Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) 34 bileşeninin de dahil olduğu 54 sivil toplum örgütlenmesi, kuruluş, platform ve parti, Ankara Mülkiyeliler Birliği’nde, İslam Devleti’yle (IŞİD) ilgili açıklama yaptı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Anti-kapitalist Müslümanlar’ın da katıldığı açıklamada ortak mesaj şöyle:
“IŞİD saldırılarından kaçan halklarla dayanışmak, hükümetin IŞİD’e desteğini çekmesi ve katliamlardan kaçan göçmenlerle ilgili sorumluluklarını insan hakları çerçevesinde yerine getirmesi için çağrıda bulunmak.”
Basın toplantısına HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Mardin Milletvekili Erol Dora, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve KESK Genel Başkanı Lami Özgen de katıldı.
Türkdoğan: Etnik ve din eksenli güç savaşı
Ortak deklarasyonu İHD Genel Başkanı Türkdoğan okudu.
“Bölgede bir süredir IŞİD eliyle sürdürülmeye çalışılan etnik ve din eksenli güç savaşının bilinçli bir biçimde körüklendiğini” ifade eden Türkdoğan, katliamlardan kaçanların kendi topraklarını terk ederek çevre ülkelere doğru göç etmek zorunda kaldığını ancak AKP hükümetinin etkin politikalar geliştirmediğini söyledi.
Yüksekdağ: Savaş suçu işleniyor
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Şengal, Ninova, Zaho ve Mahmur'da yaşananlara dikkat çekti. “IŞİD’in, emperyalist güçlerin ve gerici bölge devletlerinin halkları katleden kılıcı olduğunu” dile getiren Yüksekdağ, bölgede savaş suçu, insanlık suçunun işlendiğini ifade etti.
Yüksekdağ, AKP'nin bu trajedilerin sonuçlarını ortadan kaldırmak için sorumluluk alması gerektiğini dile getirdi.
Yüksekdağ, “insanlık adına bu denli mücadele eden PKK ve YPG'nin terör örgütleri listesinden çıkarılması gerektiğini” belirtti.
Dora: BM sessiz kalıyor
HDP Mardin Milletvekili Dora ise Müslüman olmayan insanlara yönelik katliamlara dikkat çekti.
“BM ve tüm ülkeler bu katliamlara sessiz kalıyor. Ortadoğu'ya yeni bir şekil vermeye çalışan devletler ve güçler kendilerini de bu yönüyle bir yandan da 'insan hakları savunucuları' olarak yutturmaya çalışıyorlar. Bugünkü ve gelecek kuşakların buna aldanmamasını istiyorum. BM'nin kendini sorgulaması gerekir. Görevini yerine getirmiyor.”
“Otonom bir bölge olması mücadelesi verilen Ninova'da Asuri, Süryani, Keldaniler de yerlerini terk etmek zorunda kaldılar. Bu noktada yapılan tüm katliamlar, insanlık suçları, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanarak, insanlık vicdanında mahkum edilmeli.”
KESK Genel Başkanı Lami Özgen de dayanışma çağrısında bulundu. (AS)