24. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası, Onur Yürüyüşü’ne yönelik tehditler hakkında suç duyurusu ve yürüyüşü yasaklama girişimlerine karşı dava açılmasıyla başladı.
İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, bugün aktivisitlerle Çağlayan Adliyesi’nde bir araya geldi. Aktivistler bireysel dilekçeler sunarak Müslüman Anadolu Gençliği, Alperen Ocakları, Tembihname, Özgür-Der, Büyük Birlik Partisi (BBP) ve sosyal medyadan suç teşkil eden çağrılar yapan bireyler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ayrıca Lambdaistanbul Derneği, 26 Haziran’da düzenlenecek 14. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nün yasaklanmasına ilişkin Valilik kararının yürütmesinin durdurulması için İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
“Herkes örnek dilekçe üzerinden suç duyurusunda bulunabilir”
Onur Yürüyüşü’ne saldırı çağrısı yapan gruplar hakkında Suç İşlemeye Tahrik (TCK md 214), Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Aşağılama (TCK md 216), Kanunlara Uymamaya Tahrik (TCK md 217) Tehdit (TCK md 106), Ayrımcılık (TCK md 122) suçlarından iddianame hazırlanması istendi.
İstanbul LGBTİ Onur Haftası Komitesi’nden avukat Levent Pişkin, tüm hak savunucularını Onur Yürüyüşü’ne saldırı çağrısı yapan gruplar hakkında suç duyurusunda bulunmaya çağırdı.
Avukat Pişkin, bu tehditlere yönelik savcılıklarının re'sen soruşturma başlatmış olması gerektiğini çünkü mesajların birden çok suç içerdiğini vurguladı.
Onur Haftası’nın Facebook sayfasına yüklenen örnek dilekçelerle her ilden suç duyurusu yapılabileceği belirtildi.
Valilik yasağına itiraz
Onur Haftası Komitesi, Valiliğin Onur Yürüyüşü’nü yasaklama kararına karşı da dava açtı. İdare Mahkemesi’ne başvuran LGBTİ’ler, Valilik kararının kanunlara aykırı olduğunu söyleyerek iptal edilmesini istedi.
Avukat Pişkin, Onur Yürüyüşü’ne yönelik tehditler hakkında soruşturma başlatılmazken, Valiliğin de bu tehditleri bahane göstererek yürüyüşü yasaklamasını eleştirdi. Pişkin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Gürcistan ve Rusya’da benzer olaylarla ilgili verdiği cezaları hatırlattı.
“Valilik'in tehditleri bahane göstererek yürüyüşü yasaklamış olması, gerek AİHM içtihatları, gerek uluslararası sözleşmeler, gerek iç hukuktaki kanun ve anayasaya aykırıdır.
“Bu karara karşı, bugün İdare Mahkemesi'nde yürütmenin durdurulması talebiyle acil istemli bir dava açacağız. Umuyoruz ki 26 Haziran’daki yürüyüşün güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için bir an önce yürütmeyi durdurma kararı çıkar. Benzer durumlar AİHM'in verdiği Gürcistan ve Rusya'ya dair örnek kararları da var. Orada da bazı inanç gruplarının LGBTİ'lere yönelik tehditleri ve konuya dair Valilik'lerin yasaklaması var ve ardından LGBTİ'lere yönelik polis saldırı var, bunları da dilekçemize koyduk."
Ne olmuştu?
13 senedir düzenlenen İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü, ilk defa 2015’te polislerce engellenmeye çalışılmıştı.
49 eşcinselin hayatını kaybettiği Orlando katliamı hemen ardından, Türkiye’de Müslüman Anadolu Gençliği, Alperen Ocakları gibi bir takım gruplar bu sene 19 Haziran’da düzenlenecek 7. İstanbul Trans Onur Yürüyüşü ve 26 Haziran’da düzenlenecek 14. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne yönelik tehdit mesajları ve saldırı çağrıları yayınladı. LGBTİ örgütleri bu tehditlerle ilgili suç duyurusunda bulunmuştu.
İstanbul Valiliği, 28 Haziran Cuma günü yaptığı yazılı açıklamayla 19 Haziran’da düzenlenecek 7. Trans Onur Yürüyüşü ve 14. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşüne “izin vermeyeceğini” açıkladı.
Trans Onur Haftası Komitesi, anayasaya göre gösteri ve yürüyüş düzenlemenin Valilik’ten izin gerektirmediğini hatırlatarak, anayasal haklarını kullanmak üzere 19 Haziran’da 7. Tans Onur Yürüyüşü’nde olacaklarını açıkladı.
Yürüyüş günü, polis aktivistlerin basın açıklaması yapmasına izin vereceğini söyledi ancak basın açıklaması okunduğu sırada polisler aktivistleri darp etti. 11 kişi gözaltına alındı. (ÇT)