İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında, dört aydır zorunlu askerlik yapan İsmail Gökhan Güneş vicdani reddini açıkladı.
Antalya'da zorunlu askerlik yapan Güneş, yedi günlük izni için İstanbul'a geldi ancak izni 23 Temmuz'da sona erdi ve askeri birliğe geri dönmedi.
bianet'e konuşan Güneş, yarın akşam Antalya'ya askeri birliğe gideceğini ama bundan böyle asla askeri üniforma giymeyeceğini söyledi.
Neden İstanbul'da kalmaya devam etmediğini ve askeriyeye gittiğini sorduğumuz Güneş, "Ben suçlu değilim, suçlular kaçar. Oraya gideceğim ve mücadeleme devam edeceğim" dedi.
Basın toplantısına Güneş'in yanı sıra Vicdani Ret Platformu'ndan Ercan Aktaş ve vicdani retçi Muhammed Serdar Delice de birer konuşma yaptı.
Güneş: Tek referansım inançlarım
İsmail Gökhan Güneş, vicdani red açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Şu anda bağlı olduğum görevimi dini inançlarımdan dolayı yapamayacağımı anladım. Kişilik ve karakterimin silah, şiddet, askerlik ve savaş gibi argümanların bir parçası olamayacağını belirtmek istiyorum."
"İnandığım değerlerim ve temelde insan olmam sebebiyle, bana zorla dayatılan askerliğim burada son bulmuştur."
"Asla elime silah almayacağım, askeri üniforma giymeyeceğim, baskı ve şiddete boyun eğmeyeceğim. Tek referansım inançlarım olacaktır."
"Dört ay gibi kısa bir süre yapmış olduğum askerlik hizmetini reddediyorum. Vicdani reddimdir."
Aktaş: Vicdani retçileri savaşın insan kaynaklarını kurutmayı amaçlar
Vicdani Ret Platformu'ndan Ercan Aktaş ise medyada yer alan cenaze haberlerine dikkat çekti.
Her gün tabut karşılandığını belirten Aktaş, "Mehmet de olsa, Azad da olsa bizden eksilen insanlardır" dedi. Bu insanların hiçbirinin ölümü hak etmediğinin altını çizen Aktaş, vicdani retçilerin her zaman savaşın insan kaynaklarını kurutabilmek için bu adımı attığını ifade etti ve ekledi:
"Bizim tüm çabamız daha fazla ölüm olmaması için ama bizi daha büyük savaşlara sürüklüyorlar."
Delice: Barışı savaşmayı reddedenler getirecek
Vicdani retçi Muhammed Serdar Delice de dünyaya barış gelecekse bunun savaşmayı reddedenler tarafından inşa edileceğini söyledi.
"Boyalı basına hatırlatma yapmak istiyorum: Bir yerde bir zulüm var ve siz buna sessiz kalıyorsunuz. Bu ülkede vicdani ret mücadelesine giren insanlar çok zor koşullarda yaşıyorlar."
"Ben bu süreçleri yaşadım. Gökhan'ın içinde yaşadığı fırtınaları tahmin edebiliyorum. Bu insan vicdanen, ruhen, bedenen askerlik yapamıyor."
"Vicdani ret en nihayetinde kanunsuz bir şey değil. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin kararları var ve Türkiye bu sözleşmedeki maddelere uymakla yükümlü. Sadece bir düzenlemeye bakıyor ama bu düzenlemeyi de hayata geçirmiyorlar." (EKN)