"İnanıyorum ki politik baskı olsa bile mualif sesimizi asla kaybetmeyeceğiz. Martin Luther King'in söylediği gibi: 'bir zaman gelir ki sessizlik ele verir'... Millet Meclisi'nin sessizliği ya da koşulları engellemedeki isteksizliği affedilemez." John Conyers - Millet Meclisi Üyesi - Kriz Anayasasına Giriş, 2006
Savaşın domuzları politik renkler olan kırmızı ve maviyle gündeme geliyor. Ne yazık ki hepimiz kırmızı domuzlara aşinayız. İnsanları manipüle eden ve zekalarını bahaneler üzerine kuran savaşın domuzları dünyaya Saddam Hüseyin'in kitle imha silahları ürettiğini yaydılar. Bu altı yıl önce yaşanılan trajik 11 Eylül'le bağlantılı.
Kırmızı ve mavi domuzlar
Pek çok mavi politikacı da savaşın domuzu. Kandırmacalarla hep iyi anlaştılar hatta kırmızı domuzların konuşmaları üzerinden vatanseverlik vurgusu yaptılar. En sonunda, şimdi, George Bush'un kendilerini inanılmaz olana inandırdığını söyleyerek, Bush'u suçluyorlar. Sizi bilmem ama ben özür dilendiği için kendimi biraz iyi hissettim.
Kamu emekçilerinin savaş sayesinde kar elde ettikleri bir hükümet sisteminde kuruluşlar banka hesaplarını doldururken mavi ve kırmızı domuzlar yarar sağlıyor ve genç insanlar yok yere başka insanları da beraberlerinde götürerek ölüyorlar. Bunlar hep sessizlikten, mavi domuzların suçlamaları sessizliği biraz bozuyor.
Askerlerimiz ve Irak'taki insanlar politikacılarımız yüzünden tuzağa düşüyorlar. Sevgili politikacılar Millet Meclisi'ndeki ince hesaplarla şifreleme yapıyorlar. Ve bu şifrelemeler şairler, yayıncılar ve ortalama Amerikalıların çoğunluğu tarafından soyutluğu nedeniyle çözümlenemiyor. Oysa Irak'ta her yurttaş Amerikan işgalinin ateşli nefesiyle günlük hayatlarının her alanında karşılaşıyor.
İnsanların kalpleriyle politika yapmak
Milli Meclis'te insanların kalpleriyle politika yaptığını nereden biliyorum? Gittiğimiz kaçınılmaz sonuca rağmen bir şey yapmayan kırmızı ve mavi domuzların hareketsizliğini gözlemleyerek... "Çoğunluğun" lideri Harry Reid yaz tatilinin büyük çoğunluğunu kırmızı domuzları Bush'un savaş planına karşı çıkmaya ikna etmeye çalışarak geçirdi. Ancak mavi arkadaşlarını kırmızıdan uzaklaştırmayı çok denemedi ve neredeyse ortaya kırmızı ve mavinin karışımından mor çıkıyordu.
Reid ve sözcüsü Pelosi işgali önlemeye çalışarak yeterli oy alamayacaklarına çoktan karar verdiler. Buna karar vermeleriyle birlikte seçilmeleri halinde konunun söz konusu edilmeyeceğini ortaya koymuş da oldular.
Böylece mutlulukla topladıkları vergileri ve Çin'in parasını Bush'a verecekler ki Bush Irak'taki ölümleri sürdürebilsin. Neden demokrasi konusunda bu kadar elleri sıkı ve hazinemizi ve insan zenginliğimizi harcamada bu kadar cömertler?
Benim bu soruya iki cevabım var. Geçen bahar Meclis üyesi Conyers bir buluşmamız sırasında bana Beyaz Saray'a 2008'de bir demokratin gelmesinin savaşın bitirilmesinden daha önemli olduğunu söyledi. Şoku atlatmamın ardından parti politikalarının çocuklarımızı ve masum Irak'lı halkı öldüren şey olduğunu bir kez daha düşündüm.
Sonraki durağım savaş hakkında her zaman yüzde yüz doğru olan kadın meclis üyesinin ofisi oldu. Sevgi dolu bir yüreği olan bu kadın asla mavi domuz olarak nitelenemez. Gözlerindeki yaşlarla bana "Cindy sözcülerin toplantısına gittiğimde savaş hakkında konuştuk. Oradakilerin hepsi sadece politikadan bahsetti ve hiçbiri eğer askerlerimizi hemen geri çekmezsek yaşanacak hayalkırıklığına değinmedi".
Politik zafer için insan öldürmek
İnsanlar iki farklı, ama eşit derecede ölümcül politik takvimler yüzünden ölüyor. Kırmızı domuzlar savaşın devam etmesini istiyor çünkü yemliklerini katliamla dolduruyor. Mavi domuzlarsa oy kazanmak için devam etmesi taraftarı.
Mavi domuzlar, kırmızıların savaşın sürmesi isteğine kesinlikle katılıyorlar ve daha fazla yatırım talep ediyorlar. Çünkü bunların 2008'de politik zafer getireceğine inanıyorlar.
İnsanlık ve demokrasiyle daha fazla ilgilenmek kişilere kalmış bir durum. Bunun için yapmamız gereken kırmızı ve mavi domuzları ve onların efendisi savaş makinelerini önemsememek.
Amerika'daki 21 aile ve Irak'taki onlarcası Eylül başından beri savaş politikalarından zarar görüyor.
Savaşın domuzları yerine insanlığı karın önüne koyan politikacılar seçsek nasıl olur? Belki Bush'un berbat ikiz trajedisi ve 11 Eylül bir daha asla sınırlarımız içinde vuku bulmaz ve ABD bundan sonra dünyanın geri kalanında az sayıda insan için çok sayıda insanı feda eden bir imparatorluk yerine dünya barışının gerçek lideri olarak anılır. Çok geç değil.
Sessizlik ele verir ve mavi domuzların sessizliği hepsi içinde en çok ele verir... (GG)
* Metni aslından Gökçe Gündüç derledi ve Türkçeleştirdi.