Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Atatürk Orman Çiftliği arazisinde yaptırdığı cumhurbaşkanlığı sarayında yine muhtarlarla bir araya geldi.
Dördüncü kez muhtarlara konuşan Erdoğan, Gezi direnişi, ağaç sevgisi, başkanlık sistemi, erkeklerin etek giymesi, kadına yönelik erkek şiddeti ve iç güvenlik paketi hakkında konuştu.
Gezi, 12 Eylül, vs.
“Muhalefet olmayan hadiseleri olmuş gibi gösterip kamuoyunu galeyana getirme konusunda pek mahirdir. Dökülürler sokağa, üniversitelileri sokağa dökmeye kalkarlar. Bu yaptıkları işler bizi hep geriye götürdü. 12 Eylül öncesinde kardeşi kardeşe kırdırmak için kurulan tezgahları, katledilen evlatlarımızı unutmadık.
“Gezi olayları sırasında sergilenen, panzer insanları ezip geçti, annelerin kucaklarından çocuklarını alıyorlar ahlaksızlıklarını unutmadık.
“Hala masum gençlerin canı pahasına üniversiteleri kavgaların merkezi haline getirme, Gezi olaylarını yeniden alevlendirme rüyasını görenler var. Türkiye o karanlık günleri geride bıraktı. Artık hiçbir vatandaşım bu provokasyonlara rağbet etmiyor, etmeyecek.
3,5 milyar fidan
“Dönemimizde 3,5 milyar fidan ve ağaç diktik biz. Bize kalkıp Taksim'de 12 tane ağacın söküldüğünü, şöyle yapıldı böyle yapıldı, hepsi yalan.
“Taksim'den alınıp hürriyet tepesine dikilecek ağaçlarla ilgili kıyameti kopardılar. Ama Yalova'da asırlık çınarı kestiler, hiç onların sesi çıkmadı. Sarıyer'de sesleri çıkmadı. Neredesiniz tencere tavacılar? O canım canım çınarların nasıl kesildiğini gördünüz.
Kadın Allahın emanetiymiş
“Mahallesinde şiddete uğrayan mazlum durumuna düşen kadınların bulunduğunu tespit eden muhtarlarımız, bu sıkıntı kendi aile fertlerinden birinin başına gelmiş gibi hissedip gerekli mücadeleyi verecektir.
“Allah'ın emanetine sahip çıkmayan milletin emanetine de sahip çıkamaz. Kadınlar allahın tüm insanlığa emanetidir.
“Ben bunu söyledim diye bir kadın sivil toplum kuruluşunun başında olan kadın diyor ki 'Kadın emanetmiş nasıl söylenir' diyor. Bu yüceltmedir, kadının önemini ortaya koymadır. İnsan emanetinin kıymetini bilmezse insan değildir. Emanete hıyanet neyse odur.
Havai fişek, molotof, sapana, maske…
“Eskiden eğlence için üretilen hava fişekler artık can almaya dönüştü. Biz sapanı eskiden çocuklukta farklı kullanırdık. Bunlar sapanı demir bilyeyle insan canı almakta kullanıyor. Silah neyse, molotof da o, sapan da o, havai fişek de o. Cezaları şimdi arttı, arttığından dolayı rahatsızlar.
“Bakınız çok daha enteresan. Maskeyle dolaşıyorlar. Niye dolaşıyorsun? Eğer terörist değilsen maske takmana gerek yok.
“Erkekler tanınmamak için etek giyip maske takıyor”
“Niye etekle dolaşıyorlar? Erkeksen pantolonunla dolaş, niye etek? Orada da yine hanım kardeşlerimize saygısızlık var. Tanınmayalım diyor, etek giyiyor, maske takıyor.
“Bir kısmı da maskeyle parlamentoda oturuma katılıyor. Nasıl bir milletvekilisiniz siz ya? Neymiş poşu takmış, o öyle takılmaz. Yasal olmayan şeyleri meşrulaştırma gayretleri var.
“Başkanlık konuşulmaz yaşanır”
“Yeni Türkiye için yeni Anayasa’ya ve başkanlık sistemine ihtiyacımız var. Mevcut gömlek bu vücuda dar geliyor. Benim bunu dile getirmem günlük siyaset anlamına gelmemeli. Başkanlık sistemi benim şahsi arzum değil.
“Başkanlığa seçilen kişinin orada kalması durumu söz konusu olamaz. Görev süresi, kaç defa seçilebileceği belli olur. Konu sıradan teori olayı değildir. Bu konuşulmaz yaşanır.
“Bunu aynı zamanda yaşadığım için anlatıyorum.Başkanlık sisteminden diktatörlük, padişahlık anlayanlar kendi milletlerine güvenleri olmayanlardır. ABD’de diktatörlük mü var? Fransa’da, Meksika’da, Arjantin’de diktatörlük mü var? Böyle gidişe milletimiz izin vermez." (EKN)