* Fotoğraf: Anadolu Ajansı (AA)
Ukrayna ordusu için Mariupol'de savaşan iki İngiltereli, bir Faslı asker Ukrayna'nın doğusunda Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrol ettiği Donetsk bölgesinde kurulan mahkemece idam cezasına çarptırıldı.
Rusya'nın RİA Novosti haber ajansının haberine göre, İngiltereli Aiden Aslin ve Shaun Pinner ile Faslı Saaudun Brahim, "bölge yönetimini devirmeye yönelik girişimde bulundukları" gerekçesiyle idama mahkum edildi.
Rusya'nın tanıdığı "Donetsk Halk Cumhuriyeti"nin bölgede geçerli olan yasalarına göre, mahkumların temyize gitmek için bir ay süreleri bulunuyor ve idam cezası verilenler kurşuna diziliyor.
Öte yandan, Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolünde olan bölge uluslararası hukuka göre Ukrayna toprağı. Dolayısıyla, mahkeme ve aldığı kararlar uluslararası alanda meşru kabul edilmiyor.
İngiltere'den açıklama
İngiltere hükümeti, iki ülke vatandaşının idam cezasına çarptırılması ile ilgili bir açıklama yaparak "derin endişe içinde olduklarını" bildirdi.
"Bundan açıkça derin endişe duyuyoruz. Sürekli olarak savaş esirlerinin siyasi amaçlarla kullanılmaması gerektiğini söyledik" diyen İngiltere Başbakanlık Sözcüsü, Cenevre Sözleşmesi uyarınca savaş esirlerinin muharip dokunulmazlığı hakkına sahip olduğunu ve çatışmalara katıldıkları için yargılanmamaları gerektiğini vurguladı:
"Bu nedenle Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan ve savaş esiri olarak tutulan İngiliz vatandaşlarının serbest bırakılmasını sağlamak için Ukrayna makamlarıyla çalışmaya devam edeceğiz."
"Uluslararası insan hakları hukuku ihlal edildi"
Uluslararası Af Örgütü de konuyla ilgili bir açıklama yaparak idam cezalarının uluslararası insan hakları hukukunun ihlali anlamına geldiğini söyledi.
Üç kişinin idam cezasına çarptırılmasının "pek çok açıdan uluslararası insan hakları hukukunun bariz bir şekilde ihlal edilmesi" anlamına geldiğini ifade eden Uluslararası Af Örgütü Doğu Avrupa ve Orta Asya Direktör Yardımcısı Denis Krivosheev, özetle şu açıklamayı yaptı:
"Bu üç kişi, Ukrayna'nın düzenli güçlerinin üyesidir ve Cenevre Sözleşmeleri uyarınca koruma altındadır. [Buna göre] savaş esiri olarak çatışmalara katıldıkları için kovuşturmadan korunurlar. Buradaki tek istisna, savaş suçları iddialarına yönelik kovuşturmadır; bu durumda da yeterli, kabul edilebilir kanıt mevcut olmalı ve adil seçim standartları sağlanmalıdır.
"Bu senaryoda ise bu durum söz konusu değildir: Bu kişiler, bağımsız, tarafsız veya düzenli olarak oluşturulmuş bir mahkeme tarafından değil, [vekalet savaşı yürüten] Ruslarca görüldü. Bu kişilere yöneltilen sözde 'suçlamalar' savaş suçu oluşturmuyor.
"Ve hepsinden korkuncu şu ki bu kişilerin bariz bir şekilde adil olmayan yargı süreçlerinin sonucunda yaşamına son vermek keyfi olarak hayattan yoksun bırakma anlamına gelecektir.
"Aslında, bir savaş esirini veya koruma altındaki herhangi başka bir kişiyi isteyerek adil ve düzenli yargılama hakkından mahrum etmek savaş suçu oluşturur. İşgal gücü olarak Rusya tüm savaş esirlerine ve özgürlüğünden mahrum edilen herkese yönelik muameleden sorumludur.
"Bu sözde 'cezanın' hemen bozulmalı ve bu kişiler uluslararası insan hakları hukukuna tam uyum içinde muamele görmeli." (SD)