Fotoğraf: csgorselarsiv/Emre Orman
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) Kadın Komisyonu, son dönemde siyasilerin tartışmalarında kullandıkları eril ve cinsiyetçi söylemlere tepki gösterdi.
“Siyasilerin görevi kadın+’ları açık hale getirmek değil”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yönelttiği “bunlar daha iyi günlerin” ifadelerine ilişkin yargıya göreve çağıran İHD, şöyle dedi:
“Üstü kapatılan tecavüz ve cinayet iddiaları, kadınları hedef gösteren açıklamalar siyaset-mafya işbirliğinin suç listesini oluşturmaktadır!
“Son dönemde süregiden mafya - siyaset ilişki sarmalını ortaya koyan tartışmalar cinsiyetçilik ve milliyetçiliğin karanlık işbirliğini ortaya döküyor.
Üstü kapatılan tecavüz ve cinayet iddiaları, şiddet tehditleri, kadınlara yönelik cinsiyetçi aşağılamalar ve kadınları hedef gösteren açıklamalar bu işbirliğinin uzun suç listesini oluşturmaktadır.
"Tüm Türkiye’ye karşı sorumlu bir makam sahibinin kadına yönelik şiddeti öven ifadeleri gerek toplumda, gerekse de adalet sisteminde şiddeti meşrulaştırma eğilimi içermektedir. Bir siyasi parti liderine yapılan saldırıyı meşrulaştıran bir yaklaşım ülkedeki tüm kadınları, LGBTİ+ları ve çocukları şiddete açık hale getirmektedir.
"Türkiye’deki siyasetçilerin cinsiyetçi ve şiddeti öven bu açıklamaları hem anayasa hem de Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeleri ihlal anlamına gelmektedir. Siyasetçilerin görevi kadın+’ları şiddete açık hale getirmek değil, güven içinde yaşamalarını garanti altına almaktır.”
“Yetkilileri İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaya çağırıyoruz”
“Siyasetçilerin bu kontrolsüz, cinsiyetçi tavrı kadına yönelik şiddetin politik bir mesele olduğunu kabul eden İstanbul Sözleşmesi’nin ne kadar önemli olduğunu kanıtlamaktadır. Geri çekilme kararının iptal edilmesi ve sözleşmenin eksiksiz uygulanması ülkedeki tüm kadın+ların, LGBTİ+ların yaşam hakkının güvence altına alınması için gerekliliktir.
"İHD Kadın Komisyonu olarak;
"Siyasetçileri bu cinsiyetçi ve şiddeti öven söylem ve tavrı sona erdirmeye,
"Yargı mensuplarını, Meral Akşener’e saldıran kişileri soruşturmaya,
"Yargı mensuplarını, Mafya - Siyaset tartışmasında iddia edilen suçları soruşturmaya,
"Yetkilileri İstanbul Sözleşmesi’ni eksiksiz uygulamaya çağırıyoruz.”
Siyasette yükselen cinsiyetçi söylemler nelerdi?
Organize suç örgütü lideri olmakla suçlanan Sedat Peker videolarında Süleyman Soylu’ya, “Süslü Sülü” şeklinde seslenerek “danışmanı 1.6 milyonluk arabaya biniyor” gibi ifadeler kullanmıştı. Bunun üzerine Soylu’nun TRT yayınındaki konuşması sırasında Peker’e yönelttiği “karısının iç çamaşırına sığınan edepsiz” ifadesi üzerine, sosyal medyada gazeteciler ve kadınlardan tepki toplamıştı.
Bu ifade üzerine HDP Milletvekili Hüda Kaya da Twitter üzerinden yaptığı, “İnsanların güvenliğinden sorumlu bir bakan, cinsiyetçi zihniyetinin tüm kirliliğini ifşa edercesine bir kadının üzerinden eşini itham etti. Her şeyinizle kötüsünüz, kirlisiniz ve kadın düşmanısınız. Kirli savaşınıza kadınları malzeme etmeyin. Bu mu sizin namus dediğiniz?” paylaşımı ile Soylu’ya tepki göstermişti.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Mayıs tarihli grup toplantısında Soylu’ya destek olmuş, “İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’yu hedef alan saldırıların gerisinde, ülkemizde sağlanan bu huzur ve güven ikliminden duyulan bir rahatsızlık olduğunu biliyoruz. Terör örgütleri gibi, suç örgütleriyle mücadelesinde de İçişleri bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız. Hedef bakanımız değil güçlü Türkiye" demişti.
Erdoğan’ın açıklaması sonrası Peker, Twitter hesabından “Daha önce de söylemiştim. Havlamasını bilmeyen it, eve kurt çağırır diye. Hiçbir zaman suçlanmadığım bir olayı böyle gündem yaparsanız öyle bir şey yaparım ki, ben de Defne hanımın evinde kimin kalp krizi geçirdiğini anlatmaya başlarım. Şansınızı zorlamayın!” paylaşımı yapmıştı.
Peker bu paylaşımı üzerine, sosyal medyada Peker’in ifadelerinde adı geçen Defne Hanım’ın Defne Samyeli olduğuna dair iddiaların yayılması ile beraber, kastettiği Defne Hanım’ın Defne Samyeli olmadığını belirterek, “Defne Samyeli Hanım’ın tweetini gördüm. Bahse konu olan kişi kendisi değildir. Ben kendisini kastetmedim. Ancak yine de kendisinden özür dilerim. Hem de tüm kalbimle özür dilerim” demişti.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Rize İkizdere ziyaretinde protesto ile karşılaşması üzerine Erdoğan, 26 Mayıs tarihli grup toplantısında Akşener’i de şu ifadeler ile hedef göstermişti:
“Gelin hanıma görüldüğü gibi gayet güzel bir ders veriliyor. Yine dua et ki gelin hanıma çok ileri gitmeden bir ders verdiler. Bu daha bir. Daha neler olacak neler. Daha dur bakalım bunlar iyi günler.”
(BS/EMK)