Kimi zaman başkalarının etkisi altında kendimizi sorgularız, kendimizden şüpheleniriz. Bu bizim zayıflığımızı mı gösterir? Ya da saflığımızı… Kendimize olan inancımızı kim etkileyebilir? Sanırım bunu becerebilenler en yakınlarımız, en sevdiklerimiz, en çok düşündüklerimiz, en çok bakıştıklarımız, yüzlerine bakmaktan en çok utandıklarımız, en çok çekindiklerimiz…
"En"ler etkiler çoğu zaman bir şeyleri. Bizi kararlarımızdan döndürenler onlar olur. Biz bir şeye "doğru" desek de onların "yanlış" demesiyle birden bizim doğrularımız yanlışa dönebilir. Onların fikirlerine kolaylıkla kafa sallarız. Evet, belki çok olmaz bu durumlar ama bu etki gücünün farkındalar mı acaba? Öyleyse bunun ne kadar büyük bir güç olduklarını biliyorlar mı?
Başkalarını düşünceleriyle nasıl etkilediklerini ve bu kişileri avuç içlerine alabilmelerinden haberdar olmaları kimin yararına kimin zararına… Gerçi kendini bilen bir kişi davranışlarını da hareketlerini de iyi biliyordur ki, bu da bu kişinin başkalarına ve düşüncelerine neden takıldığını açıklar.
Susup dinlemek zorunda kalmak...
Emin olmamak, kendinden, düşüncelerinden, verdiğin kararlardan, istediklerinden, beklentilerinden, ilerlediğin yoldan... Bu tam olarak size yardımcı olacak bir şey değil.
Başka insanların hayatlarının geri kalanında ne olacaklarını bilememeleri ya da kendileriyle ilgili herhangi bir konuda tek başlarına karar verememeleri, kendi özgün düşüncelerini asla bir birey olarak kolaylıkla söyleyememeleri çok büyük bir sorun gibi duruyor.
Her birey kendi özgür fikirleriyle yaşamayı dener. Zayıf olanlarsa katılabilecekleri akıllar bulurlar. Adlarına seçtikleri kişi konuştuğu zaman kafa sallayarak desteklerini belirtirler. Susup dinlemek zorunda kalırlar ama. Belki böylesi onlar için daha kolaydır, belki de yetmiyordur iradeleri kendilerini herkesten farklı bir kişi olarak insanlara kabul ettirmelerine.
İnsanlar sizi kontrol etmesin
Evet, belki bu dünyada her insan eşit haklar içinde doğar, ama hiç kimse aynı doğmaz. Kimi mücadeleye doğumuyla başlar, kimisi yaşananlarla değişir ve ders aldıklarını sonraki günler için kullanır.
Kimisi de kendi başına ayakta durmayı denemez bile, hayatta hiçbir şeyin üzerine gitmez, kendisine olanları kabullenmeyi seçer, susar ve kimsenin düşüncelerini öğrenmesine izin vermez.
Öyle olun ya da böyle olun, yalnız değilseniz, etrafınızda sizden farklı insanlar varsa eğer, ikizlerde olduğunu tahmin ettikleri gibi aynı düşünce ve hislere birebir sahip değilseniz, onların sizi etkilemesine mani olamazsınız, daha kötüsü onların sizi kontrol etmeleri bile söz konusu olabilir. Başa çıkması zor olabiliyor değil mi? (RÖ/GG)