Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Van’da bulunan birçok demokratik kitle örgütünün katılımıyla, Van Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda Van'da 1800 gündür süren eylem ve etkinlik yasaklarına karşı basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasını Van Baro Başkanı Zülküf Uçar okudu. Van'da 5 yılı aşkın süredir devam eden toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin Valiliğin süreklilik arz eden kararlarıyla yasaklandığını belirten Uçar, yapılan etkinliklere karşı polisin orantısız güç kullanımıyla karşı karşıya kalındığını ve cezai işlemler uygulandığını ifade etti.
Yasak kararları kanuna aykırı
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, Uçar yasak kararlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, anayasaya ve kanuna açıkça aykırı şekilde verildiğini belirtti ve şöyle devam etti:
"Türkiye’nin birçok ilinde aynı konu ile ilgili tabip odaları tarafından yapılan açıklamayı, Van Hakkari Tabip Odası Başkanı ve değerli üyeleri, kolluk kuvvetlerinin suç teşkil eden müdahaleleri nedeniyle yapamamıştır. Yapılan gözaltı işlemi hukuka aykırı olup, kişi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun tüm unsurları oluşmuştur.
"Kolluk, Van Valiliğinin kamu kurumları önünde basın açıklaması yapılmasının yasaklandığına ve 15 Ekim’de Van ili çevresinde toplantı ve gösterilerin yasaklandığına dair kararı gerekçe göstermişlerdir. Bu kararların Anayasaya, AHİS’e ve AYM ile AİHM içtihatlarına açıkça aykırı olduğu unutulmamalıdır.
"Valiliğin yasaklama kararı 2911 sayılı yasanın 17. Maddesine dayanarak yapıldığı ifade edilmiş ise de söz konusu yasa maddesi 'millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla belirli bir toplantıyı' yasaklama yetkisi vermektedir. Ancak Valilik, belirli bir toplantıyı değil henüz var olmayan tüm toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasaklamıştır. Bu kanunun lafzına, amacına ve ruhuna açıkça aykırıdır."
"Artık yeter" noktası çoktan aşıldı
OHAL ile birlikte “eylem ve etkinlik yasağının” kalıcı hale getirilmek istendiğini dile getiren Uçar, yasaklara karşı toplumun “artık yeter” dediği noktayı çoktan aştığını söyledi. Anayasa ile de güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin valilik kararlarıyla yok sayılmasını ve yasaklanmasını kabul edilmeyeceğini vurgulayan Uçar, şöyle konuştu:
"Hak ve özgürlükleri yasaklayarak yönetme anlayışın derhal son bulmasını, güvenlik tedbirlerinin temel hak ve özgürlüklerinin sonuna kadar kullanılabilmesi amacıyla alınması gerektiğini tekrar hatırlatmak isteriz.
"Uluslararası sözleşme ve ulusal mevzuat ile Yüksek yargı içtihatları birlikte değerlendirildiğinde Van-Hakkari Tabip Odası Başkanlığının yapmak istediği basın açıklamasına izin verilmeyerek ve suç teşkil edecek şekilde derdest edilmelerine yönelik eylemleri kınadığımızı, kanuna aykırı yasaklama kararları nedeniyle Van’daki toplantı ve gösteri yürüyüşlerine izin verilmemesi yönündeki yasakçı anlayıştan derhal vazgeçilmesini, yaşanan hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz."
Açıklamaya Van Barosu, Van-Hakkari Tabip Odası, TİHV Van Temsilciliği, KESK Şubeler Platformu, Özgürlükler İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi, STAR Kadın Derneği, Özgür Kadın Hareketi(TJA) Aktivistleri, Van Çevre Derneği, Van Diş Hekimleri Odası, Tutuklu ve Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma Derneği Van Şubesi (TUHAY-DER), İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi ve Serhat Göç Araştırma Derneği yöneticileri katıldı. Halkların Demokratik Partisi(HDP) İpekyolu İlçe Eş Başkanları da destek için açıklamada yer aldı. |
Ne olmuştu?
Van'da, olağanüstü halin (OHAL) ilan edildiği 21 Temmuz 2016'dan bu yana, 1800 gündür eylem etkinliklere izin verilmiyor. Van Valiliğinin sürekli tekrarlanan yasak kararlarıyla birçok basın açıklaması, eylem ve etkinlik polis tarafından engelleniyor. En son 25 Ekim'de Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Hüseyin Yaviç ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Temsilcisi Sevim Çiçek, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Hastanesi önünde açıklama yapmak isterken Valiliğin yasak gerekçesiyle gözaltına alındı.
(SO)