Fotoğraf: Twitter
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 11 Aralık’ta gözaltına alınan ve İçişleri Bakanlığı’nın “terörist yakalandı” diye duyurduğu gazeteci Aziz Oruç, avukatları aracılığıyla yaşadıklarını anlattı.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre; Oruç, 8 Aralık’ta Irak’ın Süleymaniye kentinden İran’a geçtiğini, buradan Ermenistan’a geçmek isterken; Ermenistan-İran sınır kapısında gözaltına alındığını söyledi.
Oruç, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:
“Ermenistan polisi, sınır kapısında pasaportumun sahte olduğun ileri sürerek beni orada gözaltına aldı. Ben birkaç saat bir odaya kapattılar. Tehdit edilip, fiziki şiddet uyguladılar. Ben gazeteci olduğumu, Türkiye’de hapis cezam olduğu için Avrupa’ya geçiş yapmak istediğimi söyledim. Ermenistan’a sığınma talebimi ilettim.
"Para cezası karşılığında serbest bıraktılar"
"Ancak tüm taleplerim tehditle geri çevrildi. Beni kelepçeleyip ‘Seni İran’a teslim edeceğiz, orada seni idam etsinler’ diye tehdit ettiler. Ardından İran’a, oradaki istihbarata teslim ettiler. İran istihbaratı beni gözaltına aldı. 2 gün gözaltı süresinden sonra beni mahkemeye çıkardılar. Bir milyon 800 bin İran tümeni para cezası vererek sınır dışı etme kararı aldılar.
"Türkiye'ye kaçak girmemi istediler"
“Beni bir gece tel örgülerle çevrili Türkiye-İran sınırına bıraktılar. Benim tel örgüleri aşıp Türkiye’ye kaçak bir şekilde girmemi istediler. Tüm itirazlarıma rağmen beni zorla tellerden Türkiye sınırına attılar. Defalarca beni attıkları Türkiye topraklarından tekrar İran’a geçip, resmi yollardan Türkiye’ye giriş yapmak istesem de buna izin vermediler.
“Orada sınır tellerinden geçerken yaralandım. Burada ölüme terk edildim. Ardından Doğubayazıt’a geldim. İran ve Ermenistan benim uluslararası sığınma hakkımı kabul etmeyerek suç işlediler. Bu iki ülkenin uyguladığı bütün politikalar uluslararası hukuka aykırıdır. Bunun için uluslararası mahkemelere başvuracağım”
"Dayanışmanıza ihtiyacım var"
Oruç, gazeteci meslektaşlarına gönderdiği mesajda; “Bir gazeteci olarak yıllarca halkların sesi olmaya çalıştım. Günlerdir Ermenistan İran ve Türkiye’de ağır tecrit koşullarında tutuldum. Şimdi en çok sizin dayanışmanıza ihtiyacım var. Özgür yarınlarda görüşmek dileği ile…” dedi. (RT)