Fotoğraf: MA
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erzurum’daki mitingine yapılan saldırının ardından İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda kendisini karşılamaya gelen İstanbullulara seslendi.
Erzurum’da yaşananları anlatan İmamoğlu, “Emniyet müdürü nasıl bir talimat aldı ki polise nasıl bir talimat verdi ki o polis yerinden kıpırdayamadı? Emniyet müdürü, ‘Validen bile talimat almayacaksın, görevini yapacaksın’ diye talimat almış mıdır? İki buçuk saat havalimanında beklememe rağmen tek bir emniyet müdür yardımcısı ya da vali yardımcısı ya da bir yetkili gelip ‘Kardeşim, ne oldu? Geçmiş olsun’ diyemedi” dedi.
İmamoğlu kendisine “provokatör” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yla ilgili de, “Utanmaz adam, iftiracı, yalancı. Bu adam gözü dönmüş bir şekilde, gözü fır fır dönerek konuşuyor. Ahlakını yitirmiş bir adam” diye konuştu.
“Taşlar yağmaya başladı”
Ekrem İmamoğlu özetle şunları söyledi:
“Vatandaşlara sesleniyoruz. Arkamız boşluk, hemen onun arkasında sözüm ona bir buçuk metrede bir polislerin yüzüne doğru baktığı 150-200 kişi. Polis kardeşlerim de dinlesin. 150-200 insan orada. Burada sizden daha fazla bir kalabalık beni karşılıyor. Konuşmama başlıyorum, belki beşinci belki altıncı dakikasında buradan taşlar yağmaya başladı. Tek bir müdahale yapılmadan izlendi. Aşağıya indim. Bu arada arkadaşlarıma isabet eden taşlar, camlara isabet eden taşlar ve bu esnada 150-200 kişi. Yaklaşık 150 metre ilerde de yine bir 150 kadar kişi. Bunlar azmettirilmiş insanlardır.
Bu insanlar taşları attıkça gözümün önünde çocuğun başı kanamaya başladı. Bir teyzenin gözü kanamaya başladı. Bir amcanın gözü, başı yarıldı, yere yığıldı. Bir yandan taşlar yağıyor. Arkadaşlarım beni korudu. Aşağı indik. Aşağıdan ‘Siz cevap vermeyin. Geriye doğru çekilin. Hiçbir şey atmayın’ dedim. Allah var, insanlarımızın bir tanesi bile o tarafa taş atmadı.
O insanlar çaresizce bekledi. Müdahale edilmedi. Tedbir alınmadı. TOMA var. Tek bir su fışkırtmadı. Bunları izledik daha sonra oradan polisi uyarmama rağmen hareket edilmedi. Dedim ki ‘Vatandaşlarım, bakın. Ben sizin aranızda kaldım. Benden dolayı siz taşa maruz kalıyorsunuz. Ben mecburen buradan ayrılıyorum. Sizin emniyetiniz için ayrılıyorum’ deyip oradan ayrıldım.
Ne yazık ki vatandaşımızı koruması gereken emniyet güçleri orada ne yazık ki taş atanları resmen koruma altına alarak onların taş atmasını seyretti.
“Kaç kişi gözaltına alındı?”
Emniyet müdürü kimdir? Emniyet müdürü nasıl bir talimat aldı ki, polise nasıl bir talimat verdi ki o polis yerinden kıpırdayamadı? İki; ‘elinde Türk Bayrakları ile buraya gelmiş binlerce insana taş yağıyor’ dememe rağmen ne oldu da nasıl bir talimat aldınız?
Emniyet müdürü sana soruyorum. Emniyet müdürü, validen bile talimat almayacaksın, görevini yapacaksın diye talimat almış mıdır? Hesabını verecek. Diğer soru; onlarca insan ben iki buçuk saat havalimanında beklediğim, 12-13 tane konuşup ulaşabildiğim yaralı insanlarla görüntülü konuştum. Hastanedeydiler. Bana arkadaşlarıma vali bilgi vermek için arıyorum diye aradı. ‘Yedi kişi yaralı tespit ettik’ dedi. Ben 12 kişi ile konuştum. Bu insanlara taş atan, yandaki Telekom binasının çatısında kamerayla çekim yapan polisler de var. Bizim elimizde de görüntüler var. Suç duyurularımızın hepsinin içinde olacak.
“Bu saldırıyı yapan o 200-300 kişi içerisinden şu ana kadar kaç kişi gözaltına alındı? Bana bir kişi bile gelmedi. Cevap bekliyoruz. Belediye başkanı halkı provoke eden bir dil ve anlayışla oraya, o otobüsleri koyarken valinin bize halk buluşması izni verdiği yere izinsizce bu süreci yaparken niçin seyirci kalındı?
“Neden hiçbir müdahalede bulunulmadı?”
Vali bey, 5 bin polisle tedbir aldığını söylemesine rağmen ne için böyle bir sayıyı sahada görmediğimiz gibi hiçbir müdahalede bulunulmadı? Ne için biz havalimanına giderken yanımızda tek bir polis aracı doğru dürüst bulunmadı? Millet İttifakı’nın önemli bir insanı olarak oraya gitmiş, İstanbul’un 16 milyonluk bir şehrin seçilmiş bir belediye başkanı bu olayları yaşamış. İki buçuk saat havalimanında beklememe rağmen tek bir emniyet müdür yardımcısı ya da vali yardımcısı ya da bir yetkili gelip ‘Kardeşim, ne oldu? Geçmiş olsun’ ne için diyemedi? Diyemedi.
Bu soruların cevabını bu dönemin ve sürecin içindeki bir avuç insandan asla beklemiyorum. Bu soruların cevabını bir hafta sonra tek tek alacağız. Milletimiz adına alacağız.” (AS)