Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 13 Ağustos 2017 Pazar günü yaptığı konuşmayla CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden başlattığı yeni tartışmanın tarihi, 17 Haziran 2017 tarihli Güneş Gazetesi’nin “Asıl Kurye Kemal” manşetine dayanıyor.
Erdoğan’ın konuşmasında ileri sürdüğü iddialar, Güneş gazetesinin bir hafta boyu sürdürdüğü ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan haberlerde yer alıyordu. Bu haberlerde imza ve iddia edilen haberlerin kaynağı yoktu.
Erdoğan: Kılıçdaroğlu'nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın
Erdoğan Antalya'da yaptığı konuşmada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik suçlayıcı ifadeler sarfetti:
“Ana muhalefetin başındaki zat, ülkesinin aleyhine işlediği bir suçtan dolayı halen cezaevinde bulunan milletvekili ile ilgili konunun kendisine kadar ulaşmasından endişe ettiği için şimdiden ön almaya, suyu bulandırmaya çalışıyor. Eğer yakında, bu içeride olan zat ile alakalı Kılıçdaroğlu'nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın ha. İçeriden değişik haberler alıyorum. 'Buradan çıktım çıktım, çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulunacağım' diyor içerideki zat.”
Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşü”
Bu haberler yapıldığı günlerde Kılıçdaroğlu Berberoğlu'nun MİT TIR'larının görüntülerinin Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmasıyla ilgili davada 25 yıl hapis cezasına çarptırılmasını protesto etmek için Ankara’dan İstanbul’a yürüyordu. “Adalet Yürüyüşü” adını verdiği eylem büyük ses getiriyordu.
Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan tarafından doğrudan suçlanması ise 13 Ağustos 2017 Pazar gününe denk geldi.
“İçerideki zat”
Erdoğan’ın “içerideki zat” ve “milletvekili” olarak tarifinden bahsettiği ismin CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'ydu.
Berberoğlu yanıt verdi: Benden suçlu, iftiracı ve itirafçı çıkmaz
Berberoğlu dün avukatı Yiğit Acar aracılığıyla yaptığı açıklamada “adaletin tecelli etmesi engellenebilir, hukuken aklanmam gecikebilir, çektiğim eziyet uzayabilir. Ama hiçbir halde benden suçlu, iftiracı ve ortada bir suç olmadığı için itirafçı çıkmaz” diyerek Erdoğan’ı yalanladı.
Berberoğlu, Erdoğan’ın konuşmasını “kötü niyet” olarak tanımladı:
“Haksız ve hukuksuz mahkeme kararı ile iki aydır bir koğuşta tek başıma kalıyorum. Görüştüğüm kişiler beni ziyarete gelen 50 kadar CHP'li milletvekili ile avukatlarımdan ibarettir. Bu görüşmelerin tamamında neler konuşulduğu kendilerine sorulabilir. Ama hepsinde hukuki durumumu anlattığımı, adaletten umudumu kesmediğimi söylediğimi hatırlıyorum. Rivayet kipiyle aktarılan hususlarda yanılma veya yanıltma yoksa kötü niyet vardır”.
Özgür Özel: Troller mi AKP’yi yönetiyor?
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Erdoğan’ın Milletvekili Enis Berberoğlu’na ilişkin yaptığı açıklamasına dün akşam tepki gösterdi.
Berberoğlu’na ilişkin algı operasyonunu Erdoğan’ın ülkenin gündemine taşıdığını söyleyen Özel, “Troller mi AKP’yi yönetiyor, AKP mi trolleri yönetiyor? Troller mi Recep Tayyip Erdoğan tarafından yönlendiriliyor yoksa Tayyip Erdoğan troller tarafından yönlendiriliyor” diye sordu.
Kontrollü Darbe Raporu
Özgür Özel’in sözünü ettiği “algı operasyonu”, özellikle Kılıçdaroğlu’nun, TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun CHP’li üyelerinin hazırladığı rapora dayanarak “kontrollü darbe” tanımlamasını kullanmasından sonra başladı. Darbe Komisyonu’nun CHP’li üyelerinin hazırladığı raporun başlığı “Öngörülen, Önlenmeyen ve Sonuçları Kullanılan Kontrollü Darbe” idi. Raporda girişimin yapılacağının iktidar ve MİT tarafından daha önceden bilindiğine dair kanıtlar sunulmuştu.
Berberoğlu nasıl dahil oldu oldu?
Enis Berberoğlu “Mit Tırları Davası” ile bu sürece dahil oldu. 25 Mayıs 2015 günü Cumhuriyet gazetesi “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberini yayınlamıştı. Bu haber hakkında soruşturma 29 Mayıs’ta başlatıldı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan MİT TIR'ları haberinin ardından TRT'de katıldığı canlı yayında isim vermeden Can Dündar'ı tehdit etti: "Öyle zannediyorum bu özel haberi yapan kişi bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu".
Kitaptan çıkarılan delil
25 Mart 2016’da gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandığı “MİT Tırları Haberi” davası görülmeye başlandı.
Aynı gün piyasaya çıkan “Tutuklandık” adlı kitabında Can Dündar’ın, “bana görüntüleri solcu bir milletvekili verdi” şeklindeki açıklaması sonucu yeni bir soruşturma açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun yürüttüğü soruşturmada Dündar’ın telefon kayıtları incelendi. Dündar’ın 26. Dönem CHP Milletvekili Enis Berberoğlu ile 21 saniye süren bir görüşme gerçekleştirdiği bilgisi üzerinden Berberoğlu hakkında soruşturma açıldı.
21 Eylül 2016 günü Berberoğlu’nun dosyası Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandığı “MİT Tırları Haberi Davası” ile birleştirildi.
14 Haziran 2017 günü davanın sekizinci duruşmasında Berberoğlu’nun dosyası ayrıldı. Ve Ali İhsan Horasan başkanlığında, Arif Atanan ve Ayçin Saylıküye'den oluşan mahkeme heyeti önce Berberoğlu için müebbet hapis cezası verdi; ardından müebbetten indirimle 25 yıl hapis cezasına karar verdi. Mahkeme "kaçma şüphesi" nedeniyle Berberoğlu'nu tutukladı.
Güneş Gazetesi’nin haberleri
17 Haziran 2017 günü Güneş Gazetesi “Asıl Kurye Kemal” manşetiyle çıktı. Haberde kaynak gösterilmiyordu. Haberi kimin yaptığı belli değildi. Berberoğlu’nun üç gün önce ceza aldığının hatırlatıldığı haberde, Kemal Kılıçdaroğlu “ikinci adam” diyerek suçlanıyordu: Başlıktaki kesinliğe karşın haberde “iddiaya göre” deniyordu. İddia kimin belli değildi?
“İddiaya göre, Enis Berberoğlu’nun cezaevine konulmasının ardından Ankara’dan İstanbul’a doğru yürüyüşe geçen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT’e yönelik TIR kumpasında ikinci adam.”
19 Haziran 2017 günü Güneş Gazetesi, “iddia haberini” devam ettirdi. Manşetteki başlık “İhanet planı Zaman'da yapıldı” idi. Kanıt Kılıçdaroğlu’nun aralarında Berberoğlu’nun da bulunduğu bir grup CHP’li ile Zaman gazetesini ziyarete gittiğinde çekilen bir fotoğraftı. Bu fotoğrafın çekildiği sırada yapılan konuşmalara nasıl ulaşıldığı haberden anlaşılmıyordu.
23 Haziran 2017 günü ise bu kez manşet başlığı “Kılıçdaroğlu'nun ayakları titremeye başladı” idi. Haberde yine imza ve kaynak yoktu. “Kamuoyunda büyük kumpasın bir numaralı şüphelisi olarak CHP Lideri Kılıçdaroğlu yer alıyor” gibi bir ifade ile haber kurulmuştu. Güneş gazetesi savcılığın soruşturmayı derinleştirdiğini ve “Ekrem Dumanlı ya da adı gizli tutulan bir siyasi tarafından servis edildiği ihtimali üzerinde durduğunu” da belirtiyordu. Kaynağı belli olmayan bu bilgide de “ihtimal” deniliyor, isim verilmiyor ama manşet başlığı kesinlik taşıyordu.
8 Ağustos 2017 günü Güneş Gazetesi’nin yayın yönetmeni Turgay Güler, 24 TV’de çıktığı programda konuyu bir kez daha gündeme getirdi. Turgay Güler şöyle diyordu:
“Enis Berberoğlu'nun avukatı sürekli ‘Benim müvekkilimin bu kumpas ile alakası yok’ diyor bu şu demek: Berberoğlu, Kılıçdaroğlu'nun alakası vardı ona verilen görevi yerine getirdi. Enis Berberoğlu konuşmuyor ama ‘konuşucam’ diye haber gönderiyor. CHP cephesi sürekli bu olayı kapatmaya çalışıyor." Turgay Güler iddiası için bu gerekçeyi öne sürüyordu, yani Berberoğlu yapmadıysa Kılıçdaroğlu yapmıştır.
Kaynak kim?
Güneş Gazetesi bu konuşmayı 9 Ağustos günü tırnak içinde ‘konuşucam’ şeklinde yazarak haber yaptı.
Dört gün sonra Erdoğan aynı ifadeyi dillendiriyor ama “İçeriden değişik haberler alıyorum” diyerek. “İçeriden” ifadesi hapishane olarak yorumlanıyor, ama öncesinde Turgay Güler televizyonda söylemiş ve Güneş haber yapmıştı. Bu durumda akıllara takılan soru şu: Erdoğan'ın “İçeriden” değişik haberler dediği "içerideki" Güneş gazetesi miydi? Yoksa Güneş gazetesinin kaynağıyla Erdoğan'ın kaynakları aynı mı? (HK)