ABD İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül hakkında yaptırım kararı aldığını açıkladı.
Karar İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ABD’li rahip Pastör Andrew Brunson’a ev hapsi vermesi üzerine açıklandı.
ABD Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, Beyaz Saray’daki günlük toplantısında Gül ve Soylu'nun, Brunson'ın 2016 yılında yakalanması ve sonrasında tutuklanmasında başrolde olduklarını vurguladı.
TIKLAYIN - ABD'den Abdülhamit Gül ve Süleyman Soylu'ya Yaptırım Kararı
İşte yaptırım kararı hakkında akıllara takılan soruların yanıtları:
Yaptırım hangi yasaya dayanıyor?
Karar “Küresel Magnitsky Yasası” kapsamında alındı.
Bu yasa, ABD’de hükümete dünyanın herhangi bir yerinde yolsuzluk veya insan hakları ihlallerine karışan kişi, şirket ve diğer kurumlara karşı karar almasına olanak tanıyor.
Yasa kapsamında, ABD'deki varlıklara el konulma, seyahat yasağı getirme ve ABD kişi ve kurumlarıyla iş yapmaya yasaklama gibi yaptırımlar uygulanabiliyor.
ABD Başkanı Donald Trump, 28 Temmuz 2018 günü tutukluluğu ev hapsine çevrilen Rahip Pastör Brunson için Türkiye'ye yaptırım uygulanacağını açıklamıştı.
Yaptırım kararında Soylu ve Gül, bu yasa çerçevesinde hazırlanan 13818 numaralı Başkanlık Kararnamesi'ne referansla sorumlu tutuldular.
Magnitsky Yasası nasıl yürürlüğe girdi?
ABD'nin kişilere yönelik uyguladığı yaptırımların kökeni Rusya'ya dayanıyor.
Rusya'da 230 milyon dolarlık bir yolsuzluk dosyasını inceleyen Rusyalı vergi uzmanı Sergei Magnitsky 2009'da hapisteyken öldü. Bu şüpheli ölüm üzerine ABD bir yasa hazırladı ve Küresel 'Magnitsky Yasası' adını verdi.
Yasa uyarınca bugüne kadar Rusya'dan 100'ün üzerinde gerçek ya da tüzel kişi yaptırım listesine alındı. Özellikle Rusya'nın 2015’te Kırım'ı ilhakı ve 2014’te Ukrayna krizine müdahalesi nedeniyle çok sayıda isim ABD'nin yaptırım listesine girdi.
Yaptırımların boyutu nedir?
ABD’nin diğer ülkelere uyguladığı yaptırım kararlarını Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi (OFAC) uyguluyor.
OFAC'ın uyguladığı yaptırımlar iki ana gruba ayrılıyor:
1- Hükümetlere yönelik olan ve tüm ülkeyi kapsayan yaptırımlar.
2- Gerçek ya da tüzel kişilerin yurtdışı varlıklarına yönelik yaptırımlar.
Türkiye’ye ikinci grup yaptırım kararına giriyor.
ABD bu kapsamda en son 6 Nisan 2018'de Rusya’da “oligark” olarak adlandırılan iş insanlarına ait şirketlere yaptırım uygulamıştı.
Birinci grup yaptırımlar ise Kuzey Kore (1950), Küba (1958), İran (1979 ve 2000), Suriye (1986) ve Sudan’a (1993) uygulanmıştı ve ambargo olarak tanımlanıyor.
ABD daha önce Türkiye'ye yaptırım uyguladı mı?
ABD, Türkiye’ye 5 Şubat 1975 tarihinde 3 yıl sürecek olan silah ambargosu uyguladı.
Ambargo nedeni Türkiye'nin Kıbrıs'a asker çıkartmasıydı. Türkiye 20 Temmuz 1974'te başlatttığı askeri harekatı 14 Ağustos 1974'te sonlandırdı.
Türkiye 13 Şubat 1975′te Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin kurulduğunu duyurdu. ABD’ye nota vererek ABD Savunma İşbirliği Anlaşması’nı yürürlükten kaldırdı. İncirlik Hava Üssü dahil, Türkiye topraklarındaki ABD'nin tüm askeri üs ve tesislerine el koydu.
Türkiye'nin yaklaşık 185 milyon dolarlık ve bedelinin büyük bir kısmı ödenmiş silah siparişleri de bu ambargonun kapsamına alındı. Bugün uygulanan yaptırım kararı ABD ile Türkiye arasındaki F-35 yeni nesil savaş uçağı anlaşmasını da etkileyecek.
En son 24 Temmuz 2018 günü ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi, 2019 yılı savunma harcamalarını düzenleyen tasarıda Türkiye'ye F-35 teslimatını geçici olarak durdurmuştu. Geçici durdurma kararının yarın Başkan Trump'ın imzasına sunulması bekleniyor.
Yaptırımların Türkiye’ye ekonomik etkisi olur mu?
ABD’nin Türkiye’ye yaptırımı iki siyasi figürü hedef alıyor. İran, Kuzey Kore gibi ülke çapında yaptırım ya da Rusya’nın en büyük şirketlerinin ticari faaliyetlerini hedef almadığı için ekonomik etkisi ikincil planda kalıyor.
Ancak ABD’nin açıklaması Türkiye piyasalarında olumsuz etki gösterdi. ABD'nin iki bakana yaptırım kararı ardından dolar/TL kuru 5.01'e yükselerek tüm zamanların rekorunu kırdı.
2 Ağustos 2018 gününe 4,96’dan başlayan ABD Doları, gün içinde tekrar 5 seviyesini geçti. Bu haber yapılırken 5,06 civarında seyrediyordu.
Piyasaların açılmasıyla borsada da yüzde 2 kayıp yaşandı.
Piyasanın ilk tepkisi sonrası gelişmeler için ABD ile Türkiye arasında 2016'da yaşanan vize krizi fikir verebilir. Kriz sonrası 2016’da ABD’den gelen turist sayısı yüzde 42, turizm geliri yüzde 41 azalmıştı. (HK)
* Kaynaklar: BBC Türkçe, Euronews, Dünya Gazetesi