB çevresinde bir tampon bölge oluşturması için Türkiye, Fas ve Libya gibi komşu ülkelerle birlikte çalışıyor ve onları finanse ediyor.
Aynı zamanda göçmen ve mültecilerin kendi ülkelerinde maruz kaldıkları insan hakları ihlallerini de görmezden geliyorlar.
Konuyla ilgili açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü John Dalhuisen AB’nin politikasını eleştirirken AB ülkelerinin “kendi sınırları için polislik yapmaları adına komşu ülkelere para ödediğini” vurguladı.
“Sorun şu ki, bu ülkelerin büyük bir kısmı orada sıkışıp kalmış göçmen ve mültecilerin haklarını güvence altına alma konusunda çoğunlukla yetkin değil.
“Göçmen ve mültecilerin çoğu kısıtlı maddi olanaklarla, sömürülmüş, tacize uğramış ve sığınmaya erişememiş durumda buluyor kendini.
“AB üye ülkeleri kendi bölgelerine girmek isteyenlere yönelik sahip oldukları insan hakları yükümlülüklerinden göç kontrolleri için üçüncü ülkelerden destek alarak kurtulamazlar. Bu tür işbirliği çalışmaları durdurulmalıdır.”
Yasadışı “geri-itmeler”
Avrupa'nın sınırlarına ulaşan mülteci ve göçmenlerin gerisin geri itilme riski ile karşı karşıya olduğunu vurgulayan Uluslararası Af Örgütü Bulgaristan ve Yunanistan'da sınır muhafızları tarafından gerçekleştirilen geri itmeleri belgelerken geri itmelerin insanların sığınma hakkını ihlal ettiğine de dikkat çekti.
“Geri itmeler AB'nin sadece güneydoğu sınırlarında gerçekleşmiyor.
Şubat 2014'te İspanya Sivil Muhafızları Fas'tan Ceuta kumsalına yüzen 250 kadar göçmen ve mülteciye plastik mermi, kuru sıkı mermi ve göz yaşartıcı gaz ile ateş açtı. 14 kişi hayatını kaybetti.
“Kumsala ulaşmayı başaran 23 kişi herhangi bir sığınma prosedürüne ulaşamadan derhal geri gönderildi.”
Deniz rotaları
Örgütün verdiği bilgilerin bazıları şöyle:
* BM Mülteci Ajansı'na göre İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana, daha önce hiç olmadığı kadar fazla yerinden edilmiş insan var.
* AB'ye girmeye çalışan düzensiz göçmenlerin neredeyse yarısı Suriye, Afganistan, Eritre ve Somali gibi ülkelerdeki çatışmadan ya da zulümden kaçıyor.
* Avrupa'ya karadan ulaşma konusunda gittikçe daha büyük engellerle karşılaşan göçmenler ve mülteciler Yunanistan ve İtalya'ya artık daha tehlikeli olan deniz rotaları üzerinden ulaşmaya çalışıyor. Her yıl yüzlerce insan Avrupa'nın kıyılarına ulaşmaya çalışırken ölüyor.
* 2014'ün sadece ilk altı ayında 200'den fazla kişi Akdeniz ve Ege Denizi'nde hayatını kaybetti; kayıp yüzlercesinin de ölmüş olduğundan endişe ediliyor. Kaybolanların çoğu çok açık bir şekilde şiddet ve zulümden kaçıyordu. (YY)
Rapora buradan ulaşabilirsiniz.