Fotoğraf: HDP Kadın Basın Bürosu
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, “Kadın yoksulluğuna hayır” buluşmaları kapsamında Ankara’da “Engelsiz yeni yaşamı kadınlar inşa ediyor” çalıştayı düzenledi.
“Engellilerin onurlu ve özgür bir yaşam olanakları yok"
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Kadın Meclisi Sözcü Ayşe Acar -Başaran, özetle şunları söyledi:
“Ülkemizde maalesef engellilerin sayılarıyla ilgili istatistiki veriler neredeyse yok denilebilecek kadar az. 2000’li yılların başında yapılan araştırmalar vardı. 2002 yılında TÜİK'in yaptığı bir araştırmasına göre Türkiye nüfusunun yüzde 12.29’u engelli. Kadınların sayılarının ne kadar olduğuna dair elimizde bir veri yok.
"Ancak, biliyoruz ki bu engel durumu birçok kişinin eğitime, iş gücüne katılımına, sosyal güvenceden faydalanmasına, sosyal ve kültürel haklarının kullanılmasına yani; anayasal olarak tüm haklarını kullanamamaktan kaynaklı onurlu ve özgür bir yaşam olanaklarına erişim sağlamamıştır.
‘Engelliler pandemide izolasyonu daha fazla yaşadı’
“Özellikle engellilere karşı toplumsal olarak oluşturulan ayrımcı bakış açısı nedeniyle neredeyse izole edilmiş durumdalar. Biz pandemi dönemindeki bu izolasyonu kısmen bütün toplum yaşadık ama engelliler, bizden daha fazla yaşadı, yaşamları daha da zorlaştı ve bunun karşısında da AKP iktidarı çözüm yöntemlerinden daha çok yine görmezden gelen, yok sayan neredeyse bu yaşamı kendilerine reva gören bir yerden yaklaştı.
"Bu toplumun engellilikle ilgili problemlerinin ne kadar büyük olduğunu biliyoruz ama “engelli bireyler” diyerek de bu meseleyi cinsiyetsizleştirmenin de büyük bir problem olduğunun hepimiz farkındayız.
‘Engelli çocuk doğurmak kadınlara yükleniyor’
“Tabii ki engellilerin yaşadığı sorunlar var ama engelli kadınlar hem engelli hem kadın oldukları için toplumda daha fazla ayrımcılığa maruz kalıyor, anayasal hakların hiçbirinden faydalanamaz durumdalar.
"Sadece engelli kadınlar değil, kadınların tümü bir şekilde engelli bireylerle ilgili olarak ayrımcılığa maruz kalıyor. Çünkü çocuğu doğuran kadın olduğu için yine toplumsal bakış açısından kaynaklı, erkekler neredeyse bu meselede kendisini hiçbir yerde görmüyor. Engelli çocuk doğurmak kadınlara yükleniyor ve böylece kadınların yaşamının daha da zorlaştığını görüyoruz.
"Hepimiz açısından görünmez kılınan bu meselenin bir şekilde bize de etkisi ve yansıması olduğunun çok farkındayız. Bizim için de yeni bir alan. Dönem dönem farkında olmadan bu ayrımcılığın bir parçası olduğumuzun da farkındayız, belki bu özeleştiri ile başlamalıyız. Burada deneyimi olanlar konuşsun, yaşayanlar konuşsun.
"Nasıl mücadele edebileceğimizi, bunu nasıl değiştirip dönüştürebileceğimizi kendileri ifade etsin. En nihayetinde tıpkı diğer çalışmalarımız gibi bunu Meclis kürsüsünde de, partimizin kurullarında da Kadın Meclisi olarak tartışmaya ve planlamalar çıkarmaya devam edeceğiz."
(EMK)