Türkiye Yayıncılar Birliği, son dönemde artan kitap yasaklamaları ve Muzır Kurulu kararları hakkında Türkiye PEN ve Türkiye Yazarlar Sendikası ile ortak bir açıklama yaptı.
Üç kurum Türkiye'de gerçekleşen ve yayımlama özgürlüğü ile çelişen ihlalleri kaygıyla takip ettiklerini duyurarak şu açıklamayı yaptı:
"Jeanette Winterson tarafından yazılan ve Epsilon Yayınevi tarafından Türkçe yayımlanan 'Vişnenin Cinsiyeti' adlı kitap, Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından incelenmiş ve 'eser içerisinde yer alan bazı ifade ve tasvirlerin 18 yaşından küçüklerin maneviyatı ve gelişimleri üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte olduğuna' karar verilerek 2023 Şubat ayında 'muzır neşriyat' ilan edildi.
"Ahmet Ümit'in yazdığı 'Başkomser Nevzat Tapınak Fahişeleri' adlı kitap 'içerisinde yer alan bazı ifade, tasvir ve görsellerin 18 yaşından küçüklerin maneviyatı ve gelişimleri üzerinde muzır ve müstehcen tesir yapacak nitelikte olduğuna' karar verilerek yine Kurul tarafından 2023 Mart ayında 'muzır neşriyat' ilan edildi.
"Böylece 2023 yılının ilk üç ayında 2 yetişkin kitabı muzır ilan edilmiş oldu. 2018 Temmuz'dan 2022 Aralık sonuna kadar geçen sürede toplam 36 kitap hakkında 'muzır neşriyat' kararı alındı. 2022 yılında, 8'i çocuk kitabı olan toplam 10 kitap muzır ilan edildi.
Kitap yasaklama ve toplatma
"Muzır kararlarının yanı sıra, kitap yasaklama ve toplatma kararlarında da son dönemde artış görülüyor.
"Yazar Murat Kahraman'ın iki kitabı için 2023 Ocak ayında toplatma kararı verildi. Kitaplardan biri 2004 yılında yayımlanan 'Çığlık' adlı kitap olurken, diğeri 2019'da yayımlanan 'Bitmeyen Veda' oldu.
"2023 Mart ayında, Yavuz Ekinci'nin 'Rüyası Bölünenler' adlı kitabına Terörle Mücadele Kanunu uyarınca basım, dağıtım ve satış yasağı getirilerek tüm nüshalarına el konulmasına karar verildi.
"Yayımlandıkları ilk günden beri tüm dünyada ve ülkemizde okurların dikkat ve beğeniyle takip ettiği bu kıymetli edebiyat eserleriyle ilgili alınan kararlar kaygı ve üzüntü vericidir.
"Kitaplara ilişkin alınan her yasak kararıyla Anayasamızda güvence altına alınan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti hakkına müdahale edilmekte, demokratik toplum ilkesi zarar görmektedir.
"Bu yasak kararları aynı zamanda halkın bilgi alma hakkını da sınırlamaktadır. Yayıncılığımız için hayati önem taşıyan yayımlama özgürlüğü bu tür kararlarla ağır darbe almaktadır. Bunlar sansürü meşrulaştırırken bir yandan da otosansürü yayıncılar arasında yaygınlaştırmaktadır. Kitapların her ne sebeple olursa olsun denetime ve baskıya maruz kalması zihinleri karartmaktan başka bir sonuç getirmez."
(AÖ)