Korkusu kalmış içimizde terkedilmiş çocukların
Yitik yüzlü fotoğraflar duruyor siyah-beyaz
Kırık bir vazo masanın ortasında
Yıkık dökük odada
Susuz ve çiçeksiz
*Atilla İlhan
İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları adalet arayışlarının 689. haftasında 23 Nisan dolayısıyla gözaltında kaybedilen, faili meçhul ve failli belli cinayetlerde yaşamını yitiren çocukları andı.
Koşuyolu Parkı'nda yapılan eylemde haftanın açıklamasını İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Neriman Dinçkan yaptı.
Dinçkan, "90’lardan bugüne devlet politikaları nedeniyle çocuklara yönelik ağır hak ihlalleri yaşandığını, çocuklara yönelik her hak ihlalinde faillerin cezasızlık politikalarıyla aklanmaya çalışıldığını söyledi.
90’lı yıllardan bugüne en az 27 çocuğun gözaltında zorla kaybedildiğini belirten Dinçkan, çocukların isimlerini sıraladı:
"Dersim’in Mirik Mezrası'nda ailesiyle birlikte 3 yaşındaki Dilek Serin, Hozat’ta 15 yaşındaki Ahmet Akbaş, Mardin Dargeçit’te 12 yaşındaki Davut Altunkaynak, 13 yaşındaki Seyhan Doğan, 16 yaşındaki Nedim Akyön, Kızıltepe’de 16 yaşındaki Mahmut Abak, Nusaybin’de 16 yaşındaki Faruk Aksan, Şırnak’ta 15 yaşındaki Ahmet Sanır, Uludere’de 12 yaşındaki İlyas Diril, 16 yaşındaki Zeki Diril, Silopi’de 17 yaşındaki Deham Güney, 14 yaşındaki Ahmet Dansık, Cizre’de 16 yaşındaki Yahya Akman, 12 yaşındaki Abdulazizi Gaysak, Hakkari’de 16 yaşındaki Lokman Kaya, Yüksekova’da 13 yaşındaki Münir Sarıtaş, Diyarbakır’da 14 yaşındaki Nuri Dayan, Lice’de 14 yaşındaki Metin Budak, 15 yaşındaki Servet İpek, 15 yaşındaki Çayan Çiçek, Kulp’ta 12 yaşındaki Ümit Taş, Silvan’da 16 yaşındaki Zeki Akyıldız, Bismil’de 17 yaşındaki Sabah Oruç, Bingöl’de 16 yaşındaki Orhan Yakar, Batman’da 15 yaşındaki Fatih Kaya, 17 yaşındaki Yılmaz Gümüş ve Mehmet Şirin Maltu gözaltında kaybedildiler. Devlet ise, bu çocukların gözaltına alınarak kaybedildiğini hiçbir zaman kabul etmedi."
"Çocukların failleri hep korundu"
"2000’li yıllardan itibaren ise, kolluk şiddeti neticesinde çocuklara yönelik yaşam hakkı ihlali ve cezasızlık politikası daha görünür şekilde devam etti" diyen Dinçkan, şöyle devam etti:
"2004 yılında Mardin Kızıltepe’de evinin önünde babasıyla birlikte 12 yaşındaki Uğur Kaymaz katledildi. 30 Mart 2006 yılında gaz fişeğinin vücuduna isabet etmesi sonucu Enes Ata yaşamını yitirdi.
"29 Mart 2006 yılında evinin balkonunda dışarıyı izlerken kolluk kuvvetlerinin açtığı ateş sonucu Abdullah Duran katledildi. 2009 yılında Lice’de karakoldan atılan havan mermisiyle Ceylan Önkol katledildi.
Zırhlı araçlar, patlayıcılar...
"11 Mart 2014 yılında evinden çıkıp ekmek almaya giderken polis kurşunuyla Berkin Elvan yaşamını yitirdi. 12 Ekim 2015 tarihinde Diyarbakır Sur ilçesinde evinin bulunduğu sokakta Kobra tipi zırhlı araçtan açılan ateş sonucu Helin Hasret Şen katledildi.
"Şubemizin 2010 ve 2021 yılları arasında gerçekleşen, Çocuk Yaşam Hakkı İhlali Raporu’nda kolluk güçleri tarafından açılan ateş sonucu 73, zırhlı araç çarpması sonucu 18, mayın-serbest bırakılan patlayıcı sonucu 39 çocuk olmak üzere, en az 228 çocuğun yaşamını yitirdiği tespit edildi. Çocuklarımızın akıbetleri karanlıkta bırakıldı, failleri cezasızlık politikalarıyla bugüne kadar hep korundu." (RT)