Haberin Kürtçesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Kadın İl Eşbaşkanları toplantısında konuştu.
Yeni dönem politik mücadele hattını belirlemek üzere Ankara’daki genel merkezde düzenlenen toplantıda Buldan, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
TIKLAYIN-TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında soruşturma
Kadınlar Nagihan’ın kalemini bırakmayacak
Buldan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
İran’daki kadın eylemleri: Bir kez daha İran’da ahlak polisi denen despot güçler tarafından saçının teli göründü diye katledilen Jîna Amini’yi saygıyla anıyor, bu katliamı nefretle kınıyorum. Kadınların öncülük ettiği direniş İran başta olmak üzere tüm dünya halklarına umut oldu, yol oldu, olmaya da devam edecektir. Dünyanın dört bir tarafından ses ve omuz verilen kadın direnişleri dünyayı özgürleştirecektir, halkları özgürleştirecektir. Bir kez daha bu direnişleri selamlamak istiyorum.
Nagihan Akarsel’in öldürülmesi: Nagihan Akarsel arkadaşımızın katledilmesi de aynı zihniyetin, aynı korkunun bir sonucudur. Nagihan’ı bir kez daha saygıyla, rahmetle anıyor; onu katleden kirli zihniyetleri, kirli ittifakları nefretle kınıyorum. Kadın düşmanı katliamcı zihniyet şunu iyi bilsin ki, kadınlar nasıl ki Jîna Amini’nin saçının telini yerde bırakmadıysa, Nagihan’ın kalemini de bırakmayacak. O kalem gerçekleri, kadınların hakikatini ve kadınların mücadelesini yazmaya ve yükseltmeye devam edecektir.
Madenci cinayeti: En ufak bir hak arayışında sermayenin savunuculuğunu yapan iktidarın ve kolluğun şiddetine maruz kalıyor. En son Amasra’daki maden katliamında 41 canımızı kaybettik. Bir kez daha kendilerine rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Yoksulun açlık ve sefalet, maden işçisinin denetimsizlik, tedbirsizlik, cezasızlık ve kâr hırsı yüzünden katliam yaşadığı bir ülke yarattılar. İşsizler ise iş bulmaktan artık ümidini kesmiş, yarınlarının ne olacağı kaygısıyla nefes alamaz hale gelmiştir.
"Heyetimizin İmralı’ya giderek görüşme gerçekleştirmesi çok acil bir ihtiyaçtır"
HPG’lilere yönelik kimyasal kullanımı iddiası: Özellikle sınır ötesi operasyonlarda uluslararası hukukun, savaş ve insanlık suçu olarak nitelendirdiği bir takım kimyasal saldırı araç ve malzemelerinin kullanıldığına dair son günlerde ciddi haberler, bulgular ve iddialar kamuoyuna yansımaktadır.
Bu tehlikeli durum, hem bölge halklarına hem de bu ülkeye büyük zararlar vermektedir. Daha fazla yıkımlara yol açmadan bu yoldan derhal dönülmelidir. Bu konu bağımsız heyetlerce araştırılarak hakikat bir an önce açığa çıkarılmalı ve gereği yapılmalıdır. Çözüm, çatışma ve güvenlikçi siyasette değil diyalog ve müzakereci siyasettedir. İşte bu nedenle biz dün İmralı Cezaevine Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere bir heyet olarak başvuru yaptık.
Bir an önce bu başvurumuzun dikkate alınarak heyetimizin İmralı Adasına gitmesi ve Sayın Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirmesi bu ülkenin geleceği açısından elzemdir. Ve çok acil bir ihtiyaçtır.
"Üçüncü Yol kadınların yoludur!"
Seçim tartışmaları: Evet, önümüzde önemli bir seçim süreci var. Bu seçimler aynı zamanda kadınların eşitçe ve özgürce yaşayacağı bir düzen ile tekçi ve kadın düşmanı erkek düzen arasındaki bir seçimdir.
Kadınların iradesini yok sayan bu erkek düzeni bir daha dönmemek üzere tarihin çöplüğüne göndermek için önümüzdeki büyük fırsatı değerlendireceğiz. Bunu iyi görmemiz gerekir. İktidar bloku hangi engelleri çıkarırsa çıkarsın, hangi oyun ve tuzaklara başvurursa vursun, biz kendi yolumuzdan, Üçüncü Yoldan, kadınların yolundan ilerlemeye devam edeceğiz.
Üçüncü Yol kadınların yoludur. Bu ülke ancak kadınlarla özgürleşir. Demokrasi ve adalet kadınlarla, kadınların mücadelesiyle gelir. Bu nedenle kadın partisi HDP bu değişimin en güçlü teminatıdır. Önümüzdeki sürecin anahtarı tabii ki kadınlardır ama aynı zamanda partimiz HDP’dir. (EMK)