Yüzleşme Derneği ve İnsan Hakları Derneği (İHD) 6-7 Eylül olayları ile ilgili basın açıklaması yaptı. Her iki dernek de 52. yıldönümünde 6-7 Eylül 1955’te yaşanan olayların neden ve sorumlularının açıklanmasını ve "Türkiye’nin kendi yurttaşlarının bir kesimine karşı giriştiği bu planlı provokasyon eyleminden dolayı, mağdurlardan özür dileme erdemini göstermesini" istedi.
"Utanç verici bir gaddarlık örneği"
Yüzleşme Derneği açıklamasında "İki gün boyunca devam eden olayların başlangıç sebebi 'Atatürk’ün evini Rumlar Bombaladı' iddiasıydı. Olaylar boyunca, zabıtlara göre üç kişi öldü, 30 kişi yaralandı, 73 kilise, sekiz ayazma, iki manastır, bir fabrika, 3 bin 584’ü Rumlara ait olmak üzere 5 bin 538 ev ve işyeri yakılıp yıkıldı, yağmalandı. Olay, rakamların ortaya koyduğundan çok daha büyük ve utanç verici bir gaddarlık örneğiydi" dedi.
"Sonraki yıllarda adını daha sık bir şekilde duyacağımız 'kontrgerilla'nın tipik kitlesel provokasyon eylemlerinden biriydi. Benzer olaylarda görüldüğü gibi, 6-7 Eylül olaylarını da, dönemin hükümeti, komünistlerin çıkardığını iddia etmişti."
Dernek, "Sonraki yıllarda, yüksek rütbeli bir Türk bürokratı, Atatürk'ün evinin 6-7 Eylül Olayları'nda bir gerekçe olarak kullanılmak amacıyla MİT mensupları tarafından bombalandığını itiraf edecekti. İngiliz ve Alman kaynakları, olaylarda hükümet ve devlet yetkililerinin de doğrudan payı olduğunu iddia etmişlerdi" diye ekledi.
Dernek, olayların uzun dönemli sonuçlarını da şöyle özetledi:
- 6-7 Eylül olayları sonucunda, Türkiye'de yaşayan Rum azınlık, neredeyse yok oldu. Baş gösteren göç dalgası sonucunda, onbinlerce Rum, doğdukları, büyüdükleri, çalıştıkları toprakları terk etti.
- Resmi rakamlara göre; 1924 yılında sadece İstanbul'da sayısı 200 bin dolayında olan Rum nüfus, bu olaydan sonra trajik bir düşüşe geçti. 2005 yılı itibarıyla İstanbul'daki Rumların sayısı bin 500 civarında…
"Türkiye içerisine girdiği demokratikleşme yolunda sağlam ve güvenli bir şekilde yürüyecekse, kendi tarihiyle ve gerçekleriyle yüzleşme cesaretini göstermek zorundadır. Çünkü kendi gerçekleriyle yüzleşmeden, geleceğini doğru inşa etme olanağı yok."
"Demokratikleşmenin önünde engel"
6-7 Eylül olaylarını "İttihatçı zihniyetin, Türkiye'de yaşayan azınlıklara yönelik en önemli provokasyonu" olarak değerlendirilen İHD'nin açıklamada da şu ifadelere yer verildi;
"Olayların arkasındaki asıl güç hiçbir zaman açığa çıkartılmadı. Her toplumun tarihinde acılı ve utanç verici şeyler olabilir. Önemli olan özür dilemesini bilmektir.Tam 52 yıldır bu topraklarda yaşayan halklar özür bekliyor. Biz insan hakları savunucuları olarakyaşananlardan duyduğumuz utancı ifade ediyor sorumluların artık açığa çıkartılmasını istiyoruz."(NK)