Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan, Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu Barajı ve HES Projesi kapsamında kalelerde dinamitle kaya düşürülmesini kendi zincirleyerek protesto etti.
Kendini bir kayaya zincirleyen Aslan, dihaber'in haberine göre şöyle konuştu:
“Resmi yetkililer tarafından buranın dinamitlenmesi, tarihin ortadan kaldırılmak istenmesi bizim yüreğimizde hançer gibi saplanmıştır. Her bir dinamit Hasankeyf’ten önce bizim yüreğimizde zihnimizde patlamaktadır. Dünyada tarihi eserlerle ilgili bir kriter var. Hiçbir müzede hiçbir tarihi mekanda fotoğraf çekilmesine izin verilmezken, buradan dinamitlenmesi akılların, vicdanların, zihinlerin alacağı bir olay değildir. Resmi makamlar göz göre yanlış beyanlarda bulunuyor. Diyorlar ki patlayıcı madde kullanılmamış. Peki, görüntüler çocukların patlattığı balonlar mı? Bu görüntüleri izleyince inanamadım. IŞİD’in Palmira’ya yaptığı tarihi katliama benzettim.
“Parti kimliğim ya da milletvekili kimliğim ile burada değilim. Bunların dinamitlenmesi sular altında kalmasına vicdanımız asla el vermiyor. Meclis tatilde diye bunu fırsat bilerek dinamitlenmesi, tesadüf olmasa gerek. Belirlenmiş planlanmış bir olaydır. ‘Nasılsa OHAL var kimse gelip eylem yapmayacak, haydi biz işimize bakalım’ diye harekete geçmelerini asla kabul etmeyeceğiz. Bölge insanı olarak buradayım. Bütün doğa tarih kültür severleri Hasankeyf’in çığlığına davet ediyorum."
Ne olmuştu?
Tüm itirazlara rağmen 12 bin yıllık Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu Barajı ve HES Projesi kapsamında kalenin iki tarafındaki vadilerde bulunan mağaralara dolgu çalışması ile beraber “tehlike arz eden kayalar”ın düşürülmesi çalışmaları yapılıyor.
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, çalışmalar kapsamında tehlike arz etmeyen ya da düşme ihtimali az olan kayaların da dinamit tarzı patlayıcılar ile düşürülerek kalenin doğal yapısının bozulduğunu belirtmişti. Konuyla ilgili video paylaşmıştı.
İnşaat Mühendisleri, Jeoloji Mühendisi ve mimardan oluşan beş kişilik heyet dün yerinde inceleme yaptı. Heyetteki İnşaat Mühendisleri Odası Batman Şube Başkanı Ferhat Demir, "Alttaki mağaralar, şarap mahzenleri yıkımdan tahribat görmüş. Mağaraların önü kapanmış. Kayalar risk teşkil ediyorsa uygun yöntemlerle olması gerekiyordu" dedi.
Batman Valiliği açıklmasında “Hasankeyf Antik Kentinin Jeolojik ve Jeoteknik Bakımdan Güçlendirilme çalışmalarda herhangi bir patlayıcı madde kullanılmamaktadır. Bilim Heyeti nezdinde uzman dağcı ekipler tarafından tehlike arz eden kayalar ekolojik kaya kırıcı teknolojisi ve hidrolik kriko yöntemleriyle kontrollü bir şekilde kayaların düşürülme çalışmaları yapılmaktadır” dedi. (NV)
Proje nedir?Ilısu Barajı; Mardin ve Şırnak İl sınırları arasında Dargeçit ilçesinin 15 Km. doğusunda, Dicle Nehri üzerinde yer alacak Barajın kurulu gücü 1200 megavat, kurulu güç ve yıllık enerji üretim kapasitesi bakımından, Atatürk Barajı, Karakaya Barajı ve Keban Barajı'ndan sonra Türkiye’nin dördüncü büyük HES’i olacak. Projeyi, Avusturya, İsviçre, Türkiye, Almanya konsorsiyumu yapıyor. Projeye göre, nehirden 40 metrelik bir su yükselecek ve karşısındaki dağ yamacında yeni bir Hasankeyf inşa edildi. Evlerinden edilenlerin TOKİ'nin yaptığı evlere borçlandırılarak taşınması planlanıyor. . TIKLAYIN - HASANkEYF'İN TAKLİDİNİ BİLE ALAMIYORLAR Ilısu Barajı'nın olacağı bölgede Hasankeyf dahil 289 arkeolojik SİT alanı bulunuyor. Bölgenin sadece yüzde 40'ında yüzey araştırması yapıldı. Araştırma tamamlanırsa bu sayının iki katına çıkacağı düşünülüyor. Hasankeyf, zamanın en büyük taş köprüsü özelliğini taşıyan köprüsü dışında özellikle El Rizk Camii, Zeynel Bey türbesi ve hamamı, yaklaşık 6 bin mağara, özellikle kaya üzerindeki kalesi ile biliniyor. Baraj yapıldığında sadece kültürel ve tarihi bir alan yok olmayacak. Proje, Batman, Siirt, Diyarbakır, Mardin ve Şırnak illerinde toplam 199 köy ve Hasankeyf ilçesinden resmi rakamlara göre 55 bin insan etkileyecek. 90'lı yıllarda zorla göç ettirilmiş insanları eklenince bu sayı 80 bine ulaşıyor. Bunun yanında soyu tükenmekte olan hayvanların besin ve habitatlarının yok edilmesi (yalnızca Hasankeyf ve 12 km uzunluğundaki batı çevresini kapsayan bölgede 123 kuş türü gözlemlendi, soyu tükenme tehlikesi altındaki Fırat kaplumbağaları), sıtma gibi su kaynaklı hastalıklarda artış, su kalitesinde ciddi düşüş de olumsuz etkiler arasında yer alıyor. Hasankeyf'in sular altında kalmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) devam eden bir dava da bulunuyor. |