Haberin İngilizcesi için tıklayın
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) RTÜK'ün CHP'li üyesi İlhan Taşçı, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, televizyonlardaki şiddet içerikli görüntüler nedeniyle RTÜK’e son sekiz ayda 16 binden fazla şikayet yapıldığını ama Üst Kurul’un bunların birini bile gündemine almadığını söyledi.
Son olarak Emine Bulut cinayetiyle tekrar kamuoyunun gündemine gelen erkek şiddeti nedeniyle RTÜK’ün ekranlardaki şiddet görüntüleriyle mücadele etmesinin hem yasal görevi hem de toplumsal sorumluluk olduğunu ifade eden Taşçı, kamuoyuyla şu mesajları paylaştı:
- Ekrandaki şiddet içerikli yayınlar nedeniyle izleyicilerden RTÜK’e 8 ayda 16 bin 514 şikayet geldi ama Üst Kurul gündemine bir teki bile getirilmedi, kurulda görüşülmedi. Kadına şiddet ve kadın cinayetini yalnızca kınamak yetmez her kurum üzerine düşeni samimiyetle yapmalı...
- RTÜK İletişim Merkezine 2019 yılının Ocak ayından bugüne kadar televizyondaki şiddete ilişkin gelen izleyici şikayetlerinde ilk sırayı 13 bin 425 bildirimle “şiddeti özendirici veya kanıksatıcı yayınlar” aldı. Şiddet ekranda uygulamalı öğretilir hale geldi.
- RTÜK İletişim Merkezi’ne izleyiciler tarafından ekrandaki şiddete ilişkin yapılan şikayetlerin yüzde 90’ını “dizi film” içerikleri oluşturuyor. Televizyon yayınlarındaki şiddetten rahatsız olup bildirimde bulunanların yüzde 44.6’sı erkek, yüzde 55.4’ü kadınlardan oluşuyor.
- Ekrandaki şiddet içeriği nedeniyle en fazla doktorlar tarafından RTÜK’e şikayet yapılırken, şikayetçiler arasındaki hekimlerin oranı yüzde 53. Doktorları, yüzde 8.1 ile üniversite öğrencileri, yüzde 5.5 ile memurlar, yüzde 5.1 çalışmayanlar, yüzde 4.5 ile öğretmenler izledi.
- RTÜK’e ekrandaki şiddet nedeniyle şikayetçi olanların yüzde 41 i üniversite mezunu, yüzde 21.5 yüksek lisans, yüzde 15 doktora, yüzde 12 lise mezunu. Eğitim düzeyiyle orantılı biçimde şiddetten duyulan rahatsızlık da artıyor.
- Türkiye’de neredeyse her gün kadına yönelik şiddet, kadın cinayeti haberinin duyulduğu bir ortamda –ki maalesef en son örneği Emine Bulut- RTÜK’ün tüm radarlarını bu alana yöneltmesi hem yasanın verdiği bir görevdir, hem de toplumsal bir sorumluluktur.
- Kadın şiddetini izleyiciye tüm ayrıntılarıyla izleten; parmakların kırıldığı, ellerin sıcak sular altında yakıldığı, fiziksel şiddetten psikolojik şiddete, ekonomik şiddetten cinsel şiddete kadar pek çok şiddetin uygulanmasını RTÜK’ün görmezden gelmesi mümkün değildir.
- RTÜK ekranlar şiddeti ve buna yönelik şikayetleri görmezden geldiği, gereğini yapmadığı sürece, şiddetin ekrandaki dozu giderek artıyor. Denetlenmedikleri düşüncesi ve gerçeğiyle de senaristler, yapımcılar ve yayıncılar reyting uğruna şiddetin dozunu artırıyor.
- Ekrandaki şiddeti yok saymak, görmezden gelmek RTÜK’ün kendisini ve misyonunu inkar anlamına gelir. Ekranları şiddetten arındırmak hem hukuki, hem insani, hem de vicdani sorumluluktur. Toplumun da RTÜK’ten beklentisi bu.
- Emine Bulut’un katledilmesinden sonra sosyal medyada hashtagler açılıyor ve dizilerdeki şiddetin ekran görüntüleri paylaşılıyor. Bunlara duyarsız kalınamaz. RTÜK ilk Üst Kurul toplantısında ekrandaki şiddeti masaya yatırmalı ve hızla denetime başlamalıdır.
RTÜK Başkanı: ATV’ye de ceza veriliyor
Taşçı’nın açıklamaları sonrası BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’e konuşan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ise ekranda şiddete ilişkin şikayetlerin Üst Kurul tarafından düzenli olarak değerlendirildiğini belirterek, özetle şunları söyledi:
"Biz asla ekranda kadına karşı şiddete müsamaha göstermeyiz. Mesela en son Show TV'yi, bir dizinin fragmanını çekmesi için uyardık. Fragman internette hala duruyordu, bununla ilgili olarak işlem yapacağız. Biz fragmana bile işlem yapar hale geldik aslında.
“Biz yola çıkarken sadece ceza verelim diye çıkmadık, bunları uyaralım, yönlendirelim diye çıktık. Ama anlamıyorsa ceza bizim elimizde kozdur, tabii ki uygulayacağız.
"Örneğin ATV dizileriyle ilgili de ceza veriliyor. 'İktidara yandaş diye düşünülen kanallara ceza verilmiyor' diye yanlış bir algı var. Bunun düşünülmesi bile beni çok üzüyor." (EKN)